Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Zalim Sisi’den âlim Sisi’ye!

13 Eylül 2023 Çarşamba

Ülke gündeminin iki temel konusu, ekonomi ve dış politikada AKP’nin dünü ile bugünü arasında 180 derece farkın su yüzüne çıktığı günlerdeyiz.

Dış politikadan başlayalım... 2010’lu yıllar boyunca Mısır’la ilişkilerimiz Türkiye-Mısır düzeyinden çok AKPMısır denklemine sokuldu. Mısır’da 1 Temmuz 2012’de cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Müslüman Kardeşler destekli Mursi üç ay sonra Ankara’ya geldi. Resmi ziyaret için değil, AKP kongresinde konuşmak için! İlişkiler öylesine derin başladı. Bir yıl sonra Mursi, kendi atadığı Genelkurmay Başkanı Abdülfettah es-Sisi’nin başında olduğu darbe ile devrildi. Sisi, cumhurbaşkanı oldu. Türkiye ile affedersiniz AKP ile ilişkiler de tuz buz oldu.

2013’te darbeyle gelen Sisi, 2014’teki cumhurbaşkanlığı seçimlerinden yüzde 97 oy alarak galip çıktı. Arap dünyası tipi demokrasi. Bütün dünya bu “gerçeğe” dayalı siyaset üretirken Erdoğan, Sisi’ye şu “iltifatlarla” seslendi:

- Katil... Tiran... Zalim...

Erdoğan’a o ara sordular:

- Bir gün Sisi ile görüşmek durumunda kalırsanız ne olur?

Yanıtı şu oldu:

- Asla kabul etmem. Şaka yapıyorsunuz herhalde... Kendimi inkâr etmiş olurum!

***

O Erdoğan gitti, Hindistan’daki G-20 zirvesinde Sisi ile el sıkışıp poz veren, daha ötesi Sisi’yi Türkiye’ye davet eden Erdoğan geldi. Erdoğan uçakta gazetecileriyle durumu değerlendirirken “Uluslararası ilişkilerde küslük olmaz. Mısır’la yeni şartlarda ilişkilerimizi geliştireceğiz” dedi.

Erdoğan’ın Sisi’ye hakaretler yağdırıp Rabia işareti yaptığı günlerde, “Darbeye karşı olmak ayrı, ülkeler arası ilişkiler ayrı. Darbeye biz de karşıyız. Ancak Mısır, Arap dünyasının ağabeyi. İlişkileri korumak gerekir” diyenlere de hakaretler yağdırmıştı. İşte o günlerde Mısır, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi ile iyi ilişkilere yöneldi. Bu ilişkiler kurumsallaştı, üç ülke Doğu Akdeniz Gaz Forumu’nun çekirdeğini kurdu. Onlara İsrail, Lübnan, Filistin ve çokuluslu şirketler de katıldı.

Bu süreçte Mısır, Türkiye’nin Kahire büyükelçisini “istenmeyen adam” ilan etti. 15 Temmuz darbe girişiminin destekleyicisi de Mısır ilan edildi.

Bugün ise Erdoğan-Sisi el sıkıştı; hedef, Mısır-Türkiye işbirliği ile Doğu Akdeniz’de güven ve istikrar!

Neredeeen nereye?

Bu söz en çok buraya yakıştı.

***

Benzer durum ekonomide de yaşanıyor. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, orta vadeli program (OVP) açıklandıktan sonra ekranlara çıktı, bundan böyle akılcı politikalara devam edileceğini söyledi. Kur korumalı mevduatı anımsatılıp önceki politikalar sorulduğunda şu yanıtı verdi:

- Ben o ayrıntılara girmem! Batı’dan gelen haberler ise şu yönde:

- Türkiye’de son oluşan ekonomi yönetimi öncekilere oranla daha fazla güven veriyor. Belirsizlik biraz daha azaldı.

Sanki Şimşek’ten önce başka bir hükümete vardı. Yenisi geldi, önceki yanlış politikaları bıraktı ve aklın yoluna girdi. Kötü yönetim nedeniyle Türkiye’nin kredi notunu düşüren uluslararası kuruluşlar da o zaman “Türkiye’ye husumet besleyen dış güçler”di, şimdi notlar biraz kıpırdayınca, “Dünya bizi takdir ediyor” oldu!

AKP’nin en çok takdir ettiğimiz sloganı şu:

Yaparsam ben yaparım!

Gerçekten öyle; ne yaparsa o yapar. Bozar, düzeltir, bir daha bozar, atar, tutar...

Hepsi ilkeli politika olur!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umut ve mücadele! 21 Kasım 2024
Yine yeniden BOP! 20 Kasım 2024
Çekin elinizi! 19 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları