Türkiye’nin karapara, terörün desteklenmesi, uyuşturucu ve insan kaçakçılığı ile mücadelede zaafı olan ülkeler arasında görülüp “gri liste”ye alınması, büyükelçiler krizinin gölgesinde kaldı.

Gelinen nokta, Türkiye’nin resmen küme düşmesidir. Türkiye’yi AB’ye sokacaklardı, gri listeye soktular! 

Ülkemizin demokrasiden hukukun üstünlüğüne, eğitimden sağlığa her alanda gerilemesine ne yazık ki alıştık. Ancak gri liste topyekûn gerilemenin net bir fotoğrafı anlamına geliyor.

AKP’nin Türkiye’ye vaat ettiği ülke ile geldiğimiz noktayı karşılaştırınca sormadan edemiyoruz:

Neredeeen nereye?

***

AKP iktidara geldiğinde ilk değiştirdiği yasa, kamuoyunda “Nereden buldun” diye bilinen, kaynak göstermeye ilişkin düzenleme idi. İlk bunu kaldırdılar.

Artık “Nereden buldun” yok, “Nereden buldunsa buldun” var!

Türkiye’de 2008 yılından bu yana “varlık barışı” uygulanıyor. Nereden buldunsa buldun, nasıl kazandınsa kazandın, her ne kadarsa yurtdışındaki paranı getir, sisteme sok. 

Önce yüzde 5 vergi alacağız dediler. Sonra yüzde 3’e düştü. Şimdi yüzde 0.

13 yılda 7 kez varlık barışı çıktı. Bunlar kendi içinde uzatıldı. Son 7. varlık barışı 30 Haziran 2021’den itibaren altı ay uzatıldı.

Karapara trafiğine ilişkin başka bir ana kaynak da “vergi cennetleri”! 

Aslında Türkiye’den vergi cennetlerine gönderilen paradan yüzde 30 stopaj kesiliyor. Bunun gerçekleşebilmesi için “vergi cenneti ülkeler” listesinin yayımlanması gerekiyor. Cumhurbaşkanı bu listeyi yayımlamıyor!

Trafiğin güzelliğine bakın:

Türkiye’de kazandığınız parayı vergi cennetlerine gönderiyorsunuz. Hangi ülkenin bu sınıfa girdiği belli olmadığı için hiç vergi vermiyorsun. Orada paranızı istediğiniz gibi kullanıyorsunuz, işletiyorsunuz. Canınız istediğinde “varlık barışı” uzatmalarından yararlanıp yine sıfır vergiyle Türkiye’ye sokuyorsunuz!

Vergi cennetlerinde kimin parası, kimin şirketi var, ancak Pandora’nın Kutusu açılınca bir nebze öğrenebiliyoruz.

Karaparanın önlenmesine ilişkin Mali Çalışma Grubu (FATF) daha önce de 2011 yılında Türkiye’yi gri listeye almış, üç yıl burada tutmuştu. Ancak bu kez koşullar o günden daha ağır. 2019 yılında gri liste olasılığını dikkate alarak Türkiye’yi mercek altına aldıklarında muhalefet uyarmıştı. İktidar tınmadı. Salgın nedeniyle uzayan denetim 21 Ekim’de sonuçlandı. 

FATF’nin 40 kriteri var. Türkiye bunların çoğundan sınıfta kaldı. 

Ağır maddelerden biri şu:

Kamu kaynaklarını kullanma gücüne sahip olanları denetleme ortamı yok!

Son Sayıştay raporları dikkate alındığında bunun anlamı açık!

ABD’deki Halkbank davası, Almanya’daki Ziraat Bankası soruşturması listenin tuzu biberi...

***

Gri listedeki ülkelerin hiçbirinin dünyada ilk 10’a girme gibi bir hedefinin olamayacağı açık. İşte listedeki ülkeler:

Uganda, Yemen, Barbados, Cayman Adaları, Güney Sudan, Zimbabwe, Gana, Myanmar, Nikaragua, Panama, Pakistan, Suriye...

Bu ülkeleri elbette aşağılamıyoruz ama soralım:

Aklı başında kim Türkiye’nin bu ülkelerle yan yana aynı statüde görünmesinden rahatsız olmaz?

Hemen yanıt verelim:

İktidar medyası!

Gri listenin devamının kara liste olma olasılığını şu başlıkla duyurdular:

Gri liste değil, kara mizah!

Gerçekten kara mizah...

Dileriz o noktaya gitmez ama kara listeyi de şöyle okuyacakları açık:

K^ara^ liste!