Birinci sınıf anayasa!

05 Eylül 2023 Salı

Meclis açıldığında ilk gündeme gelecek konulardan biri belli oldu: Yeniden yeni anayasa! Erdoğan yargı yılının açılış konuşmasında, “Yeni anayasa çalışmasını tekrar başlatıyoruz” dedi. Daha önce de bu tür çalışmaların yapıldığını ancak sonuç vermediğini kabul eden Erdoğan yeniden bir çalışma başlatılacağını söylüyor. İster sonuçlansın ister sonuçlanmasın, yeter ki yeniden bir çalışma başlasın!

Neden böyle bir yola giriyor?

Memlekete ekonomi dışında, başka bir gündem lazım da ondan! 14-28 Mayıs’ta iktidarın başlıca hedefi şuydu: Ne yapıp edip ekonominin birinci gündem olmamasını sağlamak...

Kabul etmek gerekir ki bunu başardı.

Yerel seçim sürecinde de başarabilirler mi?

Şu aşamada zor görünüyor ama mümkün.

***

29 Ağustos’taki Erdoğan-Bahçeli görüşmesinin konularından birinin de yeni anayasa olduğu kulislerde konuşuluyordu. Erdoğan’ın 1 Eylül’deki yargı yılı açılış konuşmasında buna ayrı bir bölüm ayırmasının bu buluşmanın ürünü olduğu anlaşılıyor.

Sızan haberlere göre önümüzdeki günlerde AKP ile MHP bir komisyon kuracak. Komisyon çalışmasını şekillendirdikten sonra öteki siyasi partilere çağrı yapılacak. Katkı vermeleri istenecek.

Erdoğan’ın yargıya bakış mantığından demokratik bir anayasanın çıkması mümkün değil. Hatta mevcut anayasadaki kimi maddeleri “fazla” bulması mümkün. Bir örnek verelim: Anayasanın 135. maddesi kamu kurumu niteliği taşıyan meslek kuruluşlarını tanımlıyor. Türk Tabipleri Birliği, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Türk Eczacıları Birliği ve öteki meslek kuruluşları bu anayasal hakla faaliyet gösteriyorlar. Her fırsatta bu kuruluşlara çatan, yargı yılı açılışında kendi konuşması canlı yayımlanırken Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan’ın konuşmasını canlı yayın dışı bırakan bir anlayıştan nasıl demokratik bir anayasa beklenebilir?

Elbette peşin hükümlü olmak istemiyoruz. Yanılırsak onu da paylaşırız ama Erdoğan’ın yol haritası şu:

- HDP’ye sempatik gelebilecek bir maddeyi gündeme getirip kabul görmeyince seçim öncesi, “Sizi çok düşündüm ama olmadı” diyecek.

- DEVA ve Gelecek partilerinin kimliğine uygun maddeler getirecek... Reddederlerse “İşte gerçek yüzleri” diyecek. Kabul ederlerse yanına çekmiş olacak.

- Kılıçdaroğlu’nun muhafazakârlara selam verme arayışına uygun, CHP tabanının çatallanacağı bir madde getirecek, seyrine bakacak...

Alın size tam demokratik, birinci sınıf, el değmemiş, gıcır gıcır, son model anayasa... Togg’u bile sollar...

“Birinci sınıf” tanımı Erdoğan’ın. Biz de bu özellikteki bir anayasaya yakışacak aksesuvarlar taktık.

***

Muhalefet, 14-28 Mayıs öncesinde, ana konunun ekonomi olduğunu vurgulamaya çalışırken iktidarın başka konuları gündeme getirmesine karşı yeni oyun kuramadı. Daha ileri gitti, iktidarın yaratmak istediği gündemi küçümsedi...

Ekim ayında da Erdoğan’ın hem ekonomiyi ikinci plana itmek hem de yukarıda sıraladığımız olası hedeflere ulaşmak için birinci sınıf anayasayı gündeme getirmesine hazırlıklı olmak gerek.

Küçümsemek ya da yok saymak yetmiyor.

Ya güçlü bir karşı gündem oluşturmalı ya da iktidarın gündemini bütün yönleriyle ortaya çıkarıp gerçeği anlatacak bir donanıma sahip olmalı...

Aksi halde seçim bittikten sonra “Gündemi iyi okuyamadık” demenin bir anlamı yok!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

31 Mart başlangıcı! 9 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları