Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Baylan
Savaş (Dinçel), Yaman (Tüzcet), ben, İstiklal Caddesi’ndeki Baylan’a sık giderdik. Şef Leonidas bize jest yapardı. Çünkü biz, bir profiterol ve bir çayla, saatlerce otururduk. Sonunda işgal ettiğimiz masaya oturmak için sıra bekleyenler olurdu. Leonidas bize gelip: “Sizin oyun az sonra başlamıyor mu” diye sorardı. Biz de anlardık artık gitmemiz gerektiğini. Baylan kurulalı yüz yıl olmuş. Cumhuriyetle birlikte o da kuruluşunu kutluyor… İcat ettiği “Uludağ Pastası”nın tadı hâlâ damağımdadır. Gel gör ki artık diyabetimiz var. Yüzüncü yaşın kutlu olsun Baylan.
‘ATATÜRK FİLMİ’
Yüz film yapmış biri olarak bir sinema filmini eleştirmek istemem. Fakat bu filmin bir özelliği var. Disney çekmiş filmi. Amerika’daki Ermeni lobisi, Hollywood’u yöneten Yahudi lobisini de yanına alarak filmin uluslararası kanalda dünyaya yayımlanmasını yasaklatmış. Veee bence çok isabet olmuş. Ben Atatürk’ün böyle tanınmasını hiç istemem. FOX yayımladı filmi. İzledim. Zaten FOX TV, Disney tarafından satın alındı. Böylece film sadece ülkemiz sınırları içinde kaldı. Yapımcıların iyi niyetine gölge düşürmeyeyim ama bir Amerikalı sistem, hangi nedenle Atatürk’ü veya Türkleri övsün ki?...
Atatürk rolünü oynayan genç aslında yetenekli. Ben onun oynadığı iki diziyi izledim, başarılıydı.
Ama iş Atatürk’e gelince, oturup düşünmek gerekir. Vurdulu kırdılı rollerin etkileriyle Mustafa Kemal kabadayı gibi oynanmaz. O bir bilge fenomendir. Vücut dili öyle değildir. Ayrıca yüzü çok güzeldir. Genç oyuncu çirkin değil ama Atatürk gibi değil. Üzülmesini istemem. Başarılı roller çıkarıyor, fakat Atatürk olmamış. Bu ve buna bağlı nedenlerden dolayı filmin Disney aracılığı ile dünyaya gösterilmemiş olması sevindiricidir. Atatürk filmi, tıpkı Atatürk gibi itina ister.
YARGIÇ
Ne zor bir meslektir bu. Kadı, hâkim, yargıç. Geçirdiği sözcük evrimi böyle ama kendi içinde geçirdiği evrim gerçekten çok zor. Bir kere bağımsız ve tarafsız olacaksın, bu zamanımızda çok zor. Eskiden de zordu, biliyorum. Ama günümüzde artık bambaşka bir boyut aldı.
Antikçağda Sokrates’i yargılayanlar baldıran zehri ile ölümüne karar vermişlerdi. Günümüzde ne antikçağın yargılama sistemi var, ne engizisyon mahkemeleri. Eskiden tehlikenin nereden geldiği bilinirdi.
Günümüzün yargı sistemi değişik. Allah hepimizin yardımcısı olsun.
***
Atatürk diyor ki: “Doğruları konuşmaktan korkmayınız.”
***
İKİ RUH
İnsanoğlu gerçekten iki ruhlu mu? Ben öyle miyim acaba? Eğer öyleysem çok korkarım. İki ruhlu bir adam. Kendimle yaptığım konuşmalarda çok renkli biri olduğumu fakat tek ruhlu olduğumu anladım. İki ruhlu olmak nasıl bir şey acaba? Biriyle tanışıyorsunuz, arkadaş oluyorsunuz ve o insan bir süre sonra iki ruhlu çıkıyor. Yani sizin tanıdığınız kişiyle hiç ilgisi yok, bambaşka biri. Ne kadar tehlikeli bir durum bu. Bir gün Savaş’la (Dinçel) konuşurken demiştim ki: “Ne güzel, sosyal bir adamsın, her gün yeni dostlar ediniyorsun.” “Benim yeni dostlar edinmek için bir kırk yılım daha yok” demişti. Ne kadar doğruymuş. İnsanın insanı tanıması öyle kolay olmuyor demek ki. Adamın ikinci ruhu çıkıveriyor ortaya. Karamsar olmayalım. Böylelerinden uzak dururuz olur biter.
YANDAN ÇARKLI
Genellikle renkleri siyah olurdu o zamanki araba vapurlarının. Feribot sözcüğü kullanılmazdı. Yandan çarklıydılar. Yani geminin sağında ve solunda iki kocaman çark bulunur, suya girip çıkar ve tekneyi götürürdü. İnbisat ve Dilnişin ise iki şehir hattı vapuruydu. Şirketi Hayriye vapurları denirdi onlara. Yakın zamana kadar (Tabii benim tarifim bu, yoksa epey yıl geçmiş) çalıştı bu vapurlar. Nostaljikti. Mesela Mustafa Kemal’i Samsun’a götüren Bandırma vapuru da İstanbul’dan Yalova ve civarına posta götüren eski tip bir vapurdu. Sonradan bu tip tekneler beyaza boyanmaya başlandı. Aklıma geldi. Çoğunuz görmediniz bu tekneleri. Nostaljik bir anımsama yaptım, hepsi bu. Size bir yararı yok yani. Bilgi bilgidir. Belki bir gün lazım olur.
***
İktidarın haline bak. Ekonomide, adalette, dış politikada, rüşvette, kadın cinayetlerinde ve bir sürü şeyde hiç sorun yokmuş gibi Özgür Özel’i Demirtaş ve Kavala’ya selam göndermekle eleştiriyorlar. Saptırma, saptırma...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- İlk kez tek bir fotonun nasıl göründüğü gösterildi
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- Yıkılması gerekiyor!