Sanıyorsunuz ki...
O iki güzel çocuk mayına bastılar da öldüler.
Ya da oynarken buldukları bir el bombasını patlattılar.
Ya da başıboş bırakılmış bir silahın patlamasıyla paramparça oldular.
Sanıyorsunuz ki...
Onlar ölene kadar tanımadığınız herhangi iki küçük çocuktular.
Televizyonda, gazetede, sosyal medyada gördüğünüz çok üzücü bir haberle hayatınıza dahil oldular.
Sanıyorsunuz ki bu belalı coğrafyada böyle ölümler hep olur.
Sanıyorsunuz ki o iki küçük çocuğun ölümünden terör örgütleri ya da devlet sonuna kadar sorumludur.
Şimdi o fotoğraflara bakıyorsunuz ve ağlıyorsunuz.
Şimdi o fotoğraflara bakıyorsunuz ve üzülüyorsunuz.
Şimdi o fotoğraflara bakıyorsunuz ve lanetler okuyorsunuz.
O patlayıcıları o boş tarlaya bırakanlara... Yasal ya da yasadışı sorumlulara...
Oyun oynamak için bomboş tarlada koşturan o iki güzel çocuğun canına kıyanlara... Sövüp sayıyorsunuz.
Oysa bu dünyada kimsenin hakkı yok iki küçüğün yasını tutmaya.
Nasıl öldüklerini, o minik bedenlerinin nasıl parçalandığını okuyup okuyup kahrolamaz kimse.
Kimse kimseden o ölümlerin hesabını soramaz böyle rezil bir iklimde.
Çünkü herkesin savaşı olağan saydığı ve silahsızlanmayı artık ağzına almadığı bir çağda, olan biteni sadece seyrederek ve her şeyi kader belleyerek yaşıyorsunuz.
Silahlar neden üretilir?
Neden silah alınıp satılır?
Savaşlar aslen ne için çıkarılır?
Silah ticareti üzerinden yapılan devletler arası tehditler, pazarlıklar, anlaşmalar nereye varır?
Bunları bir an bile durup düşünmüyorsunuz.
İşte sizin bunları düşünmediğiniz o anların her birinde... O iki güzel çocuk kadar güzel başka çocuklar ölüp duruyor bir yerlerde.
Siz...
Büyük bütçelerle üretilen ve büyük bütçelerle satılan silahlar arasında kurulmuş bir salıncakta mideniz bulanmadan ve her nasılsa kusmadan yaşıyorsunuz diye...
Çocuklar ölüyorlar, ölüyorlar, ölüyorlar...
Ve aile mezarlıklarına değil doğrudan sizin aymazlığınıza gömülüyorlar.
Farkına varmadığınız şeyler yüzünden kararan hayatların ve alınan canların bedelini ödemeye yatmayan aklınız...
Süper güçler arasındaki çekişmelere yattığı için...
F-35 programı nedir?
S-400 hava savunma sistemleri ne demektir?
Rusya ne ister, Amerika buna ne der?
Ülke bu yüzden ne kadar milyar dolarlık bir kayba girer?
Hepsi hakkında bir fikriniz olduğu için...
İki masum çocuk boş bir tarlada oynarken başıboş kalmış bir bomba ya da silah yüzünden ölüyor ve siz hâlâ sanıyorsunuz ki tüm bunlar başkalarının ihmalleri yüzünden oluyor.
Silah alıp satan ve bu alım satımlar sırasında yaptığı pazarlıklarla iktidarına türlü anlamlar katan muktedirin karşısına çıkıp;
Savunma adına silahlanmanın nasıl bir aldatmaca olduğunu haykırmadığınız için...
Ve mutlak silahsızlanma adına kılınızı kıpırdatmadığınız için...
Meseleyi sadece siyasi ve ekonomikmiş gibi algıladığınız için...
Öyle büyük ki bu meseledeki hisseniz;
Ne yaparsanız yapın, onu hiçbir duyarlılığın ardına gizleyemezsiniz.