Fuhuş bir nedir?

18 Aralık 2020 Cuma

Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünde fuhuş şöyle tanımlanır:

İçinde bulunulan toplumun kurallarına uymayan bir biçimde bir veya birkaç kişiyle para karşılığında cinsel ilişkide bulunma”.

Ama Arapça bir sözlüğe baktığınızda, kelimenin kökeni olan “fuhş”un “iş ve sözde taşkınlık, edep ve terbiyeye uymaz davranış, ayıp, zina” anlamları taşıdığını görürsünüz.

Çağdaş laik bir cumhuriyetle, şeriatla yönetilen bir İslam devleti arasındaki fark da tam olarak, fuhuş kelimesinin TDK sözlüğündeki tanımıyla Arapça sözlükteki tanımı arasındaki fark kadardır.

Biri tanımı yasalara, kurallara göre yapar, diğeri toplumsal ahlaka, inanca göre.

Şu anda, yüzyıllık bir çağdaşlık çatışmasından neredeyse yenik çıkmak üzere olan bu ülkede laikliğin ne anlama geldiğini hatırlamak için bir profesörün “Üniversiteler fuhuş yuvasıdır” demesine, diyebilmesine sinirlenmek yerine...

Asıl soruna odaklanmak;

Sizin fuhuş dediğiniz şey bizim özgürlük dediğimizdir” diyebilmek gerekir.

Çağdaş bir akademisyen bu düzende fuhuşun ne anlama gelmesi gerektiğini, neye fuhuş denilip neye denilmeyeceğini ayırt ederler.

Bunun ayırt edilmesini istemeyenler, bu ülkeyi gençlerinden ve çocuklarından yaralaya yaralaya karanlığa doğru ilerler.

Üniversite ahlakı

Keşke şu anda üniversitelerdeki gençler gerçekten yobazları sinirlendirebilecek kadar çağdaş bir dünyada yaşıyor olsalardı.

Gençliklerine, heveslerine, isteklerine, ideallerine uygun bir özgürlük alanına sahip olabilselerdi.

Tuvaletlerden yurtlara kadar mekânları kadın erkek demeden hep birlikte kullanabiliyor olsalardı.

Çağdaş bir eğitime ve iradeye sahip olabilecekleri, gücünü rasyonellikten alan, dogmalara sırtını dönmüş bilimsel bir ortamda eğitim görebilselerdi.

Kurdukları kulüplerde her şeyi ama her şeyi özgürce tartışabilselerdi.

Üniversite bünyesinde eskiden olduğu gibi festivaller düzenleyip, içkiler içip dans edebilselerdi.

Diledikleri gibi sevip, sevişebilselerdi.

Oysa...

Şu anda sadece üniversiteler değil, devletin anaokulları bile yobazlığın pençesinde.

Orada çocuklara okuma yazma öğretmeden önce cennet ve cehennemin ne olduğu öğretiliyor.

Eğitim hayatları boyunca sadece Sünni Müslümanlık üzerinden okutulan din derslerinde, sosyal hayata dair temel eğitimi kadınlarla erkeklerin aynı ortamda bulunmasının yol açabileceği tehlikeler ve tehditler üzerine alıyorlar.

Birçok okulda kızlarla erkekler ayrı ayrı oturtuluyor.

Resmi müfredat kız çocuklarına bedenlerinden utanmayı, saçını sakınmayı ve erkeğin sözünden çıkmamayı tembihliyor.

Çocuklara erkenden cinsel eğitim verilmesinin gerekliliği artık tartışılmıyor bile.

Böyle bir temel eğitimle üniversiteye hazırlanan çocuklar tabii ki büyüdüklerinde kendileri bile her türlü özgürlüğü fuhuş sanırlar. 

İktidarın yobazlığı

Çağdaş” bir ülkeyi ve hayatı topyekûn fuhuş yuvası olarak gören bu iktidar ahlakının hâkim olduğu bu düzende...

Yobaz bir profesörün aklından geçeni söylerken takındığı fütursuzluğa cesaret veren, iktidarın dili ve niyetidir.

Ofisinin penceresinden bakıp, vapurdan inen insanların hayat tarzını onaylamadığını ama karışmadığını da söyleyebilen bir liderin önderliğinde tehlikeli ve tehditkâr bir şekilde yeniden biçimlenen ahlak, hem sokaktaki insanı hem de akademideki hocayı aynı ölçüde dönüştürür.

Ve biz sorunun kaynağına bakmaz, sonuçlarıyla ilgilenmekle yetinirsek, bir densiz profesör gider yerine yenisi gelir.

Önemli olan yobazlığın açtığı o yolu ilerlenebilir bir yol olmaktan akıl, mantık ve tercihlerle men edebilmektedir.

O profesöre ve onun nezdinde tüm iktidara;

Sizin, fuhuş diye tanımladığınız şey özgürlüktür. Size ne! Gençler evde, sokakta kampusta diledikleri gibi yaşar, düşünür ve sevişir” diyebilmek gerekir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yanık saraylar 4 Ağustos 2021
Patron çıldırdı 30 Temmuz 2021

Günün Köşe Yazıları