Mehmet Ali Güller

Stratejik kıskaç: Kod 4 Nisan

11 Nisan 2022 Pazartesi

Önceki yazımda Türkiye’nin Rusyasız ama Polonyalı Karadeniz toplantısının, ABD-İngiltere ikilisinin Polonya merkezli “Küçük Avrupa İttifakı” planıyla uyumuna dikkat çekmiştim.

O toplantının ardından Türkiye bu kez İtalya ve İngiltere savunma bakanlarıyla üçlü görüşme yaptı; Ukrayna’yı ve Akdeniz’i konuştu!

4 NİSAN’DA STRATEJİK MEKANİZMA

4 Nisan’da Türk-Amerikan Stratejik Mekanizması kuruldu. Neden 4 Nisan? Aynı zamanda kuruluş tarihi olduğundan “NATO Günü” de olan 4 Nisan, belli ki özellikle seçilmiş. Nitekim NATO Günü vesilesiyle hem iktidar NATO’ya bağlılığını teyit eden açıklamalar yaptı, hem de bir kısım muhalefet ABD’ye “Biz iktidardan daha NATO’cuyuz” mesajı verdi.

Peki, ne yapacak bu Stratejik Mekanizma? ABD’nin teröre desteğine son verecek ve mevcut diğer sorunları mı çözecek? Elbette hayır, Stratejik Mekanizma’nın tek amacı var; ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın 9 Haziran 2021’de ilan ettiği iki hedefi sağlamak: 1. “Türkiye Batı’ya çapalanmış şekilde kalmalı.” 2. “Türkiye’nin, bazı kritik meselelerde ABD ile aynı safta olması sağlanmalı.”

Bu iki hedef, Stratejik Mekanizmanı’nın “stratejik kıskaç” olduğunu resmetmektedir.

4 NİSAN’DA BÜYÜKELÇİ  BEYAZ SARAY’DA

ABD’nin Türkiye’yi “stratejik kıskaca” almak için 4 Nisan’ı özel olarak seçtiği anlaşılıyor. 15 Mart 2021’de Türkiye’nin Washington Büyükelçisi olarak göreve başlayan Murat Mercan, bir yıldan biraz fazla süre sonra, 4 Nisan 2022 günü ABD Başkanı Biden tarafından ilk kez Beyaz Saray’da kabul edildi!

Aynı zamanda AKP kurucusu da olan Mercan, bir süredir “ABD ile ilişkileri düzeltmenin yolu olarak İsrail ile normalleşme”nin çalışmasını yürütüyordu. Mercan bu süreçte pek çok Yahudi etkinliğine katılarak buralarda hem finans dünyasının hem de Yahudi cemaatinin önemli isimleriyle bir araya gelmişti. Nitekim bu süreçte AKP hükümeti hem İsrail ile normalleşmeye başladı hem de ABD, Doğu Akdeniz’de sponsorluğunu yaptığı EastMed projesine desteğini çekerek “Türkiyeli çözüme” yöneldi; İsrail ve Yunanistan’ı da bu çözüme yöneltti.

Stratejik Mekanizma toplantısı için Türkiye’ye gelen ABD Dışişleri Müsteşarı Nuland, iki gün sonra Yunan gazetesi Kathimerini’ye verdiği röportajda şöyle diyordu: “10 yıl beklememize ve bu şeylere (EastMed boru hattı) milyarlarca dolar harcamamıza gerek yok. Gazı şimdi getirmeliyiz. LNG yoluyla gaz taşınması için Türkiye, Yunanistan, Mısır, İsrail ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin geniş perspektifli bir işbirliği içerisinde olması gerekiyor.”

Nuland’ın, 4 Nisan’daki Stratejik Mekanizma kuruluşu ve ilk toplantısının ardından 5 Nisan’da ABD Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Marisa Lago başkanlığındaki heyetle yapılan görüşmede, masada “enerji işbirliği” vardı. Toplantının ardından açıklama yayımlayan ABD Büyükelçiliği, “ABD’li şirketlerin Türkiye’yi bölgesel bir merkez olarak gördüğünü” propaganda etti.

4 NİSAN HAFTASINDA SERVİS EDİLEN MEKTUP

Tam da Stratejik Mekanizma kurulduktan hemen sonra, aslında üç hafta önce ABD Kongresi’ne yazıldığı anlaşılan ABD Dışişleri mektubu basına servis edildi. ABD Dışişleri Bakanlığı Yasama-Kongre İlişkilerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Naz Durakoğlu’nun imzasını taşıyan 17 Mart tarihli mektupla ABD yönetimi Kongre’ye özetle, “Türkiye’ye F-16 satmalıyız” diyordu. Neden mi? Mektupta şöyle gerekçelendirilmiş:

1. “Türkiye, F-35 programından çıkarılarak S-400 konusunda gereken bedeli ödedi. F-16 satışı, ABD’nin ulusal güvenlik çıkarlarıyla uyumlu ve NATO’nun uzun vadeli birliğine hizmet edecek.”

2. “F-16 satışıyla, Türkiye’nin Ukrayna’ya desteği ve savunma bağları, ‘bölgede kötü niyetli nüfuza karşı önemli bir caydırıcılık’ olacak.”

ABD’NİN AVRUPA HEGEMONYASI HEDEFİ

Özetle tablo şudur: ABD, Avrupa hegemonyasını sürdürebilmek üzere bir süredir İngiltere, Baltık ve Doğu Avrupa ülkeleri işbirliği üzerinden yürüttüğü “Avrupa güvenlik mimarisini inşa” çabasına, Türkiye’yi de dahil etmeye çalışıyor.

ABD, “stratejik özerklik” isteyen, “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti” diyen Fransa-Almaya eksenine karşı hareket ediyor; Ukrayna krizini bu hedef için de kullanıyor.

İşin kötüsü, Ankara’da bunu “ABD’yle restorasyon” fırsatı olarak gören ve pozisyon alanlar var!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları