Mehmet Ali Güller

Erdoğan’ın temmuz finali

03 Haziran 2023 Cumartesi

Seçim boyunca estirilen “Amerika’yla çarpışan Erdoğan” imajının önünde iki sınav var: İsveç’in NATO üyeliği ile Ukrayna’nın NATO’yla ilişkisinin nasıl olacağı. Erdoğan, bu sınavlardaki başarısızlığını da “gölge bir başarıyla” örtmek istiyor: ABD’den F-16 alınması.

ABD Başkanı Biden’ın Erdoğan’ı seçim başarısından dolayı kutladığı telefon konuşmasında, bu denklem zaten ortaya çıktı. Biden İsveç’in NATO üyesi olmasını, Erdoğan da F-16 satışının çözülmesini istedi. 

Bu denklemi de “Erdoğan istediğini alarak İsveç’in üyeliğini onayladı” biçiminde pazarlayacaklar tabii. F-16 almak değil ama 5. nesil F-35 programından çıkarıldıktan sonra ABD’den 4. nesil F-16 alabilmeyi başarı diye kamuoyuna kabul ettirebilmek gerçekten de başarı olacaktır!

SENATÖRLERİN-TEMSİLCİLERİN ERDOĞAN’A ŞARTLARI

Her ne kadar ABD Dışişleri Bakanı Blinken İsveç’in NATO üyeliği onayı ile F-16 satışı arasında bir bağ olmadığını söylese de pek çok açıklama bu bağın varlığına işaret ediyor:

Örneğin ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland, “Ankara’ya, İsveç (ve Finlandiya’nın) NATO üyeliğinin onaylanması halinde, Türkiye’ye F-16 satışına ABD Kongresi’nde daha sıcak bakılmasını sağlayacağı mesajını verdiklerini” söylemişti (Yeni Şafak, 27.1.2023).

Örneğin Cumhuriyetçi ve Demokrat 27 senatör, bir mektupla Biden’dan, Türkiye’ye F-16 satışını, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyeliği onaylanana kadar geciktirmesini istemişlerdi (VOA, 2.2.2023).

Örneğin ABD Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu’nun Demokrat Başkanı Bob Menendez F-16 satışı için üç şart ileri sürmüştü: “İsveç’in NATO üyeliğinin onaylanması, Yunanistan’la gerilimin azaltılması ve Türkiye’nin Ermenistan-Azerbaycan savaşında Azerbaycan’a verdiği desteği kesmesi” (VOA, 31.5.2023).

Örneğin ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Michael McCaaul’dan ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Kıdemli Üyesi Demokrat Gregory Meeks’a kadar pek çok temsilci, F-16 satışı için “önce İsveç’in NATO üyeliğinin onaylanmasını” istiyorlar (Ali Çınar, Bloomberght, 1.6.2023). 

KOMİSYONU KONSEYE YÜKSELTME PLANI

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, önceki gün Oslo’da düzenlenen NATO Dışişleri Bakanları toplantısı sırasında, bu konunun çözülmesi için Ankara’ya geleceğini duyurdu. Zira Washington, 11-12 Temmuz’da Litvanya/Vilnius’ta yapılacak NATO Zirvesi’nde, İsveç’in üyeliğinin tamamlanmasını istiyor. 

Vilnius’un bir diğer gündemi de Ukrayna. ABD en başından beri Ukrayna’yı NATO üyesi yapmak istiyor; nitekim Rusya’nın Ukrayna’ya askeri operasyonu da ABD’nin bu NATO kuşatmasını yarma harekâtıydı.

Şimdi savaşın ortasında elbette Ukrayna’nın NATO’ya üyeliği teknik olarak mümkün değil ama ABD bu hedefte ilerleyebilmek için, NATO-Ukrayna ilişkilerinde seviye yükseltmeye çalışıyor. 

Stoltenberg, Oslo’da bu plana işaret etti; NATO-Ukrayna Komisyonu’nu, Vilnius’ta NATO-Ukrayna Konseyi’ne yükselteceklerini söyledi (AA, 1.6.2023).

Bu planlama üzerinde belli bir anlayış birliğine varılmış olmalı ki Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da NATO ile Ukrayna arasında nasıl bir ilişki olacağını Bratislava’daki konferansta şöyle tarif etti: “İsrail’e sağlanan güvenlik ile NATO’ya tam üyelik arasında bir şey inşa etmeliyiz” (Harici, 1.6.2023).

TÜRKİYE’NİN ÇIKARI

Finlandiya’nın üyeliği, Erdoğan’ın vize sınavıydı; İsveç ve Ukrayna ise final sınavıdır. 

Erdoğan’ın ne derece ABD’yle “çarpıştığının(!)” göstergesi, atılan sahte manşetler ya da muhalefeti Amerikancılıkla suçlaması değil, “NATO’nun genişleme stratejisine” onay verip vermeyeceğidir; gerisi kamuoyuna “yerli ve milli” edebiyatı altında yapılan algı operasyondur!

Önemle vurgulayayım: “NATO üyesi” Türkiye’nin çıkarı, NATO’nun genişlemesinde değil, genişlememesindedir!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları