Mehmet Ali Güller

ABD’nin Kafkasya’da ‘2. cephe’ kışkırtması

11 Eylül 2023 Pazartesi

ABD’nin başından beri Rusya’ya karşı Ukrayna dışında Kafkasya’dan da bir cephe açmak istediği sır değil. Nitekim Ukrayna’da savaşın başlamasından dört ay önce Saakaşvili Gürcistan’a bu iş için gönderilmiş ama başarılı olamamış ve savaş başladıktan kısa bir süre sonra da Gürcistan Başbakanı İrakli Garibaşvili, “İktidarda olduğumuz sürece burada ikinci bir cepheye izin vermeyeceğiz” demişti.

Yani bugünkü savaş, ABD’nin Ukrayna ve Gürcistan’a NATO üyeliği yolu açmaya çalıştığı 2008’de başlamıştı bir bakıma. Çünkü ABD, Rusya’yı hem batısından hem de güneyinden vurarak daha çabuk yıpratacağını varsayıyordu; çünkü ABD, Ukrayna ve Gürcistan’ın üyeliğiyle birlikte Karadeniz’i “NATO gölü” yapacağını hesaplıyordu.

ABD'NİN HAMLELERİ

ABD’nin Kafkasya’dan Rusya’ya karşı ikinci bir cephe açabilme olasılığı görünmüyor ama bu elbette ABD’nin Kafkasya’da bunun için çalışmayacağı ve karışıklık kışkırtmayacağı anlamına gelmiyor. Washington açısından bir ikinci cephe olmasa da Rusya’nın güneyinde çatışmalı bir ortamın oluşması, yine de yararlıdır çünkü...

Nitekim bu amaçla son dönemde bazı hamleler yaptı: ABD önce Rusya’nın Azerbaycan ve Ermenistan’la üçlü barışına çomak sokmaya çalıştı; Ermenistan-Azerbaycan anlaşması için kendisi devreye girmeye çalıştı.

Bunu Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın “Ermenistan’ın Rusya’ya güvenlik açısından bağlı olması stratejik bir hataydı” çıkışı izledi. Paslaşmayı NATO’nun Avrupa Genişleme Komitesi Başkanı Gunther Fehlinger’in ABD’ye yaptığı “Ermenistan NATO’ya alınmalı” çağrısı izledi. Final de 10 günlük ABD - Ermenistan ortak tatbikatı kararı oldu.

KREMLİN'DEN ERİVAN'A SERT NOTA

Elbette Rusya’nın bu ABD kışkırtmasını sadece izlemesi beklenemezdi. Kremlin Erivan’ı çok sert şekilde uyardı ve şu dört “dost olmayan” politikası nedeniyle Paşinyan yönetimine nota verdi:

1) Azerbaycan’la ilişkilerin normalleşmesine yönelik Rusya ile varılan üçlü anlaşmaların geçerliliğinin sorgulanması,

2) Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Roma Statüsü’nün onaylama sürecinin başlatılması,

3) Ermenistan başbakanının eşinin Kiev’deki Nazi rejimine insani yardım ulaştırmak için Kiev’e gitmesi,

4) ABD’nin katılımıyla Ermenistan topraklarında askeri tatbikatların düzenlenmesi.

ABD'NİN HEDEFİ: TÜRKİYE-İRAN ÇATIŞMASI

ABD kışkırtmasının bizi ilgilendiren asıl boyutu ve tehlikesi ise şu: Bir haftadır Azerbaycan-Ermenistan savaşının yeniden başlayacağı olasılığı konuşuluyor. Dahası bunu fırsat görenler, Azerbaycan-Ermenistan savaşı üzerinden bir Türkiyeİran çatışmasıyla yangını daha da büyütebileceklerini umuyorlar.

Kremlin’in sert çıkışı aynı zamanda bu sürece bir müdahale anlamına geliyor. İşe yaradı mı henüz belli değil ama Türkiye-Rusya ikili işbirliğinin, hele de İran’ın katılımıyla üçlü işbirliğinin Kafkasya’da ABD-İngiltere planlarını önlemede kesin çözüm olduğunu biliyoruz. 

(Bu arada dün ajanslara önce “Ermenistan ve Azerbaycan, Laçın Koridoru için anlaşmaya vardı: İki ülkeden de Dağlık Karabağ’a yollar açılacak” haberi düştü, ardından ise Azerbaycan Cumhurbaşkanı Müşaviri Hacıyev’in “Anlaşmaya varılmadı” açıklaması... Şimdilik Bakû’nun istediği şekilde Karabağ’a insani yardım için Ağdam-Hankendi yolunun açılacağı anlaşılıyor.)

3+3 PLATFORMU HAYATA GEÇİRİLMELİ

Kriz sürüyor ama süreçten çıkarılması gereken üç temel ders olduğu görülüyor:

1) ABD’nin Kafkasya kışkırtmaları sürecek. Dolayısıyla meselenin kesin çözümü açısından “Türkiye, Rusya, İran ile Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan’ı bir araya getirecek 3+3 platformu”nun hayata geçirilmesi gerekiyor.

2) Türk-Rus işbirliği geçen yüzyılda da bu yüzyılda da Anglosakson projeleri önleyebilmede en etkili yoldur.

3) Türkiye ile İran, karşıtlığa dayanan kendi içlerindeki politik çizgilere karşı ciddi ideolojik mücadele yürütmeli.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Teğmenler meselesi 21 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları