Mehmet Ali Güller

ABD-İngiliz planı: Polonya’nın Batı Ukrayna’yı yutması

30 Mayıs 2022 Pazartesi

27 Mayıs günü İstanbul’da ilginç bir toplantı vardı: Türkiye-Polonya-Romanya Dışişleri bakanları üçlü görüşme yaptı. Çok önemli olmalı ki üç dışişleri bakanı daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Dolmabahçe’de kabul edildi.

Bir parantez açayım: 9 Nisan’da bu köşede “Akar’ın Rusyasız Karadeniz girişimi” başlıklı bir makale yazmıştım. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın, “Karadeniz’de barış, sükûnet ve istikrarın korunması için işbirliği” mesajlı toplantısına Karadeniz’e kıyısı olan Türkiye, Ukrayna, Gürcistan, Bulgaristan ve Romanya katılmış ancak Rusya çağrılmamıştı. Haliyle sormuştuk: Savaş nedeniyle Rusya yoksa, Ukrayna neden vardı? Fakat daha önemlisi de toplantıya Polonya’nın davet edilmiş olmasıydı, çünkü Polonya Karadeniz ülkesi değildi!

POLONYA BATI UKRAYNA’YI İSTİYOR

Evet, Polonya’nın Karadeniz’e kıyısı yoktu ama “denizden denize büyük Polonya” hedefi vardı; Baltık Denizi’nden Karadeniz’e uzanan bir büyük ülke hayali… Polonya 1300’lerden itibaren batısını, 1500’lerden itibaren de tamamını ele geçirdiği Ukrayna topraklarında tarihi hakları olduğunu düşünüyor. Öyle ki geçen yüzyılda hem 1918-1919’da hem de İkinci Dünya Savaşı’nda iki ülke arasında savaş yaşandı.

Yakın zamanda bile Polonya açık açık Ukrayna’dan toprak talebinde bulunmuştu. Polonya Cumhurbaşkanı Andrey Duda, 20 Ekim 2015’te, devlet kanalı TVP1’de aynen şöyle demişti: “Ukrayna, 1939’a kadar Polonya’ya ait olan Lviv, Ternopil, Ivano-Frankivsk, Volın ve Rivne bölgelerini ‘gönüllü olarak’ iade etmeli.”

Duda, toprak istemekle kalmadı, Polonyalıları hakları olan bu topraklar için savaşmaya çağırdı: “Her vatandaşımız, üzerinde çok sayıda Polonyalının yaşadığı ve savunmamıza ihtiyaç duyan topraklarımızı geri almak için savaşmaya hazırlıklı olmalı.”

Bakınız bunlar geçen yüzyılda söylenmiş sözler değil, Polonya’nın halen cumhurbaşkanı olan Duda tarafından birkaç yıl önce söylenmiş sözler bunlar!

‘YUMUŞAK İLHAK’ ANLAŞMASI

Gelelim bugüne… Yedi yıl önce Ukrayna’nın batısını isteyen Polonya Cumhurbaşkanı Duda, bir hafta önce 22 Mayıs’ta Kiev’de Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski ile bir anlaşma imzaladı.

Duda ve Zelenski’nin kucaklaşarak duyurduğu anlaşmada neler mi var peki? Ünlü bağımsız gazeteci Pepe Escobar, anlaşma ile “Polonya vatandaşlarının Ukrayna hükümet organlarına seçilebileceğine, hatta anayasa mahkemesine yargıç atanmalarına izin verileceğine” dikkat çekerek bunu “yumuşak ilhak” olarak yorumluyor!

Burada önemli olan Polonya’nın hayallerinden ziyade, o hayallerin büyük güçlerin planına yarayıp yaramayacağıdır. İşte ABD-İngiliz planı bu açıdan önemlidir. Öyle olduğu için de bir süredir Rus yetkililer Ukrayna’nın Polonya tarafından ele geçirilme hedefine dikkat çekiyorlar. Örneğin bir süre önce Rusya’nın Polonya Büyükelçisi Sergey Andreyev, NATO üyesi Polonya’nın Batı Ukrayna’ya “barış gücü askerleri” olarak girmeyi planladığını açıklamıştı. Örneğin Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR) Başkanı Sergey Narışkin, Polonya ve ABD’nin, Ukrayna’nın bir kısmının Polonya’nın kontrolüne geçmesini öngören planlar yaptığını, bunun Ukrayna’nın bölünmesine yol açacağını belirtmişti.

TÜRKİYE’YE BİÇİLEN ROL

Gelelim ABD-İngiliz planına…

Rusya’nın Ukrayna’ya müdahalesinden bir süre önce İngiltere, Polonya ve Ukrayna ile “küçük ittifak” kurdu. ABD, Arktik-Akdeniz hattı içinde önemli bir yeri olacak bu ittifakı, İngiltere liderliğinde Avrupa içinde genişletmek istiyor. ABD-İngiliz planı gereği “Küçük Avrupa İttifakı”, Baltık, Doğu Avrupa ve Karadeniz ülkeleriyle genişletilmeye çalışılıyor.

Bu planda askeri gücü nedeniyle Türkiye’ye özel önem veriyorlar. Zira ABD-İngiliz planı, önümüzdeki süreçte hem Moldova üzerinden hem de gıda krizini bahane ederek Karadeniz’e yüklenmeyi hedefliyor. Ayrıca Avrupa’nın büyük devletleri Almanya ile Fransa’dan gelebilecek tepkileri dengeleme etkeni olarak da Türkiye’nin sahaya sürülmesi hesaplanıyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları