Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Reçetemiz Arapça
Saray iktidarı “milli ve yerli” olduklarını ileri sürüyor ama artık reçeteler bile milli değil. Çünkü e-reçetem sistemine Türkçenin yanına beş ayrı dil eklendi. Bu dillerden bir tanesi hiç kuşkusuz Arapça!
Konuyu bütçe görüşmeleri sırasında gündeme taşıyan İYİ Partili Turhan Çömez, sağlık bakanının bu uygulamaya gerekçe olarak sağlık turizmini gösterdiğini anımsattı.
Bakana göre, turistler (!) Türkiye’den sağlık hizmeti alacaklar, reçetelerini yazdırıp kendi ülkelerine gidip ilaçlarına ulaşacaklar. Çömez, sağlık bakanının bir hekim olarak İngiltere’den gelmiş bir hastaya reçete yazsa bu reçetenin Londra’da geçerli olmayacağını belirtip yeni uygulamanın ardındaki amacı şöyle açıkladı:
“Niye yabancı bir hasta için Türk doktorun, Türk eczacının olduğu bir ülkede başka bir dilde reçete yazılıyor? Sebebi açık: Bu ülkede 10 milyonu aşkın Suriyeli var, gelen doktorların hepsine vatandaşlık verdiniz, doktor lisansı verdiniz, hiçbir sınava sokmadınız. Eczacılara da onu yaptınız. 6 bin-7 bin civarında Suriyeli sağlık çalışanı var ve Türkçe bilmiyorlar, onların işini kolaylaştırmak için yaptınız.”
Alışverişte Arapça, sokakta Arapça, okulda Arapça, camide Arapça, medresede Arapça, Kuran kursunda Arapça, yazıda Arapça, okumada Arapça, hastanede Arapça, eczanede Arapça...
Bir de Saray’daki demez mi: tek millet, tek bayrak, tek vatan.
Geçiniz...
KURTULUŞA VAKİT BULAMAYAN FAKİR
“Yerli ve millici” AKP ile “milliyetçi” MHP’nin iktidar ortağı HÜDA PAR’ın sözcüsü Serkan Ramanlı, bir devrim ve Cumhuriyet kurumu olan TBMM’de, Cumhuriyete karşı ayaklanmış softa ağa Şeyh Sait’in bir kahraman olduğunu ilan etti. Diyor ki:
“Şeyh Sait efendinin İngiliz ajanlığı ya da İngilizlerle işbirliği yaptığı söylemi üzerinden bir iftira yürütülüyor. Sadece Şeyh Sait efendinin fotoğraflarıyla, onu asan o İstiklal Mahkemesi ekibinin fotoğraflarını gördüğünüzde kimin İngilizlere benzediğini, kimin İngilizlerden ayırt edilemediğini görmek gayet mümkün.”
Şeyh Sait’i yargılayan Şark İstiklal Mahkemesi üyelerinin yaşamöyküleri ortada. Hepsi Kuvayı Milliyeci, hepsi başta İngilizler olmak üzere yurdu işgal eden sömürgen yayılmacılara karşı kelle koltukta ulusal bağımsızlık savaşına katılmışlar.
Bir ortaçağ kalıntısı olan Şeyh Sait’e gelince...
Kendisini yargılayan İstiklal Mahkemesi’nde kendisine yöneltilen “Yunan bütün memleketimizi çiğnerken ne için bu topladığınız 4 bin kişi ile Yunan üzerine yürümediniz” sorusuna verdiği yanıt bellidir:
“O zaman yine giderdik, vaktimiz yoktu. O zaman biz çok perişandık. Vaktimiz olsaydı durmazdık. Balkan muharebesinde müheyya (hazır) olduk, istemediler. Bu muharebede muhacir, fakir idik.”
Üstsüz, başsız, silahsız, mermisiz, askere giydirecek çarıksız gerçekleştirilen bir Kurtuluş Savaşı ile yurt yoktan var edilmiş. O sırada; AKP’nin, MHP’nin, HÜDA PAR’ın biricik kahramanı Şeyh Sait savaşacak vakti bulamıyormuş, fakirmiş, perişanmış.
Vah zavallı!
Cumhuriyete karşı ayaklanırken vakti de parası da adamı da arkası da var ama.
Ne yazık!
Ülke bugün bu “kahraman” ile övünenlerin elinde perişan, fakir...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
En Çok Okunan Haberler
- Narin Güran davasında ikinci gün sona erdi!
- 'Önümüzdeki 72 saat önemli, bir baba olarak...'
- Erdoğan'dan 'sürpriz' 10 Kasım kararı
- 'Kurultay haktır, Genel Başkan padişah değildir'
- CHP'den Oğuz Kaan Salıcı'ya sert yanıt
- Açıklayacağına söz verdiği 'gizli dosyalar' neler?
- Erdoğan'dan kayyum için ilk açıklama
- AFAD duyurdu: Elazığ'da korkutan deprem!
- '22 yılın yükünü sırtıma almam'
- Narin'in köyündeki imam açığa alındı