Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
CHP umudu canlandırdı
CHP’nin yerel seçimlerde “yüzde 25’lik tavanı tuzla buz” ederek birinci parti konumuna yükselmesi “süreç olarak faşizmi” durdurma umudunu canlandırdı.
MOMENTUM ÇOK ÖNEMLİ
CHP’nin, canlandırdığı umudu yaşatması, daha da güçlendirmesi gerekiyor. Mao’nun deyimiyle: Devrimci süreç “bisiklet gibidir durursak düşeriz!”
Durmadan devam edebilmek için, CHP rejime yönelik eleştirileriyle, kampanya enerjisiyle, aldığı oy ile yarattığı momentumu mutlaka korumalı, “dört yıl seçim yok zaferin tadını çıkaralım” rehavetine kapılmamalıdır. Balkon konuşmasına bakılırsa Erdoğan, yumuşak, kapsayıcı tarzla, “Dört yıl seçimler yok” derken o momentumu kırmayı amaçlıyordu. Ancak ertesi gün AKP’nin kaybettiği kimi belediyelerde “çamura yatmaya” başlaması akla “Doğasında var” öyküsünü getiriyor. Erdoğan, “ılımlı konuşarak sopa sallama taktiği” ile momentumu kırabilirse yeni anayasa, ardından da seçimler gündeme gelecektir.
İkincisi, uluslararası medyadaki ana akım yazarlar yorumlarında ekonomik krizi özellikle öne çıkarıyorlar, siyasal İslamın rejiminin, ülkeyi dini temelde şekillendirme çabaları karşısında yükselen tepkiler görmezden geliyorlar. Batı’da egemen oryantalist damar, Türkiye’yi cumhuriyetçi-laik kimliğinden sıyrılmış, “Müslüman/dinci bir Ortadoğu ülkesi” olarak görmek istediğinden (Huntington, Fuller etc.,) o yorumları anlamak kolay. Ancak sol kesimde egemen olan eğilimi anlamak zor. Bu eğilim emekçi sınıfların insanını, kültürel (ideolojik, ahlaki vb.,) kaygılarla değil de salt ekonomik (beslenme, barınma gibi) dürtülerle tepki veren, biyolojik varlığına indirgiyor. İşçiler, emekçiler, açlık-yoksulluk kaygılarını anlamlandıran öznelliklerden (kültürü, ideolojisi ve ahlaki kaygılar) yoksun mudur ki salt biyolojik dürtüleriyle karar verirler? Kültürel, ideolojik ve ahlaki kaygılarla karar vermek yalnızca “sosyalistlere” özgün bir ayrıcalık mıdır? Şunu anımsamak da yararlı olabilir: “İnsanların bilincini” ekonomik varlığı değil, kültürü, kültür içinde yaşanan ekonomiyi de içeren, “toplumsal varlığı belirler.”
CHP’nin aldığı oyda ekonomik sıkıntıların (2023’te de ekonomik kriz vardı) yanı sıra kültürel alanda giderek yoğunlaşan kaygılargerginlikler de etkili oldu. Daha doğrusu kriz derinleşirken kültür savaşları daha da yoğunlaştı: Cumhuriyete, kurucularına, laikliğe saldırılar, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkan ortaçağ kafası, tarikatçı tiplerinin günlük yaşama müdahale çabaları, Cumhuriyetin insanının ahlak anlayışı içinde anlaşılması, kabullenilmesi olanaksız açıklamaları, eğitim sistemini dincileştirme çabaları, şeriat çağrılarıyla yapılan yürüyüşler, yargıdaki kriz, Cumhuriyetin “vatandaş” hakkı yerine, biteviye “kul hakkı” gevezelikleri...
Bu kaygıları-gerginlikleri görmezden mi gelelim? Aslında siyasal İslamın hegemonyasını, hatta rejimin geleceğini, bu kaygılar-gerginliklerden kaynaklanan tepkiler tehdit etmiyor mu? Erdoğan’ın biteviye “kültürel egemenlikten” söz etmesi boşuna mı?
'KALKAN' KIRILDI
AKP bugüne kadar her seçime hile hurda karıştırdı. Çünkü siyasal İslam toplumda azınlığı temsil ediyor. Bu nedenle, AKP kendi projesini, değerlerini topluma dayatırken tepkiler karşısında hep “milli değerlerimiz” kalkanının arkasına sığındı. Ne yazık ki CHP de mart yerel seçimlerine kadar bu oyuna ortak oldu.
Şimdi AKP ikinci parti konumuna düştü; bu kez seçim sonuçlarıyla oynamaya çalışıyor. Ancak AKP’nin toplumsal desteğinin gerçek çapı açığa çıktı, o “kalkan” kırıldı. Bundan sonra CHP, bunu her fırsatta halka anlatmalı, “milli değerler” gevezeliğinin siyasal İslamın ideolojisini koruyan bir “kalkan” olduğunu biteviye vurgulamalıdır.
Yukarıdaki iki koşul gerçekleşirken iki koşul daha gündem gelecektir. Birincisi CHP, krizin yükünü halkın sırtına yıkılmasını önleyecek bir ekonomik, sosyal programı hemen geliştirmelidir. İkincisi CHP, siyasal İslamın toplum içinde yayılmaya devam eden ideolojik hegemonyasına, bunu inşa eden “ideolojik aygıtlarına” karşı mücadele etmeye, haklar ve özgürlükler alanında kaybolanları geri alamaya kararlı olduğunu kanıtlamalıdır; Van’da aldığı tutum umut veriyor. Momentum kırılırsa çok daha geri bir noktaya düşüleceğini de unutmamak gerekiyor.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
İmamoğlu ve İBB’yle ilgili 560 milyar iddiasına yanıt
-
Mustafa Balbay sert eleştirdi
-
Mezhep çatışması değil insanlık suçu
-
Emekliye bayram ikramiyesi ne kadar olacak?
-
Alfa Romeo'nun ilk elektrikli modeli: Junior Elettrica
-
'Kayyum atamaları, hukuksuzluk ve kontrollü kaos'
-
AKP’de kongre öncesi hazırlığı devam ediyor: Prof. Kalay
-
Emeklilerin Gözü Bayram İkramiyesinde: Beklentiler Karşı
-
Hutbelerde Bunlara Dikkat Edin!
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
En Çok Okunan Haberler
-
Diploma iptalinde kritik gelişme!
-
Bahçeli'ye yakın isimden 'erken seçim' senaryosu
-
'Bu kararınızı geri almanızı istirham ediyorum'
-
Soylu'dan '20 milyon dolar' iddiasına yanıt
-
Mansur Yavaş'tan kürsüde 'R.O.K.' tepkisi!
-
500 bin TL'nin aylık getirisi ne kadar?
-
Tutuklu öğrenci Esila Ayık Cumhuriyet’e konuştu
-
Pervin Buldan, Öcalan'ın mesajını okudu
-
Temmuzda memur ve emekliye ne kadar zam yapılacak?
-
Sırrı Süreyya Önder için temkinli açıklama