Ergin Yıldızoğlu
Ergin Yıldızoğlu ergin.yildizoglu@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bir rezalet iki ‘hakikat rejimi’

12 Aralık 2022 Pazartesi

Yine siyasal İslam, yine çocuk tacizleri! Bir haftadır, 6 yaşında bir kızın, tarikat bünyesinde 29 yaşındaki bir adamla evlendirilmesinin, dehşet verici, müstehcen sonuçlarını, tarikatların çocuklarla ve devletle ilişkilerini, modern seküler yaşama, çocuklarımızın geleceğine yönelik tehditleri, “altılı masa”nın bu tehditler karşısındaki iktidarsızlığını tartışıyoruz. 

Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu, 6 yaşında bir kızın, 29 yaşındaki bir adamla evlendirilmiş olması konusunun bir an evvel gündemden çıkmasını arzuluyor. Konu, İslama önyargılı bakanlar tarafından istismar ediliyormuş. Toplum rahatsız oluyormuş. “Bundan dolayı tarikatlar, Kuran kursları kapatılsın olmaz”mış. Anlaşılan, Karamollaoğlu, konuyu tartışan, adalet isteyenleri “toplumdan” saymıyor. Belli ki onun “dünyasında”, yalnızca siyasal İslamın “toplumu” var. Tarikatları da korumaya kararlı. DP Başkanı Gültekin Uysal da... Kılıçdaroğlu ve Akşener çok öfkeliler ama tarikatlar kapatılsın diyemiyorlar. Babacan? Davutoğlu? Düşünmeye değmez, geçiniz!

Modern seküler yaşamı savunabilmek için önce, tehlikenin kaynağını doğru tespit etmek gerekiyor. AKP döneminde, Cumhuriyetten bu yana şekillenen modern-seküler “hakikat rejimi” karşısında, bir dinci, “hakikat rejimine” dayanan yeni bir toplum kuruldu (Karamollaoğlu’nun toplumu). Bu siyasal İslamın tarikatlarının, tarikat yurtlarının, “medreselerin”, “Kuran kurslarının”, “Saray’ın” dünyasıdır; kadına, çocuğa, evliliğe, cinselliğe, tecavüze bakışı, ahlak, hukuk kuralları, gelenekleri, modern-seküler “hakikat rejiminin” toplumundan çok farklıdır.

ORTASI YOK!

Bu iki “hakikat rejiminin” çatışmasını göremeyen, tarafsız kalabileceklerini sanan kimi tipler, şimdi, çocuk evlilikleri için, “İslamla bağdaşmaz”, “İslamda yok” diyorlar. Buna karşılık o toplumun önde gelen sözcüleri, örneğin HÜDAPAR genel başkanı, “Kim çocuk, neye göre çocuk” derken bir “hakikat rejimine” dayanıyor; Nurettin Yıldız, “Alt sınır yok…Henüz adet görmemiş bir kız çocuk bile evlendirilebilir” diyor. Hangisi doğru? 

İslamın en temel kutsal metni, evlenme yaşına bir alt sınır koymamış. Ben demiyorum. Diyanet diyor. Konu 65. Surenin (Talak) 4. maddesinde irdelenmiş. Diyanet’in “mealinde”, s. 629, Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır” (abç) kuralıyla çocukların evlendirilebileceğini söylüyor. Diyanet yanlış tercüme etmiş(!?) olabilir mi? Ünlü İslam “Alimi”, Seyyid Abul Ala Maududi, “Towards Understanding Qur’an” başlıklı, açıklamalı mealinde (sf.1183), 65/4, Diyaneti’nkiyle aynı. Dahası Maududi, “âdet görmeyenler ifadesine” bir dipnotta açıklık getirmiş: “Henüz küçük yaşta olabilirler.”  

VE SİYASI İKTİDAR

Bir alt sınır olmamasının yarattığı boşluk, dinci fanatiklerin,  pedofiliyi meşrulaştırmasını önlemek için, modern-seküler toplumun yasalarıyla, inançlı insanları rencide etmeden, kolayca doldurulabilir, çocuklar korunabilir. Modern-seküler (laik) bir toplumda “dinci hakikat rejimi” özel olan alanda yaşayabilir. 

Buna karşılık, siyasal İslamın egemen olduğu, ekonomik artığa, tarikatlar, vakıflar, okullar, yurtlar ve türlü dinci örgütlenme ağlarıyla ulaştığı, paylaştığı devletin tarikatları koruduğu, beslediği bir toplumda, modern-seküler “hakikat rejimine” özel olan alanda bile yer kalmaz. Çünkü siyasal İslam devlete ulaşınca, (İran’da, Mısır’da ve Türkiye’de, Endonezya’da) kendi toplumunu inşa etmeye, “modern-seküler toplumu” ve “hakikat rejimini” yok etmeye başlar. 

Biz aslında, siyasal İslamın, kültür savaşlarında son 20 yılda ele geçirdiği ve yıktığı mevzileri, hızla aşınan modern-seküler toplumun geleceğini, rejimin ve “6’lı masa”nın hakikatini tartışıyoruz. Siyasal İslamın iktidarına son vermeden ilerlemek olanaksız. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları