Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Almanya’da büyük tehlike
Gazze’de soykırım, ABD’de faşizm, Türkiye’de aniden artmaya başlayan baskı derken önemli bir konuyu gözden kaçırmayalım: 23 Şubat 2025’te Almanya, son yılların en kritik federal seçimlerinden birini yaşayacak. Seçim sonrasında şekillenecek siyasi tablo, sadece Almanya’nın iç politikasını değil, Avrupa ve dünya siyasetini de derinden etkileyecek.
KOALİSYON KRİZİ KAPIDA
Sosyal Demokratlarla Yeşillerin koalisyon hükümetinin çökmesiyle gündeme gelen bu erken seçimler demokrasiye, siyasi istikrara yönelik ciddi riskleri beraberinde getiriyor. Bu risklerin başında, Alternatif für Deutschland (AfD) adlı faşist partinin ikinci parti konumuna yükselmesi.
Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU), Federal Meclis’te en çok iskemleye sahip parti olacak gibi görünse de tek başına iktidara gelmesi beklenmiyor. CDU, AfD’yi dışlamak için Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Yeşiller ile, diğer bir deyişle, politikalarına son vermeyi vaat ettiği iki partiyle koalisyon kurmak zorunda kalacak. CDU mali muhafazakârlığı giderek sertleşen bir göçmenler politikasını savunurken SPD ve Yeşiller daha çok sosyal harcamaları, yeşil enerjiyi, insan haklarını gözetmeye çalışan (ama giderek sertleşen) bir göçmenler politikasını destekliyor. SCU, SPD ve yeşiller arasındaki ideolojik farklılıklar, istikrarlı bir koalisyon hükümeti kurmayı çok zorlaştırıyor.
Bu koalisyon kurulabilse bile ortaya çok kırılgan bir hükümet çıkacak. CDU politikalarını sulandıracak, taraftarlarında düş kırıklığı yaratacak. Bu kırılgan hükümet karşısında, AfD, hem bu düş kırıklığından hem de ana muhalefet partisi konumuna yükselmiş olmaktan yararlanacak. CDU’nun AfD ile asla işbirliği yapmayacağını iddia etse bile koalisyon kurma çabaları başarısız olursa ya da kurulduktan sonra dağılırsa CDU’nun yeni koalisyonu AfD’ile kurması olasılığı zayıf değil.
AFD, DEMOKRASİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER
AfD, özellikle Almanya’nın doğu eyaletlerinde güçleniyor, göçmen karşıtı söylemiyle oy oranını artırıyor. Partinin Avro bölgesine karşıt tavrı, Nazi döneminin yeniden yorumlanmasıyla ilgili tartışmaları, Avrupa Birliği’nden uzaklaşma planları, Elon Musk’ın verdiği destek, Almanya’da demokrasiyi tehdit ediyor. CDU lideri Friedrich Merz’ın, AfD’nin yükselişini durdurmak için muhafazakâr seçmenleri kazanmaya çalışırken önerdiği daha sert göç politikaları, tam tersi bir etki yaratıyor.
AfD’nin yükselmesinin hızlanmasında, göçmen karşıtı havanın, artan ırkçılığın yanı sıra Almanya’nın ekonomisindeki uzun durgunluk, enerji maliyetlerinin yüksek seyretmesi ve sanayi üretiminde düşüş önemli bir rol oynuyor. Bu koşullarda seçmen giderek ekonomik kaygılara odaklanırken AfD’nin ucuz enerji için Rusya ile ilişkileri düzeltme, sanayiyi canlandırma adına küresel ısınmaya karşı önlemleri ikinci plana itme önerileri ilgi çekiyor, CDU, şirketler için vergi indirimi ve yatırım dostu politikalar sunarken, SPD ve Yeşiller’in yeşil enerji yatırımlarını savunmaları, iki farklı ekonomi politikası eğilimini temsil ederken CDU ile AfD politikaları arasındaki benzerlikler giderek artıyor.
Seçimler, Almanya’nın NATO’daki rolü, Ukrayna savaşına verdiği destek, ABD ile ilişkileri açısından da kritik. AfD NATO’yu, NATO savunmada kaldığı sürece destekleyeceğini, ABD üstlerinin, nükleer silahlarının Almanya’yı terk etmesi gerektiğini savunuyor. AfD Avrupa Birliği’nin ulusal egemenliği sınırlayan bürokratik yapısından yakınıyor: Reform olmazsa çıkmaktan, Alman Mark’ına dönmekten yana. AfD liderleri sık sık, Almanya’nın Rusya ve Çin ile ekonomik ilişkilerini geliştirmesinin ucuz enerji ve dış pazarları koruma bağlamında önemini vurguluyorlar. AfD’nin yaklaşımını, CDU’nun muhafazakâr dış politikasının, Almanya’nın Avrupa Birliği liderliğindeki rolünü zayıflatma riskiyle birlikte düşününce, korumacılık dalgası yükselirken Almanya’nın transatlantik ilişkilerinde de bir kriz yaşama olasılığı artıyor.
AfD’nin büyüyen gücü, merkez partilerin koalisyon oluşturmadaki zorlukları, ekonomik belirsizlikler, “Almanya, demokrasiyi, Avrupa’daki liderlik rolünü koruyabilecek mi, yoksa AfD’nin yükselişi faşizmin devlete erişmesine olanak verecek yeni bir dönemin kapısını mı açacak” gibi soruları gündeme getiriyor.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
İmamoğlu ve İBB’yle ilgili 560 milyar iddiasına yanıt
-
Mustafa Balbay sert eleştirdi
-
Mezhep çatışması değil insanlık suçu
-
Emekliye bayram ikramiyesi ne kadar olacak?
-
Alfa Romeo'nun ilk elektrikli modeli: Junior Elettrica
-
'Kayyum atamaları, hukuksuzluk ve kontrollü kaos'
-
AKP’de kongre öncesi hazırlığı devam ediyor: Prof. Kalay
-
Emeklilerin Gözü Bayram İkramiyesinde: Beklentiler Karşı
-
Hutbelerde Bunlara Dikkat Edin!
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
En Çok Okunan Haberler
-
'Savcının gönderdiği yazılarda var bu...'
-
Bahçeli işareti çaktı, İBB toptan ‘içeri’?
-
MetroPOLL'den kritik 'ekonomi' anketi
-
'Erdoğan ve yakınları rahat olsun'
-
Festival alanına araçla daldı!
-
İstanbul'da bu restorana dikkat: 'Kalp' tespit edildi!
-
'Yeni TFF Başkanı hayırlı olsun'
-
AKP'den 'İmamoğlu' ve 'kayyum' çıkışı
-
AYM iptal ediyor, iktidar teklif üzerine teklif sunuyor
-
Fenerbahçe'den maç sonu isyan!