Ergin Yıldızoğlu
Ergin Yıldızoğlu ergin.yildizoglu@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

18’den 19’a rejim ve muhalefet

31 Aralık 2018 Pazartesi

2018 hem Siyasal İslamın AKP rejiminin hem de ana muhalefet partisi CHP’nin iflasının açıkça sergilendiği bir yıl oldu.

Huzur ve adalet…
Halkoyuna serbest ve adil seçimlerle başvurmaktan korkan bir rejimin, aslında, azınlığı temsil eden, her an başına bir şey gelmesinden korkan bir rejim olduğu açıktır. Bu korkunun arkasına adalet, ekonomi ve dış politika alanlarında birbirini izleyen fiyaskolar yatıyor.
Daha açılmadan sular altında kalan havalimanı, sinyalizasyon sistemi tamamlanmadan hizmete sokulan hızlı tren rezaleti, patlayan baraj kapakları, lidere aşık mafya şeflerinin, medyada sergilenen kanlı fantezileri, Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’in hukuki tacize maruz bırakılması, toplumsal dokunun ve düzenin de çözülmekte olduğunu gösteriyor. Rejimin bir zamanlar kendisini destekleyen, liberal entelijansiyanın, önde gelenlerine layık gördüğü hapis cezaları, hele Nazlı Ilıcak’a bu yaşında verilen müebbet hapis, yargının bir intikam aracına dönüştüğünü gösteriyor.
İşte bu nedenledir ki, AKP Türkiyesi, dünyada hukukun üstünlüğü klasmanında 113 ülke arasında 101., Kadın Erkek Eşitliği indeksinde 449 ülke içinde 130. sıradadır. Rejimin Türkiyesi’nin, dünyada tutuklu gazeteciler klasmanında birinci sırada olması da bu iflası saklama çabasının bir başka göstergesidir.
Son seçimlerden bu yana artık seçim sistemine, Millet Meclisi’nin işlevine de güven kalmamıştır. Bu gelişmelere direnemeyen muhalefet de bu güvensizlik dalgasından payını almış, artık ne işe yaradığı sorgulanır olmuştur. Liderliğinin hangi siyasi ve etik ilkelere göre davrandığı artık belli değildir.

Refah ve ekonomi
Bir ülkede gelir dağılımı, adaletin, refahın en önemli göstergesidir. Gini oranı gelir dağılımını ölçer: “0” tam bir eşitliği, “1” tüm gelirin yalnızca bir kişiye gittiği mutlak eşitsizlik durumunu gösterir. Dünya Bankası,Gini oranı” verileri, Türkiye’de, Siyasal İslamın AKP rejiminin iktidarını konsolide etmeye başladığı 2007 yılından bu yana gelir dağılımının hızla bozulmuş olduğunu gösteriyor. 2007 yılında 38.4 olan Gini oranı, iktidar ve kaynak dağılımı merkezileşmeye, yönetim keyfileşmeye başlayınca sürekli artarak 2016’da 41.9’a ulaşmıştır. Dünya Bankası 2017’verilerin henüz açıklamadı ancak OECD verileri 2017’için 39.9 gösteriyor.
Ekonomiye gelince, tüm ana göstergeler, örneğin enflasyon, imalat sanayii, inşaat sektörü, tarım üretimi indeksleri bir krize işaret ediyor. Tüketici indeksinde güven kaybı, banka kredi kullanımlarındaki gerileme, hızla yaygınlaşan konkordato haberleri, yabancı sermaye çıkışı, TL’nin dolar ve Avro karşındaki seyri “Kriz” gözlemini destekliyor. Rejim ise, bu gelişmeler karşısında, adeta traktör farının ışığında donup kalmış tavşan gibi.

Dış politika
Siyasal İslamın realite algısının ne kadar sakat oluğunu birçok kez vurguladım. Bu sakatlık kendini en çarpıcı biçimde dış politikada ortaya koyuyor. Rejim konsolide olduğundan, projesini uygulamaya koyduğundan bu yana dış politikada tek bir başarı örneği bulmak olanaklı değildir. Kısaca: Suriye iş savaşı başlarken kurulan hayalleri, sonra da Mısır’da Mursi iktidara gelince yapılan hesapları, Rus uçağını düşürüp horozlandıktan, Rusya’nın Suriye’ye inmesini kolaylaştırdıktan sonra hizaya gelmeleri anımsayalım. Sonra bunlara geçen haftanın iki haberini ekleyelim.
Kaşıkçı cinayetinden yararlanıp Suudi rejimine ayar verme çabaları toptan iflas etti. Kralın yaptığı bir seri atama, Wall Street Journal’a göre, Bin Salman’ın gücünü konsolide ediyordu.
Trump ABD askerlerini Suriye’den çekme kararını açıkladığında önce şaşıran, sonra, “yerine biz gireriz” hevesine kapılan rejim kısa sürede yine realitenin duvarına çarptı. Birincisi, Rusya ile yapılan toplantı YPG’yi terörist listesine sokmaya, ABD’nin çıkacağı yere Suriye ordusunun girme eğilimini tersine çevirmeye yetmedi. İkincisi, Trump “çıkma” kararını açıklarken, “Black Waters” isimli özel savaş şirketi, silah dergilerine tam sayfa “Biz geliyoruz” ilanları veriyordu…
Bence, 2019’da bu fiyaskolara yenileri eklenecek, ana muhalefet partisi CHP’nin işlevine ilişkin belirsizlik daha da derinleşecek.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump! Nasıl yani? (2) 14 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları