Freud’u okuyorum...

29 Mayıs 2023 Pazartesi

Arkadaşım söz edene kadar aklımda yoktu.

“Bana Freud’u anlatır mısın?” demişti, “Hani uygarlığın temel taşı olan kişiler derken Freud demiştin, Marx demiştin.”

“Bir de Darwin olmalı” dedim. “Bu üç kişi uygarlığın kilit taşlarıdır bana göre. Darwin, evrim kuramını bulmuştur; Marx, artık değeri, emeğin sömürüsünü, Freud da bilinç dışını.”

Bilinçdışı bu denli önemli miydi?

Evet, çok önemliydi. Çünkü, bilinçli sandığımız davranışların çoğu bilinç dışı itkilerle güdülenmiştir. 

Gizli korkularımız, farkına varmadığımız özlemlerimiz, içimize gömülmüş öfkelerimiz ortaya çıkan davranışlarımız olur.

“Benim kararım” sandığım şeylerin çoğu bilinç dışı itkilerimin güdümünde oluşmuştur.

Bunları arkadaşımla konuşurken bir şey aklıma geliverdi: Şu bizim kader seçimimiz.

14 MAYIS 2023 SEÇİMİ

14 Mayıs seçimi aklıma geldi de duraladım.

Ne bekliyordum da ne olmuştu?

Aslında “Millet İttifakı”nın oy farkıyla kazanmasını, cumhurbaşkanı seçimini de Kemal Kılıçdaroğlu’nun birinci turda kazanmasını bekliyordum.

Toplumun coşkulu kabarışı, muhalefetin sistemli çalışması, siyasal iktidarı çok yıpratan ekonomik bunalım, hayat pahalılığı bu sonucu işaret ediyordu.

Elbette iktidar her çeşit oyunu yapacaktı ama artık bunlar aşılacaktı.

Ama sonuçlar öyle olmadı.

Cumhur İttifakı’nın oyu azalsa da Büyük Millet Meclisi’nde çoğunluğu aldı, cumhurbaşkanı seçimi de ikinci tura kaldı.

Ne olmuştu, biz nerede yanılmıştık?

İşte Freud Baba burada devreye giriyordu.

Biz “Seçmen kararını verecek” diyorduk, muhalefet seçmenin bilincine yöneliyordu.

Oysa seçmen çoğunluğu “kararını bilinçaltı ile veriyordu”.

Neydi bu seçmen çoğunluğunun bilinçaltı?

O bilinçaltında “korkuları” vardı. Terörle korkutuluyordu, aldığı yardımların kesileceğinden korkuyordu, inancına karşı gelmekle korkutuluyordu.

O bilinçaltında “özlemleri” vardı. Başındaki kişi gibi fakirlikten gelip zengin olma özlemi vardı. Kulübeden çıkıp saraylara kurulma özlemi vardı. Onun gibi uçakları, arabaları olma özlemi vardı.

İşte o bilinç dışı onu güdülüyor, aklına yatsın yatmasın gene gidip oyunu ona veriyordu.

Sadece bu muydu? Sadece seçmenin bilinçdışı mıydı?

Elbette değildi.

Seçim sürecinde ortaya çıkan her şey nasıl bir bataklığa sürüklendiğimizi ortaya koymuyor muydu?

KARAKTERLER

Seçim süreci bir “karakterler galerisi” gibiydi.

Siyasal iktidarın yöneticileri olan “karakterler”.

AKP Başkanı R.T. Erdoğan, yakınında olan Binali Yıldırım, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve ötekiler. Yüksek Seçim Kurulu, TRT, TÜİK, Merkez Bankası. 

Bütün bunlar her türlü gerçekdışı çalışmayı pervasızca sürdürdüler. Ne yasa ne kural ne usul ne adap ne ahlak gözetmeden kendi alanlarında her şeyi yaptılar.

Yalanlar söylediler, sahte videolar yapıp gösterdiler, satın alabildiklerini aldılar, alamadıklarını korkutmaya çalıştılar.

MHP, başkanları Devlet Bahçeli ile bu olan bitene göz yumdular, her şeyi desteklediler, karşı çıkmaları gereken şeylere hiç sesleri çıkmadı.

HÜDA PAR ile iktidarın kurduğu ortaklık ibret vericidir. 

Cumhuriyete karşı olan, açıkça Atatürk düşmanı olan bu kuruluş AKP listelerinden Meclis’e girdi. 

Yeniden Refah Partisi kadın haklarını ortadan kaldıran söylemiyle gene AKP listelerinden Meclis’e girdi.

Ne AKP’den ne MHP’den kimsenin gıkı çıkmadı.

Muharrem İnce, eski partisine duyduğu öfkeyi Kemal Kılıçdaroğlu’nun kaybetmesiyle dindireceği bir intikamın peşinde Erdoğan’a dolaylı destek vermekten çekinmedi.

Öfkesine ve kine dönüştürdüğü dürtüsüne yenik düşen İnce, tarihin dönemecinde kendi saygınlığını yok etti.

Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan, kendi muhalif çıkışını inkâr ederek Erdoğan’ı destekleme kararı aldı. Böylece Metin Feyzioğlu gibi devşirmeliği kabul etmiş oldu.

DSP Genel Başkanı Önder Aksakal milletvekili olma karşılığında iktidarı destekleyerek Bülent Ecevit misyonuna ihanet etmekte hiçbir sakınca görmedi.

Bunlar, “Karakterler Galerisi”nin seçkin kişileridir. 

Tarih bunları unutmayacaktır.

BİZ NEDEN KAZANACAĞIZ?

Elbette BİZ KAZANACAĞIZ.

Bu yazı ikinci tur sonucu bilinmeden yazılıyor.

İkinci turu Erdoğan kazansa da gene BİZ KAZANACAĞIZ.

Çünkü artık bu iktidarın ülkeyi yönetme gücü kalmamıştır.

Bundan sonra yapacakları ancak zorbalıktır.

Zorbalık da karşı tepkisini görecek, yaşayacaktır.

Kılıçdaroğlu kazanırsa elbette işi zordur.

O sonuçta da gene BİZ KAZANACAĞIZ.

Kazanma nedenimiz, bilinç dışımızla bilincimiz arasındaki bütünleşmedir.

İşte, uygarlık da bu bütünleşmeden doğmuştur...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çalınan gelecek!... 29 Nisan 2024
Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları