Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Yaşama sevincimizi çaldılar!

30 Mart 2023 Perşembe

Yirmi yılda sadece toplumun yapısını değil, bireysel olarak kişiliklerimizi de değiştirdiler...

“Yaşama Sevincimizi” çaldılar:

Çünkü geçim derdi, herkesi bunalttı...

Çünkü belirsizlik, bütün gelecek planlarımızı bozdu...

Çünkü adaletsizlik, bütün özgürlük ortamını, can ve mal güvenliğimizi yok etti...

Çünkü baskı ve yasaklar, yaşam biçimlerimizi etkiledi.

14 Mayıs günü, “Yaşama Sevincimizi” geri alacağız!

***

“Yaşama Sevincimizi Çaldılar” derken içine düştüğümüz karabasanın, psikolojimizi bozarak, bizi hangi mutlulukları doya doya yaşamaktan mahrum ettiğini anımsayalım.

***

Yaşama Sevinci:

Sevmek, sevilmek...

Sevdiklerinle birlikte olmak, görüşmek, konuşmak, belli duyguları, anları, olayları paylaşmak...

Sevdiklerinin sadece var olduklarını bilmek!

Küçük, küçücük de olsa birlikte bir mutluluk anı yakalamak...

Sevdiğiniz birinin küçük, küçücük de olsa bir mutluluk anı yakaladığını görmek, duymak, bilmek!

Küçük, küçücük bir ilgi ve sevgi bakışı yakalamak...

Küçük, küçücük bir ilgi ve sevgi bakışı fırlatmak...

Küçük, küçücük bir sevgi sözü işitmek...

Küçük, küçücük bir sevgi sözü söylemek...

Birbirine düşmanca değil, dostça bakan insanlarla birlikte yaşamak!

***

Yaşama Sevinci:

Küçük, küçücük de olsa bir işi bitirmek...

Önemli ya da önemsiz, bir sınavı başarmak...

Sevdiğiniz birinin bir işi bitirdiğini, bir sınavı başardığını görmek...

Küçük, küçücük de olsa bir üretim yapmak...

Hele hele böyle bir üretimi sevdiklerinle birlikte gerçekleştirmek!

Küçük, küçücük de olsa bir başarı elde etmek...

Sevdiğiniz birinin küçük, küçücük de olsa bir başarısına tanık olmak...

İnsanların sadakate göre değil, liyakate göre değerlendirildiğini bilmek, çalışmanın ve bilginin işe yaradığını görmek!

***

Yaşama Sevinci:

Geçim derdi olmadan çalışmak...

Gelecek korkusu olmadan yaşamak...

Özgürlüğe, can ve mal güvenliğine sahip olmak!

Yorucu bir günün akşamında, yuvanda, ayaklarını uzatıp dinlenmek...

Gelecek kaygısı hissetmeden, günün bitmiş olmasının keyfini sürmek...

Çocuklarının, torunlarının geleceklerinin, ipotek altında olmadığı ve özgürce oluşturulabileceği bir toplumda yaşamanın güvencesini hissetmek!

***

Yaşama Sevinci:

Küçük, küçücük bir armağan almak...

Küçük, küçücük bir armağan vermek!

Şefkatli, sevgi dolu bir elin başınızı okşaması...

Sevdiğiniz birinin başını okşamak!

Bir kedinin, bir köpeğin, bir kuzunun, bir hayvanın başının okşanması, karnının gıdıklanması...

Bir kedinin, bir köpeğin, bir kuzunun, bir hayvanın ilgisi, sevgisi, sıcaklığı...

Kendine saygı duyanların, özsaygısı yüksek olanların, başkalarına da saygı duyduğu, sevgi ve saygı dolu bir toplumda yaşamanın keyfi!

***

Yaşama Sevinci:

Sevdiklerinle güzel bir sofrada birlikte olmak...

Güzel bir şeyler yiyip içmek...

Yiyip içerken, kavgasız, gürültüsüz, dertleşmek, konuşmak, paylaşmak...

Hem karnını hem ruhunu doyurmak...

Güzel bir uyku çekmek...

Güzel rüyalar görmek...

Yeni güne umutla uyanmak!

***

Yaşama Sevinci:

Doğayla bütünleşmek...

Yürümek, koşmak, yüzmek...

Güzel bir manzara seyretmek...

Her yeri betonlaştırarak yozlaştıran bir inşaat çılgınlığına rağmen, çimenler üzerinde yalın ayak gezmek, temiz havayı ciğerlerine çekmek ve yaşadığını hissetmek!

***

Bütün bu mutluluk anlarımızı...

Bütün “Yaşama Sevincimizi” çaldılar:

Çünkü insanlara, geçim derdinin yanında, adaletsizlik, gelecek korkusu, umutsuzluk, belirsizlik, karamsarlık, pompaladılar...

Bizi dipsiz bir karanlıktan oluşan bir karabasana mahkûm ettiler.

14 Mayıs’ta umutlarımızı...

“Yaşama Sevincimizi” geri alacağız!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları