TUSAŞ: Türkiye terörle mi yönlendiriliyor?

25 Ekim 2024 Cuma

Önce tarihten ve siyaset biliminden öğrendiklerimizi özetleyelim:

Emperyalizmin en doğrudan müdahalesi, sıcak savaş biçimidir.

Endüstri Devrimi dünyayı yeniden biçimlendirirken Osmanlı gibi Din-Tarım İmparatorluklarının tasfiyesi döneminde çıkan Birinci Dünya Savaşı, çağdaş Emperyalizmin de fiilen doğuşunu simgeler.

İkinci Dünya Savaşı, Endüstri Devrimi’nin yarattığı doğum sancılarının sonucunu ve Soğuk Savaş bağlamında dünyanın yeniden paylaşımının onaylanmasını belirler.

Vietnam, Afganistan işgalleri ve savaşları, Macaristan ve Çekoslavakya işgalleri, Soğuk Savaş bağlamında, yaygınlaşmayan yerel sıcak savaşlarla geçiştirilen müdahalelerdir.

Sovyetler’in çöküşü ve Küreselleşme ise Bilişim Devrimi’nin başlangıcını ve bu Devrimin yol açtığı yeni bir Dünya dengesi oluşturma bağlamındaki güç savaşlarının yarattığı kaotik belirsizliği haber verir.

Avrupa’daki Ukrayna-Rusya ve Ortadoğu’daki İsrail-Filistin savaşları, aslında, Emperyalizmin, Sovyetlerin çöküşünden sonra Avrupa’da, Asya’da ve Ortadoğu’da yaptığı müdahalelerin yarattığı kaosun sıcak sonuçlarıdır.

***

Emperyalizmin çağımızdaki genel yönlendirme ilkelerine bakalım:

1) Emperyalizm, sömürdüğü ülkeleri denetlemek, yönlendirmek için, o ülkeleri zayıflatır...

2) Ülkeleri zayıflatmak için siyaseten böler...

3) Ülkeleri bölmek için dinci ve etnikçi kimlikleri kullanır...

4) Kullandığı dinci ve etnikçi kimlikler üzerinden terörü destekler...

5) Dinci, mezhepçi, etnikçi, ayrılıkçı terör örgütlerini, maddi manevi, askeri, siyasal ve finansal olarak destekler...

6) En büyük düşmanları, “Bağımsızlıkçı” ve “Yurtsever” aydınlardır!

***

Türkiye, Emperyalizmin Ortadoğu projesi bağlamında, İsrail’in güvenliği açısından kurulması hedeflenen Kürt Devleti bakımından, İran, Irak, Suriye, Lübnan, Ürdün, Mısır, Filistin ve İsrail ile ilişkili olarak, istikrarsızlaştırılma süreci içine sokulmuştur:

1) ABD’nin yanlış olan “Ilımlı İslam” (Amerikancı İslam) projesinde “model ülke” olarak kullanılmış, Erdoğan/AKP yönetimi, iktidara getirilmiş ve “Ilımlı İslam” projesinin Mısır’da iflas etmesine rağmen, 22 yıl boyunca Türkiye’yi yönetmesi sağlanmıştır.

2) Türkiye, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin kuruluşuna hizmet etmiş, Suriye savaşına sokulmuş ve Güney sınırlarında bir Kürt oluşumunun ortaya çıkmasına da yol açmıştır.

3) Türkiye, Emperyalizmin Ortadoğu savaşı sırasında yaratılan Arap sığınmacıların on milyondan fazlası için “depo ülke” görevi yüklenmiş, siyasal, toplumsal, kültürel, ekonomik dengeleri altüst edilmiştir.

4) Bütün bu oluşumlar sonunda Erdoğan/AKP iktidarı ikinci parti konumuna düşmüş, Erdoğan’ın, zaten Anayasa’ya aykırı olarak sürdürdüğü üçüncü dönem Cumhurbaşkanlığından sonra, yeniden seçilmesi tehlikeye girmiş, bu nedenle teröristlikle suçladığı Kürt seçmenlerin oylarına ihtiyacı olmuştur.

5) Kürt oylarını almak için, 7 Haziran-1 Kasım 2015 dönemini anımsatan bir “Açılım Süreci”, MHP lideri Devlet Bahçeli aracılığıyla devreye sokulmuş, DEM Parti’den ve İmralı’da cezasını çekmekte olan Öcalan’dan destek mesajları sağlanmıştır.

6) Tam bu sırada, aynen 7 Haziran-1 Kasım arasındaki “kanlı beş ay dönemi”nde olduğu gibi, çok etkileyici bir terör saldırısı gerçekleştirilmiş, TUSAŞ’a, PKK mensubu teröristler tarafından alçakça bir saldırı düzenlenmiş ve çok değerli 5 evladımız şehit edilmiştir.

***

Şimdi kamuoyu, sanki aptalmış gibi, bu saldırının neden yapıldığı ve kimin işine yaradığı konularında, saçma sapan tartışmalarla yönlendirilmeye çalışılıyor...

Oysa herkes bilir:

Cinayet kimin işine yarıyorsa, katil odur!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları