Evet, içerideki ve dışarıdaki okurlarımız:

Seçime birkaç hafta kala Türkiye hareketlendi...

Meydanlar “Hak, Hukuk, Adalet” diye haykırıyor...

Bütün ülke Özgürlük, Eşitlik, Adalet ve Demokrasi istiyor!

***

“Şahsım Devleti”, Erdoğan/AKP iktidarının bütün yaldızlarını döktü...

Bütün yanlışlar, eksikler, din maskesiyle yapılan yolsuzluklar, haksızlıklar, hukuksuzluklar, adaletsizlikler olanca çıplaklıklarıyla ortaya çıktı...

Çünkü iktidar, bütün sorumluluğun tek bir kişinin, Erdoğan’ın üzerinde olduğunu, Anayasa’yı ucube bir parçalı bohça haline getirerek ilan etti.

Böylece Devlet Bahçeli’nin de açıkça belirttiği gibi Anayasa, fiili duruma, yani Erdoğan’ın tek kişilik iktidarına uygun hale getirildi...

***

Yirmi yıllık Erdoğan/AKP iktidarı sömüre sömüre, artık ülke kaynaklarının sonuna gelmişti:

Ekonomi çöktü...

Ekonomi çöküp geçim sıkıntısı başlayınca, zaten siyasetin emrine girmiş görünen yargı mekanizmasının görmezden geldiği yolsuzluklar, haksızlık ve hukuksuzluklar daha fazla dikkat çekmeye başladı...

Komünistler, Sosyalistler, Sosyal Demokratlar, Liberal Sağcılar kitle halinde, Dinciler, Irkçılar bölünmüş olarak “Demokratik Rejimi” savunmaya başladılar.

Böylece “Şahsım Devletine” karşı oluşan “Demokratik İttifak”:

CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yumuşak, uzlaşmacı, barışçı, adalet arayan, dürüst liderliğini, “geçiş döneminin” Cumhurbaşkanlığı için uygun buldu.

***

Bu ekonomik ve mali iflas ile birlikte, yolsuzlukların, yasakların, yoksullaşmanın, Demokratik Rejim karşıtı haksızlık ve hukuksuzlukların yaygınlaşmasının oluşturduğu geniş “Demokrasi İttifakı”, Erdoğan’ın “Şahsım Devletini” panikletti, ve iktidarın bütün maskelerini düşürdü:

HDP’li, CHP’li belediyeler kıskaca alındı, sağ terörizmle organik bağlantıları olan partiyle işbirliği yapıldı, demokrasi maskesi düştü.

İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldı, kadın haklarına karşı olan parti ittifak içine alındı, kadın ve insan hakları maskesi düştü.

Kavala, Demirtaş, 28 Şubat mağdurları olan beş yaşlı ve hasta general, öteki yaşlı ve hasta mahkûmlar hapiste tutulurken Gezi Parkı Direnişi eylemcileri, avukatlar, Grup Yorum üyeleri mahkûm edildi ama Hizbullah terör örgütünün kanlı katil üyesi affedildi, adalet maskesi düştü.

Seçim öncesi sürekli para basıldığı için enflasyon dizginlenemez bir seviyeye çıktı, geçim sıkıntısı TÜİK açıklamaları tarafından bile saklanamaz hale geldi, refah maskesi düştü.

16 Nisan 2017 Halkoylamasında yasalara aykırı oy sayımı yapıldı, 2019’da İstanbul ve Ankara başta olmak üzere yerel seçimler kaybedildi, “Milli İrade” maskesi düştü.

CHP’li belediyelerin “Sosyal Devlet” uygulamalarındaki başarısı “Sadaka Devleti” maskesini düşürdü.

Ortadoğu ülkelerindeki olaylar ve Türkiye’nin buradaki ülkelerle ilişkileri, bölgesel liderlik maskesini düşürdü.

Siyasette din istismarının yaygınlaştırılması ve totaliterliğe dönüşmesi, din maskesini düşürdü.

Sözün özü, (eskiler “hasılı kelam” derlerdi) “Şahsım Devleti” uygulamaları, ülke kaynaklarını tüketti, adaleti yok etti, insanları yoksullaştırdı, Demokratik Rejimi lağvetti ve iktidarın gerçek yüzünü ortaya çıkardı.

***

ARTIK MEYDANLAR HEM İÇERİDEKİ HEM DIŞARIDAKİ VATANDAŞLAR İÇİN:

“HAK, HUKUK, ADALET” DİYE HAYKIRIYOR...

YURTTAŞLAR ÖZGÜRLÜK, ADALET EŞİTLİK VE DEMOKRASİ İSTİYOR!