Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kutuplaşmak, demokrasinin ve barışın düşmanıdır
Sevgili okurlarım, bu iktidar, “mağdur edebiyatı” yani kendisine haksızlık yapıldığı söylemi ile iktidara geldi ve “halkı kutuplaştırarak” iktidarını güçlendirdi.
Sürekli olarak düşmanlar yarattı.
Yirmi yıl boyunca da bütün toplumu, hem eylemleriyle hem de söylemleriyle iyice kutuplaştırdı.
Üstelik çok ilginç bir biçimde kendisine dost ve düşman olarak etiketlediği zıt kutupların yerlerini çok sık olarak değiştirdi.
Böylece toplumun hiçbir kesimi, hiçbir meslek, hiçbir görüş, hiçbir ideoloji, hiçbir parti, bu “kutuplaştırma” politikasından kendisini koruyamadı.
İktidarın sık sık değiştirdiği hedeflerine karşı kullandığı dil, o derece akılsız, mantıksız, nezaketsiz, muhataplarını hainlikle suçlayıcı, onların varlığını reddedici nitelikteydi ve o kadar da uzun sürdü ki bu dil, toplumun kılcal damarlarıyla her yere iyice sızdı.
Elbette bunda iktidar tetikçisi medyanın da çok büyük bir rolü oldu.
Bütün yazılı, sesli ve görüntülü medya da aynı dili kullanınca, artık insanların düşünceleri de “kutuplaşma” bağlamında biçimlendi...
Nezaket, terbiye, hoşgörü, incelikler, ayrıntılar ya unutuldu ya da ihmal edildi...
Mesajlar ne kadar kaba, ne kadar sert olursa ve fikirler, ayrıntılardan, inceliklerden ne kadar yoksun olur, ne kadar kalın çizgilerle ifade edilirse, o denli dikkat çekmeye ve etkili olmaya başladı.
***
Bu “kutuplaşma” hem saygılı ilişkileri engellediği hem müzakere kültürünü ve uzlaşma olanaklarını yok ettiği için, demokrasinin de barışın da en büyük düşmanı haline geldi.
Tarih boyunca bütün “dinci, ırkçı, otoriter” ideolojiler ve hareketler ancak karşıtlarıyla var olmuş ve kendilerine yapılan saldırılarla güçlenmiştir.
Otoriter rejimlerden, savaşlardan yana olanlar, demokrasiden ve barıştan yana olanları da aynı sert, acımasız, kaba, suçlayıcı, dışlayıcı dili kullanmaya teşvik ederler.
Böylece “saldırı” altında olduklarını öne sürerek “mağduriyet edebiyatı” yapabilir ve kendi saldırganlıkları gerekçelendirebilirler.
Ayrıca en büyük umutları ve stratejileri de barıştan ve demokrasiden yana olanların kendi içlerinde bölünmeleri ve kavga etmeleri olduğu için, bu kaba ve “kutuplaştırıcı” dilden, o grupların arasındaki ittifakları, uzlaşmaları, hoşgörüyü ve ahenkli ilişkileri de bozmasını beklerler.
***
NATO-Rusya-Ukrayna-Batı ilişkilerine “Barış” açısından bakanların...
Altı partinin ortak açıklamasını “Demokrasi” açısından olumlu bulanların...
Kendilerinden farklı düşünenler tarafından hainlikle suçlanmaları...
Ve onların da kendileri gibi düşünmeyenleri hainlikle suçlamaları...
Egemenlerin bu “kutuplaştırma” politikasının başarılı (!) bir sonucudur.
***
Gerek dünya gerekse Türkiye bu düşmanlıklardan, bu “kutuplaşmalardan” çok zarar gördü.
Lütfen biraz “AKIL”, biraz “HOŞGÖRÜ”, biraz “SABIR”.
Ne demokrasi ne de barış kendiliğinden gerçekleşir:
Her ikisi de kararlı bir uzlaşma niyeti ve uzun süreli bir emek gerektirir.
Barışa da demokrasiye de sizin gibi düşünmeyenleri ve hatta size saldıranları “HAİNLİKLE” suçlayarak varılmaz.
İçteki ve dıştaki egemenlerin bu oyununa gelmeyelim!
Bu arada 3 Mart Devrimlerinin önemini ve anlamını unutmayalım.
Atatürk’ü tekrar saygıyla analım.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
İmamoğlu ve İBB’yle ilgili 560 milyar iddiasına yanıt
-
Mustafa Balbay sert eleştirdi
-
Mezhep çatışması değil insanlık suçu
-
Emekliye bayram ikramiyesi ne kadar olacak?
-
Alfa Romeo'nun ilk elektrikli modeli: Junior Elettrica
-
'Kayyum atamaları, hukuksuzluk ve kontrollü kaos'
-
AKP’de kongre öncesi hazırlığı devam ediyor: Prof. Kalay
-
Emeklilerin Gözü Bayram İkramiyesinde: Beklentiler Karşı
-
Hutbelerde Bunlara Dikkat Edin!
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
En Çok Okunan Haberler
-
Hava kuvvetlerindeki turbun büyüğü
-
Diploma iptalinde kritik gelişme!
-
Bahçeli'ye yakın isimden 'erken seçim' senaryosu
-
Soylu'dan '20 milyon dolar' iddiasına yanıt
-
'Bu kararınızı geri almanızı istirham ediyorum'
-
Mansur Yavaş'tan kürsüde 'R.O.K.' tepkisi!
-
500 bin TL'nin aylık getirisi ne kadar?
-
Tutuklu öğrenci Esila Ayık Cumhuriyet’e konuştu
-
Temmuzda memur ve emekliye ne kadar zam yapılacak?
-
Sırrı Süreyya Önder için temkinli açıklama