İki bayramı içeride yaşayanlar

23 Nisan 2023 Pazar

Bugün hem dini hem de milli bir bayram günüdür:

Hem bir zamanlar “Şeker Bayramı” denilen ama sonradan adı 12 Eylül 1980 darbecileri tarafından “Ramazan Bayramı” olarak değiştirilen dini bayramın son günü, hem de Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramıdır.

Biliyorsunuz dini bayramlar, güneş takvimi yerine ay takvimini kullanan Hicri Arap takvimine göre kutlandığı için, her yıl, on gün kadar gerileyerek, değişik tarihlerde idrak edilir.

Böylece, zaman zaman milli bayramlarla da çakışırlar.

Bu yıl da ister Şeker Bayramı deyin ister Ramazan Bayramı, Ramazan Ayı sonunda kutlanan dini bayramın son günü, İstiklal Savaşımızın en önemli dönüm noktalarından olan Büyük Meclis’in açılış günü olan 23 Nisan 1920 tarihi ile çakışmıştır.

23 Nisan 1920, aslında Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu müjdeleyen bir tarihtir...

Çünkü emperyalistlere karşı yapılan İstiklal Savaşı’nın “millet egemenliği adına” gerçekleştirildiğini simgelemektedir.

Ne yazık ki bu iktidar, milli bayramlarımızın kutlanmasını sınırlamış ve kısıtlamıştır.

Ama dini bayramlarımız da milli bayramlarımız da toplumsal yaşamımızın önemli gelenekleri olarak varlıklarını yok edilemez biçimde sürdürmektedirler.

Bayram sevinci, dini olarak da milli olarak da özgürlüğü, sevgiyi, mutluluğu, barışı, refahı, tatili, içinde barındırır...

Özetle, bayramlar, insanlara yaşama sevincini anımsatır...

Ne yazık ki bu iktidar ve deprem, içeridekilerle birlikte dışarıdakilerin de yaşama sevincini yok etti...

Bu nedenle gönül rahatlığıyla, “Okurlarımın Bayramını Kutluyorum” diyemiyorum...

“Bu da geçer” diyorum!

***

Bu ikili bayramı parmaklıklar arkasında yaşayan (kutlayan diyemiyorum) haksızlığa ve hukuksuzluğa uğramış olan yurttaşlarımızı unutmadığımızı, (sadece bazı grupları ve bazı isimleri anarak) belirtmek istiyorum.

1) Hâlâ içeride tutulan haksız ve hukuksuz 28 Şubat Davası mağduru yaşlı ve hasta komutanlar:

ÇETİN DOĞAN VE ARKADAŞLARI...

2) Kamu haklarını ve yeşili savunurken darbecilikle suçlanan Gezi Parkı Direnişi mahkûmları:

Osman Kavala (AİHM’nin tahliye kararına karşın yıllardır hapiste)

Mücella Yapıcı

Çiğdem Mater

Mine Özerden

Can Atalay

Hakan Altınay

Tayfun Kahraman

3) Selahattin Demirtaş (AİHM’nin tahliye kararına karşın yıllardır hapiste)

4) Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi avukatlar:

Selçuk Kozağaçlı ve arkadaşları...

5) Grup Yorum üyeleri:

Betül Varan, Sultan Gökçek ve arkadaşları...

6) Seçilmiş belediye başkanlarının bazıları...

7) Hasta ve yaşlı mahkûmlar...

8) Hamile, lohusa kadınlar, bebekler, çocuklar...

9) Denetimli serbestlik zamanları geldiği halde tahliye edilmeyenler...

10) Parmaklıklar arkasında hayatlarını kaybeden mahkûmlar...

11) Haksız ve hukuksuz olarak hapsedildiklerini iddia ederek bana mektup yazan yurttaşlar...

12) Dikkatimden kaçmış olan, haksızlık ve hukuksuzluk mahkûmları...

***

YAPILAN HAKSIZLIK VE HUKUKSUZLUKLARI UNUTMADIK...

SİZLERİ İÇERİDE UNUTMADIK...

DEMOKRATİK REJİMİ, HAKKI, HUKUKU, ADALETİ YENİDEN KURMAYA BAŞLAYACAĞIMIZ 14 MAYIS 2023 SEÇİMLERİNİN SONUÇLARINI UMUTLA BEKLİYORUZ!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yumuşama aldatmacası 5 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları