Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Hukuk devleti ve üniversite
5 Nisan 2022 Salı günü Cumhuriyet’te, Türkiye Barolar Birliği’nin 81 ilin Barosu ile birlikte imzaladığı bir bildiri yer aldı:
“MESLEĞİMİZ TEHDİT ALTINDA!
5 NİSAN AVUKATLAR GÜNÜ’NÜ KUTLA(YA)MIYORUZ!
Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının sağlanamaması; yargıya güven ve hukuka inancı azaltırken, avukatlık mesleğinin itibarını zayıflattı.
Yargı Bağımsızlığını, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunacağız. Avukatlık mesleğinin itibarını kimseye teslim etmeyeceğiz.
Avukata yönelik şiddet mesleğimizi icra ettiğimiz mekânların sınırlarını aşarak, meslek grubumuzu hedef haline getiren ve can alan, ülke çapına yayılmış bir şiddet türü haline geldi.
Avukata yönelik şiddeti ne olursa olsun durduracağız. Meslektaşlarımızı ekonomik, sosyal ve psikolojik şiddet karşısında yalnız bırakmayacağız.
Avukatlık ücretleri insan onuruna yaraşır şekilde, avukatın sarf ettiği emeği ve üstlendiği sorumluluğu karşılamıyor.
Ücret tarifelerinde olması gereken artışları; ödemelerin zamanında yapılmasını sağlayacağız.
Kamu avukatları ek gösterge, mobbing ve mesleki bağımsızlıklarının korunması sorunu hâlâ çözülemedi.
Baroları kamu avukatlarının meslek örgütü haline getirecek, sorunlarını çözeceğiz.
Hukuk Fakültesi kontenjan ve sayılarının ihtiyaç durumu gözetilmeden ve barolara danışılmadan artırılması, avukatlık mesleğinde nitelik kaybına sebep oluyor.
Üniversite giriş sınavında hukuk fakültesi barajının yükseltilmesini sağlayarak meslekteki niteliksizleşmenin önüne geçeceğiz.
Bağlı çalışan avukatların ücret ve özlük hakları kanuni bir statüye; Stajyer Avukatlar eşit nitelikteki diğer hukuk mesleklerinin stajyerleri ile eşit koşullara sahip değil.
Bağlı çalışan avukatların emek mücadelesini sahipleneceğiz.
Stajyer Avukatların önündeki kanuni engellerin kaldırılmasını sağlayacağız.
Adalete erişim önünde avukatlar ve yurttaşlar için ekonomiye, mekâna ve zamana dayalı engeller bulunuyor.
Adalete erişimin önündeki engelleri kaldırmak için yetkili makamlarla kurulacak kesintisiz işbirliği ile çözümleri birlikte hayata geçireceğiz.
Çoklu Baro Kanunu ile meslek örgütlerimiz bölündü.
Barolarımızı birleştireceğiz.
Hiçbir Avukatı Yalnız, Hiçbir Vatandaşı Savunmasız Bırakamayacağız,
5 NİSAN AVUKATLAR GÜNÜ’NÜ
BİRLİKTE KUTLAYACAĞIZ!”
***
10 Nisan 2022 tarihinde de yine Cumhuriyet’te Boğaziçi Üniversitesi’ne mensup akademisyenler tarafından yayımlanan bir başka metin yer aldı.
Aslında metin, birbiri ardından yayımlanan iki ayrı bildiriye ilişkindi. 365 akademisyen tarafından imzalanan bildiri şöyleydi:
“BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ’NİN SEÇİLMİŞ DEKANLARI GÖREVLERİNE İADE EDİLSİN
Üniversitemize bir yılı aşkın süredir yapılan müdahaleler ve son olarak üç fakültemizin dekanlarının görevden alınmaları hakkında, son 40 yılda kurumumuzun Senato ya da Yönetim Kurulunda görev yapmış 46 öğretim üyesinin aşağıdaki açıklamasını destekliyoruz.”
Kamuoyuna
“19 Ocak 2022’de Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Fen-Edebiyat Fakültesi ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi dekanlarının aynı anda, aynı işlemle YÖK tarafından görevden alınmalarını takiben, 5 Mart 2022’de bu üç fakültemize üniversitenin tüm yerleşik süreçleri çiğnenerek kurum dışından dekan ataması yapıldığını öğrendik.
Bir yılı aşkın süredir üniversitemize yapılan müdahaleler ve bunun sonucunda ortaya çıkan yönetim hataları ve son olarak da üç fakültenin dekanlarının hukuksuz olarak görevden alınmaları üniversitemizin liyakate dayalı, özerk, özgür ve katılımcı yapısına sekte vurmuştur.
Üniversitemizin en önemli iki organı olan Üniversite Yönetim Kurulu ve Senatosunun yasal, meşru ve geleneklerine uygun demokratik yapısı mükerrer oy kullanma ve üniversite dışından atamalar gibi ciddiyetten uzak ve hakkaniyete sığmayan uygulamalarla yara almıştır.
Biz aşağıda imzası bulunan öğretim üyeleri yıllar içinde üniversitemizin üst yönetiminde kurumun işleyişinde etkin rolü olan görevlerde bulunduk.
Aldığımız tüm görevleri Senatomuzun 2012 tarihli Temel İlkeler Belgesinde de yer alan bilimsel özgürlük, akademik özerklik, liyakate dayalı, katılımcı, şeffaf ve hesap verebilir yönetişim ilkeleri çerçevesinde yürüttük.
Bu ilkelerin sürdürülmesi için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.
İlgili fakülte mensuplarına danışılmadan, kurumu tanımayan ve kurumun tanımadığı üç öğretim üyesinin dekan olarak atanmalarını esefle karşılıyoruz.
Üniversitemizin liyakat ve demokratik ilkeler çerçevesinde işleyen ve başarısının temeli olan kurumsal yapısının yıpratılmasına razı değiliz.
Seçilmiş Dekanlarımızın hukuksuzca görevden alınmasını kabul etmiyor, görevlerine iade edilmelerini talep ediyoruz.
Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.”
***
Hukuk Devleti’nin ve Üniversite’nin yıkımını belgeleyen bu iki bildiriyi, iktidarın 20 yılda ülkemizi hangi noktaya taşıdığını belgeledikleri için, birlikte bir kez daha yayımladım.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
- FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen öldü
En Çok Okunan Haberler
- Futbolda pis kokular yükseliyor
- CHP’de çelişen başkanlara uyarı
- AKP’li vekilin PKK yöneticisiyle fotoğrafı gündem oldu!
- Serdar Ortaç son malını da satışa çıkardı!
- 'Atatürk ile Cumhuriyet ile bayrak ile...'
- 'Erdoğan bize göre tek seçenektir'
- Hekimlerin istifaları hızlandı
- 'Erken seçim' çağrısı: CHP tarih verdi
- İşte sıfır faizli kredi veren bankalar…
- İşte Belediye Başkanı'nı öldüren saldırganın ifadesi!