Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Enflasyonla soygun

21 Aralık 2021 Salı

İktidar, herkesin gözünün içine baka baka, halkın cebindeki paraya el koyuyor ve bunu çeşitli gerekçelere bağlıyor...

Bu gerekçelerin en tartışılanı da Anayasasının “Laik” dediği bir ülkede dinsel bir dogmanın kullanılması.

Erdoğan, İlim Yayma Cemiyeti’nin Dolmabahçe Sarayı’ndaki ödül töreninde şöyle konuşmuş:

“Neymiş efendim, faizleri düşürüyormuşuz?

Benden başka bir şey beklemeyin.

Bir Müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim.”

Bilindiği gibi “nas” İslamda, tartışılmaz doğru yani dogma demek.

Erdoğan, dini bir dogmaya gönderme yaparak faizleri indirmeye devam edeceğini belirtiyor.

Bunun sonucunda da dün Türk Lirası yabancı paralar karşısında yeniden önemli ölçüde değer kaybetti ve örneğin bu yazı yazıldığı sırada Avro 20 lirayı geçti, ABD Doları da 18 liraya dayandı.

Kendisi de ekonomiyi iyi bildiğini iddia ettiğine ve zaten şimdiye kadar aldığı kararların, yaptığı müdahalelerin ve konuşmaların sonuçlarını defalarca gördüğüne göre, Erdoğan’ın bu konuşmasının da Lira’nın değerini düşüreceğini, dolayısıyla enflasyonu körükleyeceğini tahmin etmemesi olanaksız.

Bence iktidar devlet çarkını çevirmek için gerekli kaynakları bitirdi, şimdi zorunlu olarak halkın cebindeki paraya göz dikti ve bu paralara el koyma yöntemi olarak da hiperenflasyona doğru giden bir politika izliyor.

Nas kavramını da bunun gerekçesi olarak kullanıyor.

***

Sevgili okurlarım, hem ekonominin işlemesini hem de devlet çarkının dönmesini sağlamak için herhangi bir toplumda/devlette kullanılabilecek kaynaklar bellidir, çok kısaca şöyle sınıflanabilir:

I·ç Finansman Kaynakları

Vergiler

İç borçlanma

Gönüllü tasarruflar

Dıs¸ Finansman Kaynakları

Yabancı özel sermaye

Kamunun ve özelin dış borçlanmaları

Hibe ve dıs¸ yardımlar

Bütün bu kaynaklar tüketildiğinde de bütün bir halkın gelirine ve servetine el koyan enflasyon yöntemine başvurulur.

Bu yolla bütün toplumun yoksullaştırılması pahasına insanların gelirleri ve servetleri yönetici oligarşinin emrine/cebine aktarılır.

Eskiden Osmanlı İmparatorluğu’nun güçlü zamanında, ekonomik ve mali sıkıntı başladığı zaman sefere çıkılır, fetihler yoluyla yeni kaynaklar bulunurdu.

Bugün de Neoemperyalizmin ve Neokapitalizmin, savaş yoluyla doğrudan ve/veya ticaret yoluyla dolaylı yaptığı sömürü de bir finansman kaynağıdır(!)

***

İktidarın bugüne kadarki uygulamalarından ve Erdoğan’ın konuşmalarından çıkan sonuç, bu politikanın devam ettirileceği yönünde.

Bu politikanın devamı ise yaşanan belirsizlikten ve güvensizlikten dolayı, ne yazık ki, toplumu hem yüksek enflasyonun hem de durgunluğun, yani stagflasyon denilen, enflasyon ile birlikte yaşanan durgunluğun kucağına atar.

İşte stagflasyon, enflasyon ile işsizlik ve talep daralmasının yani durgunluğun aynı zamanda yaşanması ve milli gelirde daralma görülmesi anlamına gelen bir felakettir.

Yönetici sınıfın yani oligarşinin cebine ne kadar para girerse girsin, hiçbir iktidar buna dayanamaz!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları