Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Dönek bir politikacının portresi

13 Mayıs 2021 Perşembe

Sevgili okurlarım tarihin ünlü dönek politikacılarının başında Fransız Polis Bakanı Joseph Fouché gelir.

Aslında dönek bir hain olduğu, çok sık fikir ve müttefik değiştirdiği, tam bir aşağılık, şerefsiz, haysiyetsiz bir fırsatçı olduğu için tarihçiler ve siyaset bilimciler onu pek önemsemezler.

Hain ve dönek kişiliğiyle, daima muktedirlerin uşağı olduğu için önemsizdir, bu nedenle de tarihçilerden çok edebiyatçıların ilgisini çekmiştir.

Bugün, 1759-1820 yılları arasında yas¸amıs¸ olan, Fransız Devrimi’nde sırasıyla, muhafazakâr, jironden, jakoben, termidorcu, direktuvarcı, Napolyoncu ve tekrar kralcı olan Joseph Fouché’nin, Zweig tarafından yazılan biyografisinden yararlanarak sevgili okurlarıma bir özet sunmak istiyorum.

***

Fouché, 1759’da Fransa’da denizci bir ailede dünyaya gelir. Kiliseye girer, rahip eğitimi alır.

32 yaşında ılımlı muhafazakâr söylemler ile politikaya atılır. Tipsiz, sıska, hortlak suratlı bir adamdır. İnsanlar bir açık verene kadar pusuya yatar.

Fransa’da krallığa son verildikten sonra, Kral hâlâ hapistedir, henüz idam edilmemiştir. Mecliste kralın durumu oylanacaktır. Ilımlılar yaşamasından yanadır, radikaller ise idam edilmesini isterler.

Fouché de bir ılımlı olarak kralın neden yaşaması gerektiği hakkında konuşma hazırlar.

Fakat ılımlılar korktukları için birlikleri bozulur ve güçlerini kaybederler.

Konuşma sırası Fouché’ye gelince, ılımlıların azınlıkta kaldığını görür ve kral için ölüm ister.

Bu, onun ilk resmi dönekliğidir ve ileride de hep kral katili olarak anılacaktır.

Fouché, ertesi gün kimseyi ikna etmeye uğraşmaz, baskın çıkmaya çalışır, karşı tarafa düşünmeye fırsat vermeden saldırır ve aşağılar. Daha dün kralın affını savunan bir yazı hazırlayan Fouché, ertesi gün radikal Jakobenlerden bile daha sert bir manifesto ile kralın ölümünü savunur. Bir anda en radikal Jakobene dönüşür.

Fouché daha dün ılımlı bir burjuva iken şimdi Jakoben liderlerden bile daha radikaldir.

Rahiplerin dini alanların dışında dini kıyafetler giymelerini yasaklar.

Rahiplerin bekâret zorunluluğunu kaldırır ve zorunlu evlenmeleri için de bir aylık süre tanır. Hıristiyan usulü cenaze törenlerini kaldırır, haçları, çarmıhları, aziz heykellerini kırıp döker.

Kiliseden aldığı tüm altın şamdanları, som madenden haçları merkeze gönderir. Ateist vaazlar verir.

Lyon’da 2 bin burjuvayı idam ettirir. Ama merkezde rüzgâr ılımlıların lehine esmeye başlayınca, infazları durdurur ve jakobenlerin üzerine gider.

Merkeze dönmeden önce idamları gerçekleştiren cellatların da idamına hükmeder. Çünkü iz bırakmak istemez.

Fouché, merkeze geldikten sonra kurduğu ilişkilerle rakibi Robespierre’i de giyotine gönderir.

Fakat bu karışık ortam içinde bir isyana da karışır ve rakipleri tarafından sürgüne yollanır.

Saklandığı sırada hizmet ettiği burjuvalardan Barras, devlet darbesi yapar ve Fouché’yi de hizmetlerinin karşılığı olarak elçi olarak atar.

Elçiliği de başarılı bir şekilde yapar ve Fransa’ya polis bakanı olarak döner.

Artık o müthiş bir tutucudur, düzen ve huzur sloganı ile basın özgürlüğüne ve her türlü eleştiriye son verir, jakobenlerin partisini kapatır, hepsi çil yavrusu gibi dağılır ve Devrim sona erer.

Derken Napolyon Mısır’dan kalkıp başkente gelir. Napolyon’un eşi de onun casusudur, ruh hali kötü ve aşırı lükse düşkün o kadını para ile casus yapmıştır.

Napolyon iktidara geldikten sonra ona biat eder.

Kendisini dilencilikten kurtarıp yeniden makam veren Barras sürgüne yollanır; tarihin büyük ihanetlerinden biri daha yaşanmıştır.

Napolyon’un iktidarı güçlendikçe onun yanında yer alır, gücünü kaybettikçe onun aleyhine çalışır.

En sonunda Napolyon yenilip XVIII. Louis kral olduktan sonra ona biat eder.

Napolyon Elbe’den kaçıp gelince yeniden onun hizmetine girer.

Napolyon tekrar iktidardan düştükten sonra, 56 yaşında geçici hükümetin başındaki kişi olmayı başarır ve yeniden krala biat eder.

Ama Kral, onun ağabeyini idam ettiren kişi, yani “kral katili” olduğunu unutmaz ve onu ülkeden kovar.

Vatansız, lanetli, bir sürgündür artık; eski dostlarına diğer ülkelerin polis bakanlarına, krallarına mektuplar yazar ama kimse onu ülkesinde istemez. Tekrar evlendiği genç eşi onu aldatır, herkesin acıyarak baktığı biri olur.

Eski kavgacı ateist ömrünün son günlerinde rahip çağırarak kutsal yağla kutsanmasını ister. Son demlerinde tüm mektupları, ellerindeki gizli dosyaları yaktırır. 26 Aralık 1820’de ölür.

***

Sevgili okurlarım, dönekler, dalkavuklardan, kölelerden daha da kötü insanlardır:

Çünkü dönek oldukları için, inançlılardan çok daha saldırgan, çok daha kötü ve çok daha zalimdirler!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları