Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Diktatörün düşüşü

16 Mart 2025 Pazar

Cuma günü Brecht’e nazire olarak yazdığım metin, okurlarımdan beklemediğim bir ilgi ve destek gördü.

Genel istek üzerine, “Arturo Ui’nin Önlenemez Düşüşü” üzerine yazdığım metnin kısa film senaryosuna dönüştürülmüş halini, İÇERİDEKİ ve DIŞARIDAKİ bütün okurlarımı eğlendirmesi ve yaşadığımız karabasandan biraz olsun uzaklaştırması umuduyla yayımlıyorum.

***

SENARYO: “Arturo Ui’nin Önlenemez Düşüşü”

Tür: Kara Komedi/Gerilim

Süre: 15 dakika (Kısa Film)

Yer: Distopik bir şehir, belirsiz bir zaman

SAHNE 1: İLK ÇATLAK (İÇ MEKÂN- KARANLIK OFİS, GECE)

ARTURO Uİ (50’li yaşlarda, yıpranmış ama hâlâ heybetli) masasında oturuyor. Önünde bir yığın evrak ve boş kahve fincanları. Sağ kolu GİOVANNA (soğukkanlı, hesapçı) rapor veriyor.

GİOVANNA:

“Arturo, depolar basıldı. Üç adamımız yakalandı. Polis, ihbarları değerlendiriyor.”

ARTURO (gülerek, umursamaz):

“Polis mi? Onlar benim gölgemden bile korkar. Yeni bir plan yaparız.”

GİOVANNA (ciddi):

“Bu sefer değil. İsimler veriyorlar. Seni satıyorlar. Rüşvet çarkımız çatladı!”

Arturo’nun kahkahası kesilir.

SAHNE 2: KAÇINILMAZ YIKIM (DIŞ MEKÂN-TERK EDİLMİŞ FABRİKA, ŞAFAK)

Arturo, birkaç sadık adamıyla fabrikanın içinde saklanmaktadır. Dışarıda siren sesleri yankılanıyor. Telefonu çalar, arayan eski bir müttefik, LUCA.

LUCA (telefonda, panikle):

“Arturo, her şey bitti! Bankalar hesapları dondurdu, gazeteler manşet attı. Kaçsan bile kurtulman imkânsız!”

ARTURO (bağırarak):

“Ben Arturo Ui’yim! Bu şehir benim malım!”

Telefon kapanır. Arturo’nun adamlarından biri, sessizce kapıya yönelir, kaçmak ister. Arturo bunu fark eder, silahını çeker ve adamı vurur. Kan zemine yayılır. Ama kalanlar da sessizce kaçmaya çalışmaktadırlar.

SAHNE 3: YALNIZLIK VE KİBİR (İÇ MEKÂN-ESKİ BİR DAİRE, GECE)

Arturo, harap bir dairede tek başına. Radyoda haberler: “Arturo Ui’nin suç imparatorluğu çöktü.” Duvarda eski bir ayna, Arturo’nun yorgun yüzünü yansıtıyor.

ARTURO (aynadaki görüntüsüne):

“Kimse beni durduramazdı... Ama kendimi ben durdurdum çünkü en güçlü benim değil mi?”

Kapı çalınır. Arturo silahını hazırlar ama gelen Giovanna’dır. Elinde bir sarı zarf.

GİOVANNA:

“Son bir şans verdiler. Teslim olur, af dilersen cezan hafifletilecek.”

Arturo bağırarak:

“Ben kimseden af dilemem. En güçlü benim. Kimse beni affedemez. Ancak herkesi ben affederim!”

Zarfı yırtar. Giovanna başını sallar ve çıkar. Arturo’nun gözlerinde artık umut değil, kaçınılmaz sonun kabulü vardır.

SAHNE 4: DÜŞÜŞ (DIŞ MEKÂN- ŞEHİR TEPESİ, ŞAFAK)

Arturo, şehrin tepesinde, ufka bakmaktadır. Polis helikopterleri yaklaşır, ışıklar üstüne vurmaya başlar.

ARTURO (fısıldar):

“Bu şehir beni yuttu. Ama ben de onu yuttum... Hiç olmazsa bir süreliğine.”

Helikopterden bir megafon sesi:

“Arturo Ui, teslim ol!”

Arturo önce fısıldayarak sonra bağırarak iki kez “En büyük benim” der ve uçurumun kenarına doğru bir adım daha atar.

Kamera onun yüzüne odaklanır: gözle- rinde korku değil sadece boşluk vardır. Sonra ekran kararır. Bir çığlık mı, yoksa rüzgâr mı duyulur; belirsizdir.

SON

Jenerikte, şehrin gürültüsü yavaşça azalır. Kararan ekranda önce tek bir cümle belirir:

“Düşüşü önlenemezdi çünkü yükselişi zaten bir yanılsamaydı.”

Sonra ekran birdenbire aydınlanır ve Carmina Burana’dan “O fortuna” nağmeleriyle ekranda bir oy sandığı ve o sandığı koruyan, gözleri bağlı ve çıplak olarak elinde bir kılıç taşıyan Adalet Tanrıçası Themis görülür.

Oy sandığının kameraya bakan yüzünde şu sözler yanıp sönmektedir:

İktidar yozlaşır ve yozlaştırır:

Mutlak iktidar, mutlaka ve mutlak olarak yozlaşır ve yozlaştırır!

***

Bu senaryoda, Arturo Ui’nin düşüşü önlenemez bir süreç olarak ele alınmıştır.

Her otoriter adımda çöküş daha da kaçınılmaz hale gelir:

Arturo’nun ne kurnazlığı ve öfkesi ne planları ne satın aldığı adamlar ne de yalaka medyası toplumdaki özgürlük umudunun yarattığı değişimi durdurabilir.

Brecht’in “önlenebilir yükseliş” teması, burada Diktatörlüğün, Faşizmin “zorunlu ve önlenemez çöküşü” olarak vurgulanır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları