Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
CB’ye hakaret davasında aklama kararı
Türkiye’de “Şahsım Devleti”nin adalet mekanizması o hale geldi ki, CB’ye hakaret davalarında artık insanların mahkûm olmaları değil aklanmaları (beraatları) haber oluyor.
Biliyorsunuz, Erdoğan özellikle başta CHP olmak kaydıyla, muhalefet partilerinin liderlerine ve hedeflediği kişi ya da gruplara her türlü hakareti ediyor.
Ama kendisi, AKP Genel Başkanı olarak yaptığı eylemlerine ve söylemlerine ilişkin eleştirileri genellikle yargıya taşıyor ve hem ceza hem de tazminat davaları açıyor.
CB’yi özel olarak koruyan ceza maddesi, partisiz, tarafsız ve sorumsuz Cumhurbaşkanları için konulmuş bir madde.
Oysa Erdoğan hem Partili hem taraflı hem de tam yetkili ve dolayısıyla tam sorumlu bir CB.
Özetle bu madde mevcut Anayasa’ya aykırı.
***
Cuma günkü Cumhuriyet’te “Yargıtay’dan ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ davasında eleştiri vurgusu” başlığını taşıyan haber özetle şöyle:
CHP Kayseri İl Başkanı Mustafa Ayan hakkında, “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçlamasıyla dava açılmış, yerel mahkeme, Ayan’ın beraatına oybirliği ile karar vermişti.
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı, beraat kararına itiraz etmişti.
Dosya, Yargıtay’a gelince Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirmişti.
Ancak Yargıtay, yerel mahkemenin verdiği beraat kararını şu gerekçe ile onadı:
“...Devletin birliğini temsil eden Cumhurbaşkanlığı makamının da diğer anayasal ve yasal kurumlar gibi eleştiriye açık olması doğaldır.
Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
CHP Kayseri İl Başkanlığı’nca terör olaylarının artması ve ülkemizin çeşitli yerlerinden şehit haberleri gelmesi üzerine, 09.09.2015 tarihinde terör olaylarını protesto etmek amacıyla düzenlenen toplantıda CHP Kayseri İl Başkanı olarak görev yapan sanık Recep Mustafa Ayan’ın, ‘Öldüremezsin benim Mehmetçiğimi, öldüremezsin benim polisimi, bize düşmanlık tohumu atamazsın’, ‘400 vekile 400 şehit hesabı mı yaptın’, ‘Allah’ın kitabında mı var Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin başına bela olacak diye’, ‘Hangi projesin sen, nesin, git kardeşim, otur çoluğunun çocuğunun yanında, ayakkabı kutularındaki parayı say’ şeklinde sözleri söylediği olayda;
Demokratik bir toplumda siyasetçilere; diğer siyasetçileri, hükümet mensuplarını ve kamu görevlilerini eleştirme ve onlar hakkında yorum yapma hakkı tanınmış olduğu, seçmenlerini temsil eden, onların taleplerini, endişelerini ve düşüncelerini politik alana aktaran ve çıkarlarını savunan, seçilmiş kimseler için ifade özgürlüğünün özellikle değerli olduğu, bu sebeple müdahale eğer bir siyasetçinin ifade özgürlüğüne yönelik ise başvuruların çok daha sıkı bir denetimden geçirilmesi gerektiği göz önüne alındığında ve sanığın konuşma içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde; sözlerinin ağır eleştiri niteliğinde olup mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyuta ulaşmadığı, bu nedenle sanığa atılı Cumhurbaşkanına hakaret suçunun unsurları itibarıyla oluşmadığı kabul edilmelidir.”
***
Bu karar üzerine Mustafa Ayan özetle şunları söylemiş:
“Bu karar hukuk adına, vatandaşların sesinin çıkarılması, yanlışı yüksek sesle, seçilmiş insanlara söylemesi anlamında çok sevindiricidir. Cesaret verecektir.”
***
Bunun üzerine Twitter’a iki ileti yazdım.
Birinci iletim şöyleydi:
“Bravo yerel mahkeme
Bravo Yargıtay Ceza Genel Kurulu
Hep söylüyorum, vicdanlarında hâlâ Demokrasi ve Hukuk Devleti kavramları olan yargı mensupları var bu ülkede.”
İkinci iletim de şöyleydi:
“Ceza Kanunu’ndaki CB’ye hakaret maddesi, partisiz, tarafsız ve sorumsuz CB içindir. Partili ve taraflı CB için geçerli olamaz. Mevcut Anayasa’nın hem ruhuna hem de lafzına aykırıdır. İptal edilmelidir!”
Bu iletime, insan hakları savunucusu, değerli Hukukçu Doç. Dr. Kerem Altıparmak şu yanıtı verdi:
“Hocam, AİHM’ye göre tarafsız ve sorumsuz CB de ve hatta İspanya Kralı bile TCK 299 türünde bir özel ceza kanunu kuralına tabi olamıyor. Diğer insanlar hangi yasa hükmüyle korunuyorsa o da sadece o kapsamda korunabilir.”
Aynı konuda İstanbul Barosu Avukatlarından Yıldırım Baysal da şöyle bir yorum yaptı:
“TCK’nin cumhurbaşkanı hakaret maddesinin kaldırılması konusunda Venedik Komisyonu’nun da Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne önerisi var.”
***
Yaşasın Hukuk Devleti...
Yaşasın Demokrasi...
Yaşasın İfade Özgürlüğü...
Yaşamasın “Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti”ne karşı olan rejim!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Kaynanasını hiçbir zaman sevemeyen 4 kadın burcu
- Avrasya tüneli trafiğe kapatıldı!
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Nasuh Mahruki'nin tutuklanma gerekçesi belli oldu!
- Albaya verilen ceza belli oldu!
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Beşiktaş'tan Talisca açıklaması: 'Karar verilmiştir'
- Elektronik kelepçeyi kırıp cinayet işledi
- Havalimanında kaçakçılık operasyonu
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!