Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Birinci turun hedefi değişti

24 Mart 2023 Cuma

Siyasal iktidar, ülkeyi, toplumun kabul edebileceği sınırların dışına (daha doğrusu gerisine) doğru götürmeye zorladıkça, olaylar hem şiddetleniyor hem derinleşiyor hem de hızlanıyor.

Bu zorlama sırasında iktidar dört büyük yanlışı (zorunlu olarak) aynı zamanda yapıyor:

1) Kendi oligarşisine çok büyük oranda bir gelir ve servet transferi yapıyor ve bu transfer için meşru olan ve olmayan her türlü yolu kullanıyor.

2) Bütün doğal, tarihsel ve ulusal kaynakları tüketiyor ve yerlerine yenisini koymuyor.

3) Kaynakların tüketilmesini ve yapılan gelir ve servet transferinin görülmesini, bilinmesini, eleştirilmesini istemediği için, rejimin özgürlük ve denetim kanallarını sürekli ve şiddetli yasaklarla sınırlıyor ve kısıtlıyor; adaleti kendisine bağlıyor.

4) Bu düzeni sürdürebilmek için, rejimi tek kişiye bağımlı “Şahsım Devleti” rejimi haline getiriyor ama bu rejimle ülkeyi yönetemiyor; çünkü zaten bu rejimle bu çağda herhangi bir ülkenin yönetilebilmesi olanaklı değil.

***

Bu çok büyük orandaki gelir ve servet transferini sürekli kılmak için yapılan birbirine bağlı hatalar zinciri sonunda şu garip sonuçlar ortaya çıktı:

1) Ülkenin iç kaynakları tükenme noktasına geldi.

2) Ülkenin dış sermaye ve dış borç bulabilme olanakları da tükenme noktasına geldi.

3) Halk yoksullaştı, geçim sıkıntısı bütün sorunların önüne geçti.

4) Devletin denetim ve özgürlük kanalları kapatılıp, adalet kurumu da iktidarın emrine alınınca, insanların can ve mal güvenliği duyguları yok oldu.

Özetle, hatalar ve bu hataların sonuçları, iktidarın değiştirilmesi zorunluluğunu doğurdu.

***

Eskilerin deyişiyle “Seçim sath-ı maili”...

Güzel Türkçemizle “Seçim eğik düzlemi”...

Veya “Seçim eğik yüzeyi”...

Yani kısacası “Seçim dönemi”...

Yukarıda tanımladığım hataları yapan ve özetlediğim sonuçlarla karşı karşıya olan bir iktidar için çok zor bir dönemdir.

***

O kadar çok yanlış yapılmış, o kadar çok kural, yasa, hatta Anayasa maddesi çiğnenmiştir ki iktidardan düşmek onun için adeta bir kâbustur.

Ama aynı karabasanı toplum da yaşamaktadır:

Ya bu iktidar devam ederse...

Artık ne devletin ne toplumun ne de yurttaşların yaşamı güvende olacaktır.

***

Önümüzdeki seçimler sadece Türkiye Cumhuriyeti Devleti için değil, aynı zamanda tüm toplum ve bütün yurttaşlar için de bir ölüm kalım seçimidir:

Bu nedenle zıt görüşte olan siyasal partiler bile Temel Hak ve Özgürlüklere dayalı Demokratik Rejimi korumak, daha doğrusu yeniden kurmak için dayanışma içine girmişlerdir.

İki gün önce, HDP’nin de içinde bulunduğu Emek ve Özgürlük İttifakı tarafından açıklanan aday çıkarmama kararı, Demokratik Rejimi kurmasına umut bağlanmış olan Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun birinci turda seçilme şansını çok artırmıştır.

Eskiden, birinci turda iktidarın adayının yüzde 50’yi aşmasının engellenmesi ve ikinci turda Demokrasiyi yeniden kuracak ortak adayın seçilmesi hedeflenirken, şimdi birdenbire, Kılıçdaroğlu’nun birinci turda seçilmesi ulaşılabilir ve bu nedenle de çalışılması gereken bir hedef haline gelmiştir.

***

Önce bu karabasandan kurtulalım, sonra Demokrasiyi yeniden inşa etmeye başlayabiliriz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları