Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

6’lı masanın anayasa taslağı önerisi-3

11 Aralık 2022 Pazar

İçerideki ve dışarıdaki haksızlık ve hukuksuzluk mağdurlarını unutmadım...

Adaletsizlikleri kanıksamadım.

Bu nedenle, bugün bütün bunlara yol açan siyasal iktidara karşı bir seçenek oluşturma iddiasındaki “Millet İttifakı”nın “Geçiş Dönemi Anayasa Taslağı Önerisi” üzerinde yazmayı sürdürüyorum.

***

Millet İttifakı’nı oluşturan 6’lı Masa, “Geçiş Dönemi Anayasa Taslağı Önerisini” açıkladığı önsözde hedefini şöyle belirtmiş:

“...tam bir mutabakata vardığımız ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Anayasa Değişikliği Önerisi’ni milletimizin takdirine sunuyoruz.”

Önsözde ayrıca “bağımsız ve tarafsız bir yargı” da bir hedef olarak belirtilmiş.

Önsözdeki bu hedefler “Genel Gerekçe” bölümünde de şöyle tekrarlanmış:

“Bu anayasa değişikliğinin amacı, ... Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini yürürlükten kaldırmak ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçişi sağlamaktır.”

“Yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını sağlamak amacıyla yargı mensuplarının bireysel bağımsızlıklarıyla yargı kuruluşlarının kurumsal bağımsızlıklarını garanti eden yenilikler getirilmektedir.”

Dolayısıyla perşembe ve cuma günleri yazdığım yazılardan devamla, bu yazıda, önerilen bazı maddelerin “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” açısından ve bu rejimin teminatı olan “yargı bağımsızlığı” bakımından ne kadar uygun olduklarını irdelemeye çalışacağım.

Bu çabamın nedeni, “Millet İttifakı”nın bugün ülkemizi pençesine alan siyasal karabasandan kurtuluş için ciddi bir Demokratik seçenek oluşturmuş bulunmasıdır!

***

1) Halk tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanı, parlamento ile rakip duruma geleceğinden, tasarıda Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini öngören 101. madde, parlamenter rejimi güçlendiren değil güçsüzleştiren bir ilkedir.

Bu madde önerisi tasarıda şöyle yer almıştır:

“Madde 101 – Cumhurbaşkanı, kırk yaşını tamamlamış, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir.”

2) Cumhurbaşkanına Meclis’i fesh etme ve yeni seçimlere gitme yetkisinin verilmesi, parlamenter rejimi güçlendirmez, tam tersine, Cumhurbaşkanına, parlamento üzerinde büyük bir denetim yetkisi verir.

Bu konuda açıklanan taslağın 77. maddesi şöyle:

Madde 77 – ... Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimleri beş yılda bir yapılır.

Meclis, bu süre dolmadan seçimin yenilenmesine karar verebileceği gibi, Anayasada belirtilen şartlar altında Cumhurbaşkanınca verilecek karara göre de seçimler yenilenir.

Tasarıdaki 104. maddenin a fıkrası da şöyle:

“Cumhurbaşkanının tek başına kullanacağı yetkiler şunlardır:

a) Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde açılış konuşması yapmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni toplantıya çağırmak ve Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin yenilenmesine karar vermek.”

3) Taslakta bağımsız yargının oluşturulması bir hedef olarak belirtilmiş olmasına karşın, bazı maddelere göre yargının bağımsızlığı siyasetin denetimine bırakılmış görünmektedir.

a) Madde 146, Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçimini Meclis’e ve Cumhurbaşkanına yani politikacılara bırakmaktadır.

b) Madde 148, Anayasa değişikliklerinin AYM tarafından incelenmesini sadece şekil bakımından incelemeyle sınırlamış ve kısıtlamıştır.

c) Madde 159’a göre Hâkimler Kurulunun 4 üyesi yargı ve 1 üyesi Barolar Birliği, 2 üyesi Cumhurbaşkanı, 8 üyesi TBMM tarafından seçiliyor. Böylece üyelerinin çoğunluğu politikacılar tarafından seçilmiş oluyor.

d) Madde 160, Adalet Bakanını Savcılar Kurulu’nun başkanı, Adalet Bakanlığı Müsteşarını da kurulun doğal üyesi yapmaktadır. Bu hüküm savcıların bağımsızlığını yok etmektedir.

Üyeler bakımından da Cumhurbaşkanı’nın ve Meclis’in, yani politikacıların seçeceği üyeler çoğunluktadır.

***

Bu “Geçiş Dönemi Anayasa Taslağı Tasarısı” daha önceki yazılarımda belirttiğim sağ siyasetin tarihsel hatalarından pek de kurtulabilmiş gibi görünmüyor.

Bu yazıda sadece gözüme çarpan çok belirgin birkaç noktayı belirttim.

Hiç kuşkusuz Anayasa profesörlerimiz daha ayrıntılı irdelemeler yapacaklardır; yapmalıdırlar.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları