Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

6’lı Masa ve CHP açıklamaları-2

09 Aralık 2022 Cuma

6’lı Masa’nın Güçlendirilmiş Parlamenter Demokrasi için açıkladığı “Geçiş Dönemi Anayasa Metni Taslak Önerisi” “Şahsım Devletinin” tek kişilik yönetimine karşı hazırlanmış bir metin.

Hiç kuşkusuz altı ayrı partinin kendi politikalarını ve siyasal farklılıklarını koruyarak tek bir taslak metin üzerinde anlaşmaları son derece ince ve zor bir süreç sonunda gerçekleşmiştir.

Bu açıdan bu partilerin Demokratik Rejimi yeniden kurmak için hazırladıkları “Geçiş Dönemi Anayasa Metni Taslak Önerisi” hiç kuşkusuz bir uzlaşma metnidir.

Bu uzlaşma metni, kendi ifadeleriyle, eski parlamenter rejimi “güçlendirerek” yeniden kurmak için hazırlanmış...

Fakat “Parlamenter Rejimi” “Güçlendiren” maddelerden çok:

1) Hem sağ politikacıların tarihsel olarak yaptıkları hataları içeriyor...

2) Hem de parlamentonun yetkilerini güçlendirmekten çok, parlamenter rejimlerdeki cumhurbaşkanının yetkilerini artıran, yani parlamentoyu güçsüzleştiren maddeleri var.

Sanıyorum, bu hataların nedeni “Millet İttifakı’nın” CHP ile birlikte, ikisi Erdoğan/AKP iktidarının eski mensupları tarafından kurulmuş olan beş sağ parti tarafından oluşturulmuş bulunmasıdır.

CHP bu beş sağ partiyle Demokrasi için ittifak kurmak için önemli fedakârlıklar yapmış görünüyor:

Çünkü 6’lı Masa’nın “Geçiş Dönemi Anayasa Metni Taslağı” bu beş sağ partinin tarihsel olarak yaptıkları yanlışları günümüze de taşımaktan kurtulamamış izlenimi veriyor.

***

Açıklanan Anayasa Taslağı metninin, 6’lı Masa’nın kendisinin ilan ettiği “Güçlendirilmiş Parlamenter Rejim” hedefine yönelik olarak ortaya çıkan eksik ve hatalarının hangi maddelerde yoğunlaştığına işaret etmeden önce, sağ partilerin Demokratik Rejim hakkındaki tarihsel/geleneksel yanlışlarına işaret etmek gereklidir diye düşünüyorum:

1) Sağ partiler, sadece sandıktan çıkmış olmayı, yani seçim kazanmayı, Demokratik Rejimin hem gerekli hem de YETERLİ koşulu olarak görmüş, bu nedenle kendileri dışındakilerin Temel Hak ve Özgürlüklerine riayet etmenin gereksiz olduğunu düşünmüşlerdir.

Oysa seçim kazanmak Demokratik Rejim’in sadece “gerekli” şartıdır ama “yeterli” değildir.

Demokratik Rejim’in yeterlilik şartları:

a) Muhalefette kalanların da Temel Hak ve Özgürlüklerine ve sonraki seçimlerde iktidar olma haklarının ve olanaklarının bulunmasına riayet edilmesi...

b) İktidarın Anayasa’ya ve evrensel hukuka uygun davranması...

c) İktidarın bütün eylem ve söylemlerinin Anayasa’ya, evrensel hukuka uygunluklarının yargı tarafından denetlenmesidir.

2) Sağ partiler “Milli İrade” kavramını sadece seçimi kazanan partinin temsil ettiğini düşünmüş, muhalefette kalanların görüşlerini, haklarını, hukuklarını, özgürlüklerini “Milli İrade” dışında görmüşlerdir.

3) Sağ partiler, din, mezhep, ırk, milliyet gibi mukaddes kimlik kavramlarını, sürekli olarak siyasette istismar etmişler, Demokratik Rejim’in altını oyan demagojik (duygularını okşayarak halkı aldatmak) bir tutum ve davranış sergilemişlerdir.

4) Sağ iktidarlar, eylem ve söylemlerinin Anayasal denetime tabi olmasına sürekli olarak karşı çıkmışlar, bağımsız yargıyı ve Anayasa Mahkemesi denetimini “Jüristokrasi”, “Yargı vesayeti” olarak niteleyerek reddetmişlerdir.

5) Sağ iktidarlar Anayasa’daki “Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti” tanımının sadece “Demokratik” olma özelliğini değil, “Laiklik”, “Sosyal Devlet” ve “Hukuk Devleti” nitelemelerini de sürekli olarak reddeden bir davranış sergilemişlerdir.

6) Sonuç olarak sağ partiler tarihsel olarak “Demokratik Rejimi”, “Çoğunluk Diktatörlüğü” olarak yorumlamak ve böyle uygulamak hatasını yapmışlardır.

(Madde eleştirileri bir sonraki yazıya)

***

Niçin bu “Geçiş Dönemi Anayasa Taslağı Metnini” eleştiriyoruz?

Çünkü “Millet İttifakı” ülkemizi pençesine alan bugünkü siyasal karabasandan kurtulmamız için önemli bir seçenek sunmaktadır.

Bu seçeneği irdelemek ve eleştirmek, Demokratik Rejime olan inancımız gereğidir!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları