Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

23 Nisan: Yaşasın parlamenter demokrasi!

23 Nisan 2021 Cuma

Kendi oturdukları koltukları Cumhuriyete ve Atatürk Devrimlerine borçlu olanların Atatürk’e ve Cumhuriyete karşı olan akıldışı, mantıkdışı olan tutum ve davranışları yine gündeme geldi:

2021 yılı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı günü de sokağa çıkma yasağı konuldu…

Aynen asılan “128 Milyar Dolar Nerede” afişinin, hiçbir ilgisi olmayan koronavirüs salgını bahane edilerek zorla indirilmesinde görüldüğü gibi, kendi kongrelerinin yol açtığı pandemi zirvesinin baskı aracı olarak kullanılmasının bir örneği olarak!

***

1) Türk Devrimi veya Atatürk Devrimi, iki temelden oluşur.

Birinci temel, İstiklal Savaşı’dır.

İkinci temel, Atatürk (Devrimleri) Reformlarıdır.

Büyük Millet Meclisi bu iki temel arasındaki askeri, siyasal, toplumsal meşruiyet köprüsüdür.

2) Mustafa Kemal Atatürk’ün dilinde, (terminolojisinde) “Cumhuriyet” sözcüğü “Demokrasi” hedefini de içerir.

“Cumhuriyet” teriminin tercih edilmesi, “Padişahlık”, “Halifelik”, “Saltanat/Sultanlık” gibi kavramların karşıtı olan bir rejimi daha çarpıcı olarak ifade etmesinden dolayıdır.

3) İstiklal Savaşı, askeri anlamda mucizevi bir başarıdır.

Atatürk Devrimleriyle (Reformlarıyla) bir Din/Tarım Toplumunun, Batı’da dört yüzyıla yakın bir sürede gerçekleşen, çağdaş bir Endüstri Toplumuna dönüşme sürecinin 15 yılda temellendirilmesi de toplumsal/siyasal/ekonomik/kültürel anlamda mucizevi bir başarıdır.

4) Meclis’in açılışı, Padişahın Allah’a ve Osmanlı ailesinin gücünden gelen geleneklere dayalı olan egemenlik kaynağını Millet’e aktaran, İstiklal Savaşı’nın yönetimini ve sonradan da Atatürk Devrimlerinin meşruiyetini “Meclise/Parlamentoya” veren en önemli siyasal eylemdir.

5) Açılışı, Şeyhülislam Dürrizade’nin Vahdettin’in imzasıyla yayımlanan, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının idamını isteyen fetvasından sadece 11 gün sonra, Düzce isyanının devamı sırasındadır.

6) Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’ni, Parlamenter Demokrasi modeli üzerine kurmak istediği için, kurtarıcı ve kurucu olduğu halde, karizmatik liderlik gücüne rağmen, bütün yetkileri elinde toplamamış, Başkanlık Rejimini tercih etmemiş, Meclisi/Parlamentoyu, en yüksek organ olarak kabul etmiştir.

***

Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk…

Yaşasın 23 Nisan…

Yaşasın Türkiye Büyük Millet Meclisi…

Yaşasın Demokratik ve Laik Sosyal Hukuk Devleti…

Yaşasın Parlamenter Demokrasi!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları