Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

12 Eylül’ü yerine oturtmak -2

15 Eylül 2022 Perşembe

Salı günkü yazımı şöyle bitirmiştim:

“16 Nisan 2017’de Şahsım Devleti’ni kuran halkoylaması, 15 Temmuz 2016 Askeri Darbe Teşebbüsü’nü gerekçe olarak kullanan 20 Temmuz Sivil Darbesi’nin sonucudur.

15 Temmuz Darbe Teşebbüsü, 3 Kasım 2002 seçimlerinde oluşan AKP-Gülen Cemaati (FETÖ/PDY) AB, ABD ve “Yetmez ama ‘Evet’çiler” iktidarının ve bu iktidar içindeki yolsuzlukların ve haksızlıkların paylaşılmasında çıkan kavganın bir sonucudur.

3 Kasım 2002 seçimlerinde oluşan iktidar ise 12 Eylül 1982 Anayasası ile oluşturulan, dinci siyasete açık, baskıcı rejimin bir ürünüdür.

1982 Anayasası, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin eseridir.

12 Eylül 1980 Askeri Darbesi, Milliyetçi Cephe hükümetlerinin bir sonucudur.

Milliyetçi Cephe Hükümetleri 12 Mart 1971 Askeri Darbesi’nin sonuçlarıdır.

Sonuç olarak diyalektik kronoloji açısından bakıldığında “Şahsım Devleti” 12 Eylül 1980 ve 12 Mart 1971 Askeri Darbelerinin ürünüdür.”

***

Şimdi sıra, Salı günü alıntıladığım dönüm noktalarının arkasındaki temel nedeni anlatmaya ve olayların aralarını doldurmaya geldi.

Önce, bugünkü “Şahsım Rejimi” bunalımının doğurduğu, ekonomik, kültürel, toplumsal ve hukuksal sorunların arkasında yatan temel nedeni dile getirelim:

Başta rejim bunalımı olmak üzere, Türkiye’nin bugün karşı karşıya olduğu bütün sorunların temelinde, ülkenin 1946’dan itibaren sağ iktidarların etkisine girmiş olması yatmaktadır.

Bu olayların aralarını doldurma işini Zülâl Kalkandelen ile yazdığımız DEVRİMİN VE KARŞI DEVRİMİN YÜZ YILI adlı kitabımızın yayımlanmış olan birinci ve bu ayın sonunda yayımlanacak olan ikinci cildindeki kronoloji çalışması ile daha önce yaptığımız için belli tarihleri kolaylıkla sıralayacağım.

Bütün olaylar zinciri, İkinci Dünya Savaşı’nın bitmesinden sonra, İsmet İnönü’nün, ekonomik ve toplumsal koşullar hazır olmadan Cumhuriyeti Çok Partili Düzen ile taçlandırmak istemesiyle ve aynı sırada Türkiye’nin Sovyet korkusuyla Batı Bloku’na katılmasıyla başladı:

7 Mayıs: 1945 Almanya teslim oldu. 2. Dünya Savaşı, batıda son buldu.

14 Mayıs 1945: Toprak Reformu Yasa Taslağı İnönü tarafından TBMM’ye verildi.

19 Mayıs 1945: İnönü, Toprak Reformu’ndan ve düzenin demokratikleştirileceğinden söz etti.

7 Haziran 1945: Celâl Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan CHP Grubu’na “Dörtlü Takrir”i verdi. Toprak ağalarının ve tarikatların temsilcisi olan Demokrat Parti’nin kuruluşunun ilk tohumları atıldı.

7 Ocak 1946: “Dörtlü Takrir”i verenler, Ankara’da Demokrat Parti’yi kurdu. Genel Başkanlığa Celal Bayar seçildi.

5 Ağustos 1946: İsmet İnönü, Demokrat Parti’nin de katıldığı genel seçimlerden sonra yeniden Cumhurbaşkanı seçildi. TBMM Başkanlığı’na Kâzım Karabekir seçildi. Şükrü Saracoğlu Başbakanlıktan istifa etti. Hasan Âli Yücel, Milli Eğitim Bakanlığı görevinden istifa etti. Köy Enstitüleri eğitim programı tehlikeye girdi. Sağ siyasetin fiili etkisi ülke yönetimine hâkim oldu.

12 Mart 1947: Başkan Truman, Sovyetler Birliği’ne karşı uyguladığı Truman Doktrini çerçevesinde Yunanistan ve Türkiye’ye yardım için 400 milyon dolar verilmesini Senato’dan istedi.

12 Temmuz 1947: İsmet İnönü, Cumhurbaşkanı olarak tarafsızlığını belirten bir bildiri yayımladı. Bu bildiri, tarihe Çok Partili Düzen’i kuran 12 Temmuz Beyannamesi olarak geçti.

Türkiye ve ABD arasında Türkiye’ye Yapılacak Yardım Hakkında Antlaşma imzalandı.

Milli Eğitim Bakanlığı’ndan izin almak şartıyla özel din bilgisi dershanelerine izin verildi.

14 Mayıs 1950: Demokrat Parti seçimleri kazandı; toprak ağalarının, tarikatların ve emperyalistlerin siyasal temsilcileri olan sağ partilerin, Atatürk, Cumhuriyet, Demokrasi ve her türlü sol karşıtı iktidarları başladı.

***

Yarın, “Sağ ve Sol Partiler 1946’dan Sonra Türkiye’yi kaç yıl yönettiler?”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları