Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Amaçları halkı siyasetten soğutmak
İktidarın seçim siyasetine bir bakın: Kavga, gürültü, iftira, yalanlar, olmadık suçlamalar. Bağırmalar, hakaretler. Kendimizi düşünelim; etkisi ne? Siyasetten soğuma, dinlemek ya da izlemek istememe. Siyasetten kaçış da diyebiliriz.
Sadece muhalefet seçmeni değil; aynı şeyleri duymaktan sıkılan, aynı ezberleri dinlemekten bıkan bir iktidar tabanı da var. Yandaş gazetelerin satış rakamlarına, kanalların izlenme oranlarına; dahası Erdoğan’ın televizyon programlarındaki izlenme sıralamasına bir bakın; ne demek istediğim anlaşılacaktır. Konuşulan konularla halkın gerçek sorunları arasındaki mesafe açıldıkça açılıyor. Konu, oy vermenin de ötesinde.
İktidar seçim için kutuplaştırıyor; bu doğru. Fakat bunun seçim dışı zamanlara yayılan bir başka etkisi ya da amacı var: Halkı siyasetten uzaklaştırmak, siyasetten kaçırmak.
Bu, yeri geliyor öfke diliyle, muhalifleri neredeyse düşman gibi gösteren siyaset tarzıyla ortaya çıkıyor; yeri geliyor belediye başkan adaylarına “kazansan da görevden alırız” diyerek, parti başkanlarına “cezaevi” yolu göstererek ortaya çıkıyor; yeri geliyor, tanınmış gazetecilere meydanlardan sallanan “patlatırlar enseni” cümleleriyle kendisini gösteriyor.
İktidar bunu niye ister? Kurdukları Saray merkezli tek adamlık rejiminde halk siyasetten uzaklaştıkça tek kişinin her şeyi yönetmesi, bütün kararları alması doğal hale gelecek, sorgulanmayacak çünkü. Halkın siyasetten uzaklaşmasıyla tek kişinin bütün siyasete el koyması birbirini tamamlıyor. Biliyorlar.
Aynı zamanda da halkın gerçek sorunları konuşulmayacak, alternatif siyaset biçimleri gelişemeyecek. Tehdit ve korkutma, resmi siyaset biçimine dönüşecek. Böyle yönetilen ülkelere demokrasi denir mi? Böyle bir siyasetsizleştirme, diktatörlüğe geçiş süreçlerinin tehlikeli sinyalidir. Batılı ülkelerdeki “siyasetten kaçış” olgusundan farklı bir durum bizdeki.
Sadece iktidarın siyaset tarzından kaçış da yok. Gençlerle konuşun; partilerin kendi hayatlarına doğrudan dokunamadığını, kendilerine yer açmadığını söylüyorlar. Gelecek kaygısıyla siyasetten kaçıyor çoğu. Haklılar. Bir güvence arayışı var. Diğer yandan muhalefet partilerinin söylemde, programda, kadrolarda iktidar partisine benzeme arayışı da uzun süredir siyaset alanındaki çeşitliliği, tartışma zenginliğini daraltan bir başka etken. Muhalif siyasetler de yaşlandı. Kadrolar orada da değişmiyor. Siyaset, “değişim” fikrinin önüne geçmeye başlıyor. Statüko ile özdeş hale geliyor. Bu da iyi değil.
Böyle bir ortamda Türkiye için en büyük tehlike nedir derseniz, siyasetsizleşme derim.
Siyasetin “düşmanlık” derecesine taşınması, muhalif olmanın neredeyse suç haline getirilmesi, “muhalefet seçimlerde kazansa bile iktidar bir yolunu bulup gitmez” düşüncesinin yayılması, siyasetin gündemiyle halkın gündemi arasındaki mesafenin açılması, etki kanallarının tıkanmaya başlaması önümüzdeki ana sorundur.
Oysa Türkiye’nin sorunlarını siyaset geliştirerek, siyasetle çözeceğiz. Sürekli hata yapan, “kandırıldık” diyerek her şeyi örtmeye çalışan, örtemeyince de rakiplerine “siz niye kandırılmadınız?” öfkesiyle suçu atmaya uğraşan bir anlayışın Türkiye’deki tek siyaset anlayışı ve siyasi doğruluğun ölçüsü haline gelmesine izin vermeyerek başlamak gerekiyor önce.
Türkiye derin bir ekonomik krizin içine sürükleniyor. İşsizlik son verilerle 4 milyon 302 bine ulaştı. Ekonomi küçülüyor. Sosyal çelişkiler derinleşiyor. Siyaset tam da Saray ile halk arasında açığa çıkmaya başlayan bu çelişkinin, çatlakların içinden yeniden umudu örgütleyebilmektir.
Önümüzdeki 4 yıl seçim yok. Bu yerel seçimler, iktidarın memleketi siyasetsizleştirmesine ya da tek doğru siyaset kendisiymiş gibi göstermesine, baskıya, eşitsizliklere ve adaletsizliklere karşı verilecek mesaj için de önemli. Siyasete alan açılsın mı? Kısa vadede buna karar vereceğiz. O yüzden de bir “yerel seçim” olmanın ötesinde bu sandık artık.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
-
Trump döneminde ABD ve dünya nereye gidiyor?
-
Yurttaşın Ekonomi Çığlığı:
-
'Erken kaos bekliyorum' Fatih Ergin açıkladı!
-
Türkiye’de siyasi ve toplumsal baskı artıyor
-
'Bilirkişi' skandalı kamuoyuna açıklanmıştı:
-
Uğur Mumcusuz 32 yıl: Öldürüldük ey halkım unutma bizi!
-
Doğuma 1 hafta kala bebeklerini kaybettiler!
-
76 kişiye mezar olan otelde son kez arama yapılacak...
-
Özdağ’dan ilk mesaj: ‘Tek endişem Kozinoğlu gibi suikast
En Çok Okunan Haberler
-
Fark kapanıyor, 4 parti barajı geçiyor!
-
Tayfun Demirören hakkında tahliye kararı
-
Yönter'den 'Allah razı olsun' mesajı
-
Saray'dan 'ihanet' çıkışı
-
Gece dönercisine kurşun yağdırdı
-
AKP'li milletvekilinden skandal sözler!
-
Güney Afrika'da vurularak öldürüldü
-
Devlet Bahçeli'den flaş 'TÜSİAD' çıkışı
-
İmamoğlu'na ikinci hapis ve siyasi yasak talebi!
-
Tanju Özcan'dan anket çıkışı: 'İçim daralıyor...'