Deniz Ülkütekin
Deniz Ülkütekin deniz.ulkutekin@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

'Yapay zekâ kullanıyorum'

08 Şubat 2025 Cumartesi

Son zamanlarda özellikle yaratıcı sektörlerde farklı mesleklerden insanların sıklıkla duyduğum bir cümle bu:  Yapay zekâ kullanıyorum.

Görünen o ki yapay zekâ teknolojisi henüz düşlenen sınırlarının çok ötesinde ve emekleme dönemini yaşıyor olsa bile kendi dilini ve etiğini oluşturmaya başlamış.

Bugünlerde yaratım aşamasında yapay zekâdan fikir alıyor olmak yenilikçi ve ilerlemeci bir bakış açısı ve yaklaşım olarak görülüyor.

Ancak yarın ne olacağını kim bilir? Belki de üretimin ve yaratımın sınırlarını genişletirken bir yandan da okunma, izlenme ve etkileşim kurma biçimleri de değişiyordur.

GÜMRÜK BİRLİĞİ

Türkiye’nin Gümrük Birliği’ne girdiği yıllarda eşzamanlı olarak Avrupa Birliği uyum sürecimiz de başlamıştı. 

Belediyeler, yetki alanlarındaki kaldırımları safi betonarme görüntüsünden kurtarıp desenli, tasarımlı kaldırım yapımına hız verdiği yıllardı.

1990’lı yıllardan söz ediyorum... O günlerde Türkiye’de en radikal değişimin yaşandığı alanlardan birisi tarımdı. Elbette yıllara yayılacak bir süreçti bu. 

Ancak işin özeti şuydu: Eskilerin zaman zaman gündeme getirdiği, “Meyvenin, sebzenin eski tadı yok” yakınması aslında bu değişimin bir sonucuydu. Çünkü meyve-sebzeye artık küresel bir standart gelmişti.

Alıştığınız tatlardan alışmak zorunda olduğunuz tatlara geçtiğiniz yıllar bugüne dek uzayan bir tektipleşme dönemiydi. 

Sonra biliyorsunuz Avrupa Birliği düşü giderek aşındı, yok olma noktasına geldi. Ülkemiz için de Avrupalı olma hülyası eski tadı vermiyordu.

O zaman ata tohumları yastık altından çıkabilirdi, alıştığınız lezzetler de “organik" etiketi ve eğri büğrü görünümleriyle bir dünya para ederdi.

KURTARICIDAN KUSURLARA

Sanatta mükemmeli aramak her zaman revaçta olmamıştır. Rönesans sonrası açığa çıkan “kurtarıcı İsa” silüetinde mükemmeli arama ve kusuru dışlama yaklaşımı, Sanayi Devrimi ile birlikte giderek azalmıştır.

Ne de olsa artık kentin çeperlerinde yükselen dumanın çıktığı fabrikaları dolduracak işçiler köylerden kente akın etmektedir.

Belki kent merkezinden fabrika görünmemektedir ama dumanının yarattığı sis ortalığı kaplar. Belki işçiler kenar mahallelerden çıkamaz ama gölgeleri kentin merkezine kadar ulaşır. Bir süre sonra kendileri de görünür olacaktır.

Sanat buna kayıtsız kalabilir miydi? Sonunda ucubeler sanatı ele geçirir kusursuzluğun yerini çirkinlik ihtişamın yerini tiksinti alır. 

Öte tarafta post-modernist fikir, moderinzme karşıt olarak kendini konumlarken aslında modern kuramın es geçtiği “ucube”yi tektipleştirme misyonunu üstlenmemiş midir? 

O zaman sanatın tiksintiyi kutsaması da anlaşılabilir. 

BONKÖR BİR ESİN PERİSİ

Yapay zekânın kitlelerle buluşması büyük bir tedirginlik içinde gerçekleşti. ABD seçimleri, İsrail-Filistin savaşı gibi konulara girmiyor. 

Kendi fikri sorulduğunda samimi diyalog üslubunu bırakıp hemen veri akışlarına ve maddelemelere başvuruyor.

Israrla bir duygusunun olmadığını söylüyor ve bizden (insanlıktan) hiçbir talepte bulunmuyor. Göreceli bir mükemmellik içinde işini görüyor ve sonu gelmez yaratıcılığını bonkör bir esin perisi gibi dağıtmaktan hoşlanıyor.

Üretimde tektipleşme fabrikadaki üretim bantlarıyla sağlanmıştı. Yaratımdaki tektipleşme ise yapay zekâ ile sağlanacak gibi görünüyor.

Herkes kendi biricikliğinin peşinden koşarken, aynı zamanda en çok alkışı alacak benliğini arıyorken tutmayan şarkılara, izlenmeyen filmlere, anlaşılamayan eserlere kimsenin ihtiyacı yok gibi görünüyor.

Yapay zekâ size hangi frekansta bir türkü tutturursanız dillerden düşmeyeceğinizi söyleyebilir ama özgün ve cesur bir yaratımı nasıl ortaya çıkaracağınızı gösterebilir mi? 

Gösterir ama bu şartlarda kim ister ki? Belki bir zaman sonra etiketlerde “yapay zekâ ile üretilmemiştir”, “üç boyutlu yazıcı ile yapılmamıştır”, “filtre kullanılmamıştır” ibareleri popüler olursa o zaman denemeye değer.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Elveda özgür Avrupa 20 Nisan 2025
Gerçeğin yokluğu 12 Nisan 2025
Umudu yaratanlar 28 Mart 2025

Günün Köşe Yazıları