Deniz Ülkütekin
Deniz Ülkütekin deniz.ulkutekin@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

İhmalkâr

25 Ocak 2025 Cumartesi

Bolu’da 78 yurttaşımızı yitirmemizle sonuçlanan otel yangınından beri sık duyduğumuz ve sürekli zihnimde tekrar eden kelime: İhmalkârlık.

Sorumlu ve yetkili kişilerin sorumluluklarını yerine getirmemesi, yetkilerini kullanmaması veya kötüye kullanması sonucu yaşanan üzücü olaylar ülkenin hiçbir zaman değişmeyecek bir yazgısı gibi.

Peki neden ülkemizde bu kadar yaygın bir alışkanlık? Büyük ölçekte kötü, yetersiz eğitim sistemini suçlayabiliriz. Yasaların yetersizliğinden, siyaset kurumunun denetim görevini yapmadığından yakınabiliriz. Hepsi de sonuna kadar haklı yakınmalar olur.

Bir de birey açısından bakalım mı? Neden yapması gerekeni tam olarak yapmaz ve felaketlere açık kapı bırakır?

Kendinden başkasını umursamamak mı? Belki de “Bir şey olmaz nasıl olsa” rahatlığı. Önlemler genelde düşük olasılıklı olumsuz senaryolara karşı alınır. Ne yazık ki ülkemizde düşük olasılıklı olumsuz senaryoların gerçekleşmeyeceği ön kabulü vardır.

Hatta birisi kötü bir olasılığa, ihmale karşı uyaracak olsa “Kötüyü çağurma” diyerek azar bile işitebilir.

Buna bir çeşit "olumlamalı yazgıcılık" diyebiliriz. Daha çok Doğu kültürüne içkindir. Ancak her şeyin yazgımızda olduğunu düşünürken olası olumsuz sonuçları ise düşünmek istemeyiz.

Çünkü insan yaşamının değeri ve buna bağlı olarak yaşam koşullarının iyileşmesi ve denetim mekanizmalarının gelişimi Batı’ya ilişkin özelliklerdir. Bizim yaşamımız ise kötü bir kazaya kurban gidemeyecek kadar değerli ancak olumsuzluklara olasılık bırakacak kadar da yazgıcıdır.

Ülke olarak bilinç altımızdaki Doğu – Batı çekişmesi bizi en can alıcı noktalarda çaresiz bırakabilir.

Denetim dediğimiz yalnzıca gündelik yaşamla ilgili değildir. Aynı zamanda bilincin de denetimidir. Elbette kişisel düşüncem, ben denetim aygıtlarının ülkemiz insanının büyük bölümünde bir çeşit baskı yarattığını düşünüyorum.

Kimi olasılıkları görmezden gelmemiz veya göklerde bir koruyucu, kurtarıcı aramamız da bu yüzden.

Ancak unutmayalım ki iyi ve değer gördüğümüz bir yaşam önce bilincimizde başlar. Neden değerli olduğumuzu anımsarsak belki de yazgı gibi görünen bu kötü döngüye bir son verebilriiz. Çünkü kendi öz değerimizi bilmek çevremiz ve sorumlu olduğumuz kişilerin de öz değerini onaylamayı getirir.

Belki bunu anlamak da bilinçaltımızdaki savaşlardan bir başkasıdır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İhmalkâr 25 Ocak 2025
Ucubelerin sanatı 18 Ocak 2025

Günün Köşe Yazıları