Deniz Kavukçuoğlu
Deniz Kavukçuoğlu den_kav43@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Medya ya da Yalandan Dünya

06 Kasım 2011 Pazar
\n

\n

Prof. Dr. Ersanlı, yayıncı Ragıp Zarakolu, BDPli Mustafa Avcı ve 41 kişi, örgüt üyeliğinden tutuklandı. Ersanlı, İstanbuldaki yürüyüşlerde polise taş ve molotof atmakla suçlanıyor.

\n

Bu, HaberTürk gazetesinin 1.11.2011 tarihli sayısında, birinci sayfasında yer alan, iri puntolu bir haber spotu.

\n

Bülent Ceyhan ve Hamdi Ekinci imzalı bu haberin iç sayfalardaki devamını okuyorsunuz. Fakat spotta yer alan suçlama haberin devamında yok! Burada Ersanlının tutuklanma gerekçesi olarak bölücü terör örgütüne üyelik şüphesigösteriliyor.

\n

***

\n

Bu nasıl iştir?

\n

Tirajı 240.000 olan bir gazete niçin bu tür uydurma haberlerle okurlarını yanıltır?

\n

Olayda konu olan insanları saygınsızlaştırmak, onları kamuoyuna kötü kişiler olarak tanıtmak için böylesi etik dışı çabalara girişir?

\n

Beklentisi, amacı nedir?

\n

Bu amaç, iktidar sahiplerine onlara yakınlığını göstermek olabilir mi?

\n

Eğer buysa bu amacın ülkedeki yasama, yürütme, yargı erklerinin yanı sıra basının dördüncü kuvvet savıyla bağdaşır bir yanı var mıdır?

\n

Okurlarını uydurma haberlerle besleyen, çıkar amaçlı bir medya organının kamuoyu katında bir saygınlığı olabilir mi?

\n

***

\n

Yazılı, işitsel ya da görsel olsun, medya iktidara yaklaştığı ölçüde kamuoyu üzerindeki etkisini yitirir, çünkü iktidara yakınlık onu nesnellikten uzaklaştırır. Bir bilgilendirme/bilgilenme kaynağı/aracı olan medya organının iktidarın/düzen sahiplerinin propaganda aracına dönüşmesi, onun temel işlevine/varlık nedenine yabancılaştığı anlamına gelir.

\n

Günümüzün medyası çoğunlukla bu durumdadır. Yazılı medyadaki saygın, dirençli yazar ve gazetecileri dışarıda tutarak söylüyorum, günümüz medya organlarının önemli bir bölümü iktidara yakın işadamları tarafından iktidara propaganda desteği vermek üzere kurulmuş, bir bölümü de çeşitli yöntemlerle baskı altına alınarak sesi kısılmıştır.

\n

İktidarın uyarılarınarağmen seslerini gazete/televizyon patronlarının arzuları ölçüsünde kısmayan gazetecilerin başlarına gelenler çok sayıdaki örnekleriyle ortadadır. Son dönemde birçok medya çalışanı, çalıştıkları gazete ve televizyon kanallarında gerçekleşen temizlik operasyonlarının kurbanı olmuştur.

\n

***

\n

Böyle bir ülkede basın özgürlüğünden söz etmek zordur. Bu gidişle basın özgürlüğü okur nezdinde temel bir talep olma niteliğini de yitirecektir. Medya, okuru sürekli olarak magazine, futbola, cinselliğe yönlendirdiği ölçüde okur basın özgürlüğüne yabancılaşmakta, basın özgürlüğü ya da başka bir deyişle bilgilenme özgürlüğü onun temel taleplerinden biri olmaktan çıkmaktadır. Çünkü magazinde de, futbolda da, cinsellikte de atış serbesttir.

\n

Okur, medyadaki ciddi haberleri/yorumları artık kendisine öncelikli olarak sunulanlardan zamanı kaldıkça izlemekte, giderek okuduğunu anlamakta zorlanmaktadır.

\n

Medya olarak bu okura onun ruhunu okşayacak yalandan bir dünya kurabilir, onu yalanlarla besleyebilirsiniz. Okuru, doğru ile yanlışı, yalan ile gerçeği ayırt edemeyecek duruma getirdikten sonra bunu başarmak hiç de zor değildir.

\n

Geçenlerde Başbakan medya patronlarını ve yöneticilerini çağırıp onlara uyarılarda bulundu, öğütler verdi. Çağırılanlar arasında Cumhuriyet yoktu.

\n

Acaba neden?

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda (28.09.2018) 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları