Sana yasak olan elmayı hep başkaları ısırıyor. Ama zehirlenen yine sen oluyorsun.

Yerel seçime 9 ay kaldı. Muhalefetteki belediyelerin üzerinde bir hayalet dolaşıyor.

Daha önce bu köşede yazdım. Avcılar eski Belediye Başkanı Handan Toprak’ın tutuklu olduğu dosyadan bahsediyorum. Suçlamanın merkezinde, Erkan Karaaslan’ın şirketine verilen ihale vardı. Ancak bu kadarla kalmamıştı. Karaaslan’ın telefon ve bilgisayarlarını Avcılar soruşturması için inceleyen bilirkişi, "bazı başka belediyelere dair de deliller gördüğünü" söylemişti. Neredeyse tamamı CHP’li belediyeleri ilgilendiren dosyalar hazırlayarak savcılığa vermişti. Bu, seçime doğru bir tür operasyon habercisiydi. Nitekim, Toprak da, avukatı Celal Ülgen de böyle okuyordu.

Belediyelerdeki hayalet dedim ya…

Ne zaman o hayalet ortaya çıksa manivelası Karaaslan’ın adı oluyor. Kah FETÖ operasyonunda kah şirketlerinin ihaleleri sebebiyle tutuklanıyor. Her seferinde CHP’li belediyelerle ilişkisi gündeme geliyor. "Gel CHP’li belediyeleri suçla seni bırakalım" türünden ahlaksız teklifler yapılıyor.

HÜKÜMET İÇİN DE ÇALIŞMIŞ

Yazılarımın ardından Erkan Karaaslan’ın avukatı bir belge paylaştı. İçeriğine bakınca bir dilekçeden çok, mektuba benziyor. 2 Mart’ta Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na el yazısıyla yazılmış. Karaaslan, kendi hikayesini savcıya anlatmış.

CHP’li belediyelere operasyon gerekçesi yapılan, kamuoyunun tanımadığı bu gizemli ismin savcıya anlattıklarını haliyle merak ettim.

Karaaslan, savcıya şunları yazmış: "2016 yılında yapılmış olan bir tek ihale nedeniyle 13 aydır tutukluyum. İhale bedeli 329 bin 500 lira olup, bugün dahi bahse konu ihale için 1 lira dahi ödenmemiştir."

Karaaslan, konuşmak istediğini söylemiş: "Artık söylemek zorundayım ve sırayla açıklamaya başlıyorum".

Karaaslan, AKP döneminde, SGK’da daire başkanı yapıldığını, AKP’nin Aile Sigortası Projesi’ni kendisinin hazırladığını söylüyor:

"Önce SGK Daire Başkanlığım dönemimde, dönemin Bakanı Faruk Çelik’e sunulmuş (Yadigar Gökalp ile birlikte), ancak kanunlaşamamıştır. Sonrasında geliştirilerek Aile Sigortası Projesi olarak yürürlüğe konulmuştur."

Bunun belgesini de sunan Karaaslan, savcıya, "fikirlerim iktidarda" demiş.

EN ÇOK AKP’Lİ BELEDİYELER

53 kitabı olduğunu anlatan Karaaslan, Türkiye’de, hatta KKTC’de de, kamu için yaptığı projeleri tek tek anlatmış. Uzun bir liste ama en ilginç kısmı şöyle:

"MİT, Jandarma Genel Komutanlığı vb. ülkemiz güvenlik teşkilatına ait kurumlar başta olmak üzere tüm kamu sektörüne eğitim verdim, danışmanlık yaptım."

Hükümet medyasını okursanız, Erkan Karaslan, sadece muhalif belediyelerle iş yapıyormuş gibi. Ancak kendisi bambaşka anlatıyor. 2014 yerel seçimlerinin ardından yaptıklarını şöyle sıralamış:

"Çalıştığım belediyeler arasında, en çok AKP’li belediye, sonra CHP’li ve MHP’li belediyeler bulunmaktadır. İlk çalışmalar Denizli, Düzce, Bolu, Beykoz, Başakşehir, Seyhan, Gaziantep, Şahinbey, Ümraniye, Yüreğir, Nevşehir vb. çok sayıda AK Parti belediyelerinde yürüttüm. CHP’nin Aydın, Kuşadası, Didim, Muratpaşa, Sarıyer, Silivri, Bakırköy, Ataşehir, Avcılar, Beylikdüzü gibi belediyelerinde çalıştım. MHP’nin ise tüm belediyelerinde (Tarsus, Mersin BŞB, Sarıçam, Bartın vb.) çalıştım. Her ne kadar sadece CHP’li belediyelerde hakkımda soruşturma ve kovuşturmalar olsa da, sayısal olarak CHP belediyesi diğer parti belediyelerinin yanında çok azınlıkta kalır."

RESMİ ÖZGEÇMİŞİNDEKİ DETAY

"Yargılanma sunucu yüzde 100 beraat ile sonuçlanacak" diyen Karaaslan, yargılandığı FETÖ davasını örnek vermiş. Hatırlayın, Karaaslan, Hükümet medyasının manşetlerinde, "FETÖ’nün Belediyeler İmamı" olarak yıllarca yer almıştı. 22 ay tutuklu kalan, 66 ay boyunca yargılanan Karaaslan, beraat etti. Ancak 3 gün sonra, CHP’li belediyelerden aldığı ihaleler gerekçe gösterilerek gözaltına alındı.

Kamu Maliyesi konusunda uzman olan Karaaslan’ın dilekçesini okuduktan sonra, açıp resmi özgeçmişine baktım. Şu yazıyordu: "Kamu Mali Yönetim Projesi kapsamında Kamuda Tahakkuk Esaslı Devlet Muhasebesine geçiş programını yürüttü. 2008 yılında Maliye Bakanlığı Muhasebat Başkontrolörlüğe atanan Karaarslan aynı tarihte Sosyal Güvenlik Kurumunda Primsiz Ödemeler Genel Müdürlüğü Kurumsal Gelişim ve Ortak Veri Tabanı Daire Başkanı kadrosuna atandı ve Sosyal Yardım Mevzuatıyla ilgili çalışmaları yürüttü."

Yani…

Devletin birçok kurumu Karaaslan ile çalışırken, bugün dönüp CHP’li belediyelere, "sen nasıl bu adamla çalışırsın" diye soruyor. Yetmiyor; operasyon yapıyor, tutuklamalara gidiyor. Belki dahası da gelecek…

Olması gereken buysa, Karaaslan’ın AKP Hükümeti’ndeki, bürokrasideki ve AKP’li belediyelerdeki dosyalarını da açmak şart değil mi?

Elmalar bize eşit değilse, artık bu ağacın sorgulanması gerekmez mi?