Altay’ın efsanesiydi... Her transer döneminde üç büyükler kapısını çalar ama o İzmir’den, Kordon’dan, Alsancak’tan, çok sevdiği Çeşme’den kopamazdı. Hatta bir dönem Beşiktaş çok istemişti genç solağı. Onun da gönlü çocukluk aşkı Siyah - Beyazlı renklerdeydi. İmzalar atılacakken, kıramayacağı büyükleri “Kal sen İzmir’in evladısın” deyince havaalanının yolundan dönmüştü. 3 büyüklere endeksli Ulusal Takım’ın İzmirli değişmez oyuncusu da oluyordu Altay kaptanı olarak sahaya çıkarken. Kornerden goller atıyor, Egeli futbolseverlerin gönlünü kazanıyor, adına “Ya Mustafa ya Mustafa... Kornerden gol atar Mustafa” diye şarkılar besteleniyordu. Gel zaman, git zaman yine çalacaktı Beşiktaş, İzmirli yıldızın kapısını, tıpkı Fenerbahçe ve Galatasaray gibi... Ama hep bir mani, hep bir engel çıkacaktı... O yıllarda Beşiktaş’ın efsane oyuncusu Vedat Okyar’la bir ara yolu kesişmişti. Ulusal Takım kampında bu genci yakından tanıyan Okyar, onun içindeki Siyah - Beyaz aşkın sadece Altay’la sınırlı olmadığını görmüştü. “Biz yaşlanıyoruz, bu çocuğu kaçırmayın” diyordu Okyar ama o dönemin teknik direktörü Metin Türel’e dinletemiyordu. Geçen hafta ağzından baklayı çıkardı Vedat abi.. “O Beşiktaşlıdır... Ama iyi de bir profesyoneldir. Galatasaray’da da Fenerbahçe’de de şampiyonluk yaşamıştır... Sanıyorum prensiplerini bozma pahasına da olsa gençlik aşkına imza atacaktır, çünkü en az bizim kadar Beşiktaşlıdır...”

Onu İzmir’den tanıyanlar, Sevinç Pastanesi’nde pasta yiyip limonata içenler de aynı şeyi söyleyecekti.. “Evet. Gizliden gizliye de olsa Beşiktaşlıydı.” Ama dürüst bir futbolcuydu ve formasını giydiği Altay’ın başında sahaya çıktığında da gözü ne Beşiktaş’ı görüyordu ne Fener’i, ne de Galatasaray’ı. Ne varsa oynuyordu yetenek ve soluk adına... Evet bu futbolcu Mustafa Denizli. Hani Altay’da yıldızı parlayıp 30’undan sonra geldiği Galatasaray’da forma giyen sonra Sarı - Kırmızılı ekibi Avrupa kupalarında zafere taşıyan, Fenerbahçe’yi şampiyon yapan, Ulusal Takımı 2000 yılında Avrupa 6.’lığına getiren Mustafa Denizli var ya, işte o Mustafa şimdi çocukluk, gençlik aşkı Beşiktaş’ın başına geçti. Başarılı olur mu? Kariyerine bakarsanız olur. Hatta gelecek yıl Beşiktaş’ı Şampiyonlar Ligi’nde grupların da ötesine taşır ama 2 yıldan fazla da kalıcı olmaz...