Eğer, 60 dakika boyunca kalecisinin standart üstü kurtarışları ile ayakta kalıp, maç boyu ıslıklanan sağbekinin asistleriyle Bursaspor gibi kaliteli bir takıma fark atıyorsa G.Saray, bu galibiyetin mimarı bellidir: Mustafa Denizli..
Öncelikle şunu söylemekte fayda var ki, sol bek Emre kaleciyle karşıya kaldığı pozisyonları gol yapsa, ya da Traore, Muslera’ya fantastik gol atmaya kalkmasa, Bursa, TT Arena’da en az 2-3 kez timsah yürüyüşü yapardı ilk 1 saatte. Ama inanmadılar, inansalar, coşkusunu, temposunu kaybeden G.Saray’ı darmadağın ederdi. Çünkü, özellikle ilk 45 dakikada Semih-Hakan, 3 kez topu rakibe hediye edip, Muslera’ya ecel terleri döktürdüler. Elbet bu kötü görüntünün bir nedeni de Rodriguez’in orta alanda top tutamaması, pas trafiğini ayarlayamamasıydı. Burak da bildiğiniz gibi ‘bay ofsaytın takdimi’ şeklinde oynayıp bir adımdan golü kaçırınca G.Saray için, “felaket” senaryoları, Mustafa hoca için de,“takımı toparlayamadı” yorumları yapılmaya başladı.
Ne var ki, bu maçı kafasında en az 4 kez oynayan Mustafa Denizli, hakimiyeti yüsek Bilal’i sahaya sürüp, Hakan’ın sakatlandığı anda 1.5 yıldır ayağını topa sürmeyen Tarık Çamdal’ı tercih edince taşlar yerine oturuverdi. Sanki sihirli bir el değmişti dökülen takıma; savaşmaya başladılar adeta. Seyircinin günah keçisi Sabri’nin kafayla indirdiği topu büyük bir ustalıkla ağlara gönderen Podolski, takımının makus talihini yenen isimdi. Hemen ardından yine Sabri’nin çabası ile başlayan atakta Burak-Yasin ortak yapımı gol, galibiyeti perçinledi, Burak’ın, ‘vur be adam artık’ sesleri altındaki sayısı da maçın sonucunu belirledi.
Evet, TV’den maçı izleyip 60. dakikada uyuklayan bir futbolsevere belki G.Saray’ın Bursa’yı 3-0 yendiğini anlatamazsınız. Ama ister büyük takım sırrı deyin, ister, Mustafa Denizli’nin, şansı ya da adı yetti yorumu yapın, kısıtlı kadro, bu galibiyete imza atıyorsa Sarı- Kırmızılı takım, yarıştan kopmaz. Elbette Denizli’nin gelişi sonrası Podolski’nin yükselişi, Tarık’ın dönüş bileti, Bilal’in de, ‘Hamza hoca olmasa da bu takımda yerim var’ inadı ve kalenin gole kapanması ve koşu temposu sihirli değneğin saha içi şifreleriydi.