Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bir Mehmet Özal Hikâyesi!
Mehmet Özal...
Şampiyon güreşçi, öğretim görevlisi...
Geçenlerde yanılmıyorsam yardımcı doçentlik unvanını da aldı...
Ve adı 2004’te “sözde” bir doping olayında geçiyor şu sıralar. Rivayete göre, o yıl hem Avrupa Şampiyonası’na gidip güreşen, onun ardından da Atina Olimpiyat Oyunları’nda madalya kazanan Mehmet, doping yapmış!
Nerede? Kamp çalışmaları sırasındaki bir idrar örneğinde “methollone” isimli maddeye rastlanmış. Bu olay o dönemin Gençlik Spor Genel MüdürüMehmet Atalay’ca örtbas edilmiş, sonra da bir sonraki Genel Müdür Yunus Akgül de “dopingçi” Mehmet Özal’ı Spor Genel Müdürlüğü kadrosuna dahil etmiş.
Vay vay vay... Andersen’den masallara konu olacak bir hikâye!
Önce; Atalay ve Akgül döneminde doping vakaları “yok” denecek kadar azdı bizim coğrafyada! Hatta öyle ki kontrolden kaçan Süreyya Ayhan’ın gözünün yaşına bile bakılmadı...
Yine “methollone” gibi ağır bir maddeyi kullanan sporcu, kamp sonrası katıldığı hedef turnuvalarda mutlaka Anti Doping Ajansı WADA’ya yakalanır. Kaçması olası değildir. Çünkü özellikle olimpiyatlarda kürsüye çıkan her sporcuyu, temiz mi değil mi diye araştırır Anti Doping Ajansı; hatta olimpiyatlarda köye girerken bile numune alınır... Bu kadar kesin ve net çizgiler varken Özal’ın 2004’te doping yaptığı ortaya atılıyorsa 2 seçenek ortaya çıkıyor.
1- Birileri şimdiki doping skandallarını örtmek için, “Eskiden de yapılıyordu ama gizleniyordu” havası estirmek istiyor.
2- Yrd.Doç.Dr. Mehmet Özal’la onu sporun yönetimine yönlendiren Mehmet Atalay ve Yunus Akgül karalanmak isteniyor. Kimse darılmasın üçüncü bir seçenek yok. Öncelikle doping kontrolleri isme göre değil, “kodlama”ya göre yapılır. Ne var ki gazetelerde yayımlanan Hacettepe’nin belgelerinde Mehmet Özal’ın adı var. Yine o dönemde Hacettepe eski yöntemlerle örnekleri inceleyen bir kurumdu; örnekler karışırdı ve yapılan laboratuvar çalışmaları birbirini tutmuyordu. Bunun farkına varan o dönemin spor yöneticileri, bugünün parasıyla 3-4 milyon dolar harcayıp yeni ölçüm cihazları getirdi... Ayrıca doping konusunda aşırı hassas olan ve görevi bırakırken Dünya Anti Doping Ajansı WADA’dan takdir mektubu alan Mehmet Atalay’ın hiçbir belgeyi “gizleme” huyu ve yetkisi yoktu. Çünkü onun döneminde yapılan kontrollerin birer örneği kendi makamına gelmeden ilgili federasyonlarla uluslararası federasyonlara gidiyor, böylelikle “şimdilerde unutulan” şeffaflık sergileniyordu...
Görüldüğü gibi Mehmet Özal’ın üzerine oyular oynanıyor ama niye?
3 Ekim 2013 - Cumhuriyet
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- 'Ben o gün tecavüze uğramadım diye...'
- MSB'den açıklama geldi
- İmamoğlu'ndan Bakan Tekin'e sert tepki
- Saat verildi, sayı istendi
- TCMB ve TBB'den açıklama
- Bakanlığın web sitesinde farklı çıktı!
- İstanbul'da sahilde 2 ceset bulundu
- Ancelotti'nin Arda Güler tepkisi dikkat çekti!
- S Sport'tan yayınları durdurma kararı!
- Ardahan'da kayyum atanan Muhtar Cumhuriyet'e konuştu: