Altan Öymen

Uğur Mumcu

29 Ocak 2025 Çarşamba

Takvimlerimizde, ocak ayını şubata bağlayan günlerden üçü, ülkemizin aydın insanlarını hedef alan üç cinayetin işlendiği günlerdir.

Kronolojik olarak ilki, 1960’lı, 70’li yıllardaki Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve başyazarı Abdi İpekçi’nin öldürüldüğü 1 Şubat 1979 günüdür. Cinayetin faili, Türkiye’de kısa bir süre sonra yakalanan Mehmet Ali Ağca’dır. Ağca, suçunu itiraf ettikten sonra tutuklu bulunduğu askeri cezaevinden kaçmayı ve yurtdışına çıkıp Bulgaristan’a sığınmayı başarmış, daha sonra da İtalya’ya geçip Roma’da Papa’ya suikast düzenleme girişiminde bulunmaktan hapse mahkûm olmuştur. İtalya’daki cezasını çektikten sonra, Türkiye’ye getirilmiş, İpekçi’yi öldürmesinin sonucu olan cezasını da çekmiştir.

***

Yıllara göre kronolojik olarak ikinci sıradaki cinayet de 1990’ın 31 Ocak gününde işlenmiş, Profesör Muammer Aksoy, Ankara’daki evinin önünde kurşunlanarak öldürülmüştür. Prof. Aksoy, Medeni hukuk ve anayasa profesörlüğü, Türk Hukuk Kurumu başkanlığı, Kurucu Meclis üyeliği ve CHP’den milletvekilliği yapmıştır, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin de kurucu başkanıydı. Öldürüldüğü sırada da o görevi devam ediyordu.

Yıllar açısından en yenisi de olsa ocak-şubat takviminde en ön sıradaki cinayet, o üç aydının en genci olan Uğur Mumcu’nun 24 Ocak 1993’te öldürülmesiydi .

24 Ocak’tan 1 Şubat’a uzanan günler, o üçünün de saygıyla anıldığı bir acılı haftadır.

Bu yılda da o haftanın ilk günü olan 24 Ocak gününde ve/veya o güne yakın günlerde, 32 yıl önce kaybettiğimiz Uğur Mumcu için yurdumuzun belirli yerlerinde anma törenleri ve günleri vardı.

Resmi tören, tabii Ankara’daydı. Çankaya’daki evinin önünde, cinayetin işlendiği yerde toplanılır ve diğer törenler de Ankara’da yapılırdı. Zaman içinde, Ankara’ya paralel olarak yurdun başka birçok yerinde de anma toplantıları düzenleniyor. Hatta Almanya başta olmak üzere, yurttaşlarımızın bulunduğu dış ülkelerde de.

***

Ben de her yıl, o sıradaki durumuma göre, bazılarına katılıyorum. Bu yıl, biri Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin, biri İstanbul Maltepe Belediye’sinin toplantılarına katıldım.

Manisa’dakinde, değerli konuşmacıları dinlemenin yanında, Nebil Özgentürk’ün bir belgeselini ve onun konuşmasını izledik. Prof. Dr. Okan Toygar ile benim katıldığım bir söyleşide bulunduk. Cumhuriyet yazarları Miyase İlknur ile Zeynep Oral’ın konuşmalarından sonra, bir de sürpriz yaşadık. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, belediyesinin bir kararını açıkladı: Toplantının yapıldığı salonun adı, bundan sonra Uğur Mumcu Salonu olacaktı. Ve Mumcu, o salondaki kültürel etkinlikler sırasında orada da var olacaktı.

***

Manisa toplantısından bir gün sonra, İstanbul’da Maltepe’de de Uğur Mumcu’nun ve bugünkü siyasal gelişmelerin konu edileceği bir söyleşi vardı. Yöneticisi, değerli gazeteci-televizyoncu arkadaşım İpek Özbey’di. Orada da Maltepe’nin yeni belediye başkanı Esin Köymen ile birlikte Uğur Mumcu’yu andık.

Tabii, bu 24 Ocak’ta başlayan cinayetli günler içinde, Uğur Mumcu ile Abdi İpekçi ve Muammer Aksoy’la birlikte, onlarca aydınımız daha var, daha sonraki benzeri cinayetler sonucunda hayatlarını kaybeden. Bahriye Üçok’tan Bedrettin Cömert’e, Ahmet Taner Kışlalı’ya, Cavit Orhan Tütengil’den Çetin Emeç’e, Doğan Öz’den Ümit Kaftancıoğlu’na kadar.

Onların hem sayılması güç hem yazılması. Ayrıca, insan yazayım derse hepsini hatırlayamayabilir ama tabii, hiçbirini unutmamak gerekir.

O açıdan, tüm ilgililere öneriyorum, yazılarımda da yazmışımdır, o konuda eksik olan tüm bilgileri içeren (haklarındaki soruşturmaların son durumu dahil) listelerin hazırlanıp kayda geçirilmesinin gereğini. Bu, yayın organlarının yanında, üniversitelerin ilgili bölümlerindeki öğretim üyeleri ve görevlilerinin de görevi sayılır... Kolay iş değil, çünkü çok isim var o alanda. Ve o cinayetlerin failleriyle ilgili olanlar da dahil, daha birçok bilginin edinilmesi gerekiyor. (Ama bir ekip çalışmasıyla başarılamayacak iş değil.)

O dilekle birlikte, bu yılki 24 Ocak-1 Şubat arasındaki ilk üç aydınımız gibi alçakça cinayetlerle katledilen tüm aydınlarımızı saygıyla analım. Ve benzeri olayların bir daha yaşanmaması için her türlü önlemin alınmasını dileyelim.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Uğur Mumcu 29 Ocak 2025
Turplar... 22 Ocak 2025

Günün Köşe Yazıları