Altan Öymen

Bunlar, başka hangi ülkelerde var?

12 Mart 2025 Çarşamba

Benim izlediğim televizyonlarda sabah haberlerinin konuları, dün de değişmedi: İstanbul’un iki ilçesinde daha, evlere ve işyerlerine yönelik gözaltına alma işlemleri... Bu defa sıra, Sarıyer ve Şişli belediyelerindeydi. Haberlere göre o belediyelerin görevlilerinden 38 kişi, gözaltına alınmıştı. Bu satırları yazarken, verilen bilgiler bu kadardı.

Tabii, gözaltına alınıp tutuklananlarla, hapishanede kalanların durumları değişmiş değil. Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, gene orada.

Onlar gibi daha pek çok belediye başkanı... Bazıları CHP’li, bazıları DEM’li veya muhalefetteki diğer partilerden. Bazılarının yerine belediye meclisinde yenileri seçilmiş. Ama büyük bir kısmına kayyumlar getirilmiş.

Örnekleri daha önceki yıllarda da var. Ama bu yıl görevden alınanların sayısı giderek artıyor. O başkanlarla beraber, belediyede görevli olup da görevden alınanların da.

Fakat belediyelere yönelik olarak işletilen bu suçlama mekanizmasının en yoğun olarak hedef aldığı kişi, malum, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimindeki CHP adayı Ekrem İmamoğlu.

***

Değerli meslektaşım ve “sütündaş”ım Barış Terkoğlu, pazartesi günkü yazısında, Ekrem İmamoğlu’na yönelik suçlama girişimlerini ana hatlarıyla anlatmış. Burada özetini hatırlatayım:

Bir kere hakkında beş konuda girişimler var:

1) Kamuoyunda “ahmak davası” diye bilinen dava.

2) Bilirkişiyi etkilemeyi hedefleyen veya savcıyı hedef gösteren davalar.

3) “Diploma soruşturması.”

4) Kent uzlaşması dosyası.

5) Yolsuzluk soruşturmaları.

Bunların bazıları “istinaf”ta. Bazısı hazırlık aşamasında.

Bu beş davanın dışında ise İmamoğlu’nun yakınlarını ve çalışma arkadaşlarını hedef alan suçlama hazırlıkları var. Barış Terkoğlu, onlar hakkındaki bilgileri ve iktidarın o alanlardaki niyetleri hakkındaki tahminlerini de belirtiyor.

O bilgileri ve tahminlerini ortaya koyduğu tablo ise siyasal partilerimizle birlikte tüm vatandaşlarımızı ilgilendirecek olan bir tablo.

***

Bu yazıyı yazarken aklıma gelen bir soruyu da eklemek isterim:

Acaba, dünyadaki “gerçekten demokratik” ülkelerin vatandaşları arasında, yaklaşan bir seçime hazırlandıkları sırada, bizim bugün karşı karşıya kaldığımız sorunların benzerleriyle karşılaşan ve o sorunlara çözüm düşünmek zorunda kalan seçmenler var mıdır?

Yani: “Benim seçmek istediğim aday hakkında dava açılır ve mahkeme kararı sonucunda onun adaylığına son verilirse ne yaparım?” diye düşünenler?

Mesela son sıralarda, İtalya’da, Fransa’da, Almanya’da seçimler yapıldı. Hatta o ülkelerin bazısında seçimlerin öncesinde siyasal partiler arasındaki ilişkiler hayli sertleşmişti. Demokrasinin tehlike altına girmesi ihtimalinden bile bahsediliyordu. Ama o ihtimali akıllarına getiren demokratlar da demokrasinin korunmasının, gene demokratik yollardan sağlanabileceği ilkesinden sapmayı düşünmediler. O seçimler, her zamanki kurallarına uygun olarak yapıldı.

Ve demokrasi o ülkelerde gene demokratik metotlarla devam ediyor.

Dilerim, bizde de demokrasi dışı metotların meraklısı olanların, o meraklarının çok yanlış olduğunu anlayacağı günler fazla gecikmez.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hedeftekiler… 16 Nisan 2025
Halkın dediği... 26 Mart 2025

Günün Köşe Yazıları