“Tarihin yazdığı en güçlü liderlerden Recep Tayyip Erdoğan, vatandaş tam da her şeyden ümidini kestiği dönemde, (...) imzaladığı bakan yardımcılıkları kararnamesi ile Türkiye’ye sabırlı olun, biz yeni bir tarih daha yazacağız. Mesajını net bir şekilde ifade etmiş oldu...” (EkoSektör GazetesiBursa )

*

“Tarihin yazdığı en güçlü lider” yazacağı yeni tarihi, altın uçlu dolma kalemle karada, havada ve denizde yazıyor.

*

Karada tarih - Eyyam-ı Bahur millete ter döktürürken tarih kendisini yazdırmaya başladı bile.

Devlet Hazine’sinin 30 bin küsur kilometre kare toprağı daha satışa çıkarıldı.

Bu Avrupa’daki 4 ülke toprağından daha geniş bir yüzölçümü demek.

Hazine ve Maliye’ye kaç para kazandıracak belli değil. Ama karşılığında onbinlerce ne idüğü belirsiz yabancıya TC kimliği-TC pasaportu ve TC seçmen kağıdı sağlayabilecek.

Bu keyfiyet ne TÜİK’i ilgilendiriyor ne de YSK’nin umurunda.

Parsel parsel ötesi km2-km2 vatan topraklarının satışa çıkarılması, ormanlarının jandarma nezaretinde yok edilmesi, toprakların altının satılmasından ise ülke kara talihinden de kara bir tarihtir.

*

Havadaki tarih - Şaka gibi, ama ciddi ciddi Türk Hava Yolları marifetiyle yazıldı.

Uçuş sırasında “kokpitte namaz kılmak uçuş güvenliği açısından riskli” dediği için 30 yıllık kaptan pilotun işine son verildi.

Reyiz’in bilgisi dışında olduğu söylenemez. Her şey ona bağlı.

Envanterinde 12 adet makam uçağı var. Bu biliniyor. Acaba uçuş sırasında pilotlara kokpitte namaz kılma izni veriliyor mu?

Verilmiyorsa Reyiz’in canı abdestsiz pilotlara teslim ediliyor, demektir ki bu gerçek anlamda bir beka sorunudur.

Çok sayıda yabancı uyruklu pilotun görev yaptığı THY geçtiğimizi mayısta 90. yıldönümünü kutladı. Epeyce süre önce kayıtlara geçen bir hadiseyi emekli bir kaptan pilot anlattı:

-“THY de namaz kılan bir kaptan vardı. DC-9’da namaz kıldığı biliniyordu.

Bir uçuşta yine kumandaları ikinci pilotuna devretmiş, namaza başlamış. İkinci pilot şakacı bir arkadaş. Uçağı biraz da sertçe döndürmeye başlayınca, Kaptan hemen selam verip ikinci pilota çıkışmış : ‘Ne yapıyorsun?’

“Pardon Kaptan... Namazınız sakatlanmasın diye kıbleye dönüyorum!”

*

Öyle anlaşılıyor ki uçakta namaz ile ülke gündemizi daha da zenginleştireceğiz.

Diyanet, önceki gün de “İş ve okul saatleri cuma namazına ayarlanmalı” diye bir fetva verdi.

Gelecek hutbesini de “uçuş sırasında pilot ve yolcuların namazına” ayırmalı. Ama mutlaka Hz. Peygamberin bu konudaki bir kaç hadisi ile de örneklemeli.

*

Denizde tarih yazıldı - Yüksek Askeri Şûra’da askeri hiyerarşi ve gelenek bozularak kuvvet komutanlığı yapmamış bir orgeneral Genelkurmay başkanı yapıldı

Bu durum TL’nin ayarının bozulmasından da çarşı pazardaki yangından da trajiktir. Silahlı Kuvvetler’de hiyerarşinin bozulması iktidarın lafını etmeye bayıldığı ama pek metelik vermediği ülke bekasını etkilecek bir gelişmedir.

Bu hazin olayı perdelemek için de bir cinlik yaptı. Ama istemeden “devrim” yaptı.

Deniz Kurmay Albayı Gökçen Fırat’ı tuğamiralliğe atadı. Çok da iyi yaptı.

Kadını toplumsal hayatta geri plana itmeye çalışan çevreleri geriletecek çok önemli bir adım attı.

Bu, Merkez Bankası’na Hafize Gaye Erkan’ın atanması kadar önemlidir.

Böylece “Deniz Paşası” Gökçen Fırat sayesinde Cumhuriyetin 100. yılı istenmeden taçlandırılmıştır.

Reyiz’in “Böyle bir kızımızın amiralliğe terfi etmesi bizi çok çok mutlu etti” demesi çok önemli.

Şimde bendenizin yazacağı son satırlar daha da önemli.

Böylece Maliye Bakanlığı bursu ile okuyup da “sakıncalı” diye yapamadığım maliyeciliğimi de yapmış olur ve ülkemizi ekonomik krizden çıkarabiliriz.

Bunun için “Her Türk asker doğar” sözünü “Kadın-erkek her Türk asker doğar!” diye anlamak ve anlatmak yetecektir.

Böylece ülkemiz topraklarını, ormanlarnı, kıyılarını, limanlarını haraç mezat satmaktan, Körfez şeyhlerine emirlerine avuç açmaktan kurtarmış olacağız.

Tek maddelik bir yasa bunun için yeterlidir.

“Kadın-erkek 20 yaşını geçmiş her TC vatandaşı, askerlik yapmakla yükümlüdür. Bu yükümlülük bedel ödenerek de yerine getirilir.”

*

Böylece hanım kızlarımız askeri eğitimden geçecek ve hanım kızlarımıza şiddet uygulamak da tarihe karışacaktır.