Değişim: Tadı ham muza benzer!

18 Haziran 2023 Pazar

Karnından konuşmak hem sanat hem marifet. Bu işin ilmini yapanlar, dudaklarını oynatmadan, bir başkası konuşuyormuş gibi konuşabiliyorlar. İcra edenlere vantrolog deniyor. “Vantrolog Alfabesi” denen harf dizisinde b, f, m, p, v harflerini dudak oynatmadan söyleyebiliyorlar.

Özellikle kritik siyasi dönemlerde, yüksek makamlara sıçramak isteyenler genellikle karınlarından konuşmaya çok teşnedirler. Güzel Türkçemizin en büyülü sözcüklerinden “devrim” sözcüğünü söylemeye cesaret edemezler. Heyecanla “değişim” der dururlar. Bu tam bir karnından konuşma etkinliğidir. Değişim, “muz” gibi, ne niyetle “yersen” onun tadını vermesi umulan bir kavram.

Değişim isteyenler teknik ve fonetik anlamda karnından konuşuyor sayılamaz. Zira “değişim” sözcüğünde “Vantrlog Alfabesi”nin sadece bir “m” harfi vardır. Dudak oynatmadan “değişim” denilemez. Değişimcilerin “mmm... mmm...” diye geveleyip durmaları bundandır.

*

Mevki makam sahibi siyasetçiler, söz meclisten dışarı, hile, desise, peşindekiler ile gözü yükseklerde olanlar kariyer planları bozulmasın diye karınlarından konuşurlar. Bunu saptamanın kestirme yolu, o siyasetçiye ülkenin vaziyeti üzerine “can alıcı” sorular sormaktır.

Üç dört yıl öncesine dek bu ölçümü yapmak kolaydı. Karından konuşmak çok yaygın değildi. Zira ülkemiz bugünkü gibi bıçak sırtında değildi.

Siyasetteki yol ayrımlarında, ekonomik çalkantılarda yeni kapılar açılabileceği beklentisiyle karnından konuşanlar artar. Muhalefetin grup başkanvekilleri karından konuşmaya pek eğilimli değildir. Arşivde eski demeç taramaya yönelmenin gereği bu oldu.

*

“Duvar” muhabiri Özlem Akarsu Çelik, Tayyip Bey ile Devlet Bahçeli’nin “son hallerini” sormuş:

Özgür Özel’in yanıtı özel mi özel olmuş:

“Ben siyasetin belirleyicisinin ne Bahçeli olduğuna inanıyorum ne de Bahçeli’nin Erdoğan’ın veya Erdoğan’ın Bahçeli’nin güdümüne girdiğine inanıyorum. Bir başka mekanizma, bir başka dinamik var. Hepsini birden yönetiyor. Bir başka mekanizma devreye giriyor ve birbirine en ağır hakaret edenleri birbirine dost, ahbap yapabiliyor.”

Bu kadar iddialı açıklama o mevkideki bir siyasetçi için biraz fazla. Demek ki bir bildiği var! Devam ediyor:

“Birinin millet tanımıyla diğerinin ümmet tanımı birbiriyle çelişiyor. Buna rağmen bunları aynı potada eritmeye çalışan ve tabanlarını da buna zorlayan, bunu ellerindeki büyük propaganda makinesiyle yapan bir başka güç var. Bir yerden birileri düğmeye basıyor. Bahçeli, kritik kavşaklarda kritik kararlar veriyor. ‘U’ dönüşleri yapıyor. Ama Türkiye siyasetini ne Bahçeli yönetiyor ne de Recep Tayyip Erdoğan. Onları aktör oldukları, ancak senaryosu bir başka yerden yazılan daha derin ve daha güçlü bir akıl yönetiyor.”

AKP ve MHP liderlerinin yıllardır “DIŞ GÜÇLER” diye yırtınıp durduğu “derin gerçek” işte tam da bu!

Özgür Bey, özel konuşmuyor. Bu konuşmayı CHP grup başkanvekili sıfatı ile makamında yapıyor. Demek ki bu görüşleri parti yetkili organlarında da kabul gördü ki bu kadar rahat ve kesin konuşuyor.

Özgür Bey artık CHP grup başkanı. Dahası “sorumluluktan” ve “fedakârlıktan” kaçmayacağını belirterek CHP liderliğine adaylığını da ilan etti. Beş dönemdir Kemal Bey’i TBMM’de temsil ediyor. Onun “izni ve onayı” olmadan liderliğe aday olması düşünülemez.

*

Bu nedenle “Duvar” muhabiri Özlem Akarsu Çelik’e yaptığı açıklamalar daha da dehşet. Büyük harflerle yazılmayı hak ediyor:

“BİR AYAĞI DIŞARIDA BİR AYAĞI İÇERİDE BİR YAPI VAR!”

“CİDDİ BİR ODAĞIN, TÜRKİYE SİYASETİ ÜZERİNDE BİR VESAYET KURDUĞUNA İNANIYORUM!?”

“BİRİSİ DÜĞMEYE, 15 TEMMUZ’DAN ÇOK DAHA ÖNCE BASTI!”

“TOPLUM, KALICI BİR AYRILIĞA SÜRÜKLENMEYE ÇALIŞILIYOR.”

“HEPSİNİ BİRDEN YÖNETEN BİR BAŞKA DİNAMİK, BİR BAŞKA MEKANİZMA VAR.”

*

Özgür Özel, milletvekilleri grubunun “genel başkanı”dır. Ekrem İmamoğlu’na kıyasla kurultaydan parti lideri olarak çıkma şansının daha yüksek olduğunu tahmin etmek zor değil. Bu nedenle geçen yasama döneminde (08.01.2019) yaptığı açıklamalar yanıt bekliyor:

- “Türkiye siyaseti üzerinde vesayet kurduğuna inanıyorum” dediği o ciddi odak, kendisinin parti lideri olmasına izin verecek mi?

- Aday olamazsa CHP de mi o odağın etkisine girmiş olacak?

- Vesayet odağını etkisiz hale getirmek için nasıl bir çalışma planı var?

- O güç odağı konusu parti organlarında hiç gündeme geldi mi?

- Genel başkan seçilirse, bu ciddi odağın ciddiyetine gölge düşmeyecek mi?

*

Özet mi?

“Odak var” de bir dakka dur!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Atatürk ve ana sözü 12 Mayıs 2024
5’in 5’i yoktur eşi 5 Mayıs 2024
Gerçeğin demine Hu 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları