Siemens'in davasında bir gizlilik hikâyesi: TCDD ihalesi
Gazetemiz yazarı Barış Terkoğlu, TCDD’nin Siemens’ten aldığı 12 yüksek hızlı tren seti ile ilgili iki çalışanının Siemens şirketine açtığı ve firmanın gizlilik kararı aldırdığı davaya dikkat çekti.
Gazetemiz yazarı Barış Terkoğlu, bugünkü köşesinde “Siz bunları hiç bilmemiş olun!” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
İki Siemens çalışanının firmaya açtığı davayı ve söz konusu davaya neden gizlilik kararı getirildiğini araştıran Terkoğlu, çalışanların avukatının “Davalı tarafın, TCDD’nin zararına beyanda bulunacak şekilde gizlilik talebinde bulunduğunu” ifade etmesine dikkati çekti.
Terkoğlu, Siemens’in avukatının da, “İncelediğimizde, müvekkilimin dışında dava dışı kurum ve kişilerle ilgili bilgilerin de yer aldığını tespit ettik. TCDD’nin iş bu davanın içine çekilmesi karşı tarafça yapılmıştır. Uyuşmazlık, işe iade davası olmaktan çıkarılmıştır” yanıtını verdiğini aktardı.
Terkoğlu'nun yazısının tamamı şöyle;
“Avrupa’nın en büyük”, “dünyanın en büyük” adliyelerini yapıyoruz. “Ne oldu” diye sormuyoruz.
Geçenlerde adliyedeydim. Mahkemelerin kapılarının yanında listeler asılı duruyor. İçeride neler olduğunun fikrini veriyor.
En sıkıcı salonlarının önünden geçerken gözüm takıldı. Yok yok, boşanma değil. Bunlar iş mahkemesi. Pek de haber olmayan davaların yeri. Ama bu sanki farklıydı.
Kapıdaki listeye bakarsanız Siemens ile işten çıkarılmış iki çalışanı arasındaydı. Belli ki çalışanlar haksızlığa uğradığını söylüyordu.
“Anlat hele” demeyin…
Dava için gizlilik kararı alınmış. Hem de Siemens’in talebiyle.
Bir iş davasında, şirket çalışanlarıyla Siemens arasında ne yaşanmış olabilir, bunu da kimsenin duymaması istenmiş olabilir, dedim haliyle. Eminim, yerimde olsanız siz de öyle derdiniz.
Elbette gizli olduğu için herkese açık tutanaklarda yazmıyor. Ama yine de anlamaya çalıştım.
Eski çalışanların avukatlarının sözlerinden, meselenin TCDD ile ilgili olduğunu anladım. Belli ki Siemens, “burada konuşulanlar duyulursa TCDD zarar görebilir” demişti. Zira çalışanların avukatı şöyle söylüyordu:
“Davalı taraf, TCDD’nin zararına beyanda bulunacak şekilde gizlilik talebinde bulunmuştur.”
Tek taraflı olmasın. Siemens’in avukatı da yanıt vermişti:
“İncelediğimizde, müvekkilimin dışında dava dışı kurum ve kişilerle ilgili bilgilerin de yer aldığını tespit ettik. TCDD’nin iş bu davanın içine çekilmesi karşı tarafça yapılmıştır. Uyuşmazlık, işe iade davası olmaktan çıkarılmıştır.”
Siemens, gazeteciler dahil, dosyadaki belgelerin, üçüncü kişilere gösterilmemesini istiyordu.
YAKLAŞIK 60 MİLYON AVRO
Konu TCDD, yani hepimize ait bir kurum olunca, daha da merak ettim.
Hemen arama motoruna, “Siemens + TCDD” yazdım.
Tek bir şey çıktı. Hani hepimizin zaman zaman bindiği yüksek hızlı tren (YHT) var ya. İşte onunla ilgili. Anadolu Ajansı, şöyle duyurmuştu:
“Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Siemens’e sipariş edilen toplam 12 YHT setinden sonuncusunun da Ankara’ya ulaştığını belirtti.”
Hemen ihale dosyasını buldum. “12 trencik” demeyin. Neredeyse 60 milyon Avro’luk bir ihaleydi. İşte orada ne olduysa “aman kimseler duymasın” deniliyordu.
Bu kadar değil...
Başka neyi bilmememiz gerekiyor derseniz onu da söyleyeyim. Bunu da yine tutanakta gördüm. Siemens’in avukatı şöyle diyordu:
“(Davacıların) müvekkilimizin en büyük rakibi olan firmaya müzekkere yazılması talepleri vardır.”
Avukat, mahkemenin bunu yapmamasını istiyordu.
Hemen ihale haberlerini açtım. “En büyük rakip” denilen Alstom’du. Onlar da TCDD’ye tren seti satmaya çalışmıştı. Gelgelelim, ihaleyi Siemens kazanmıştı.
ORTAK TANIDIK ŞİRKET
Minik bir ayrıntı...
Siemens’in ihalede bir de küçük ortağı vardı: Muhalefetin sürekli “beşli çete” diye suçladığı o beş şirketten biri.
Almanlar kazanınca o da kazanmıştı tabii...
İşte ne olduysa, “Aman rakipler bunu sakın bilmesin” deniyordu.
Beni şaşırtan bir şey daha oldu...
Çıkmış haberlerde şu ifadeyi gördüm:
“İhale, TCDD Genel Müdürlüğü’nce, 30 Ocak 2017’de, İslam Kalkınma Bankası’ndan (İKB) temin edilen kredi ile yapıldı.”
Öyle ya, İslam Kalkınma Bankası, bu kredilere, “İsrail’e sıfır fayda” şartı koyuyordu.
Alman vatandaşı şirket temsilcileri ise antisemitizm tartışmalarının parçası olmamak adına, bu tür işlere girmiyordu.
“Nasıl oldu” diye merak etmedim değil. Ama dediğim gibi, dosya gizli, bilmiyoruz.
Üstünüze afiyet Türküm! Almanya’da bir gazetede yazsaydım ne olurdu? Orada basın özgürlüğü var, böyle gizlilik kararlarına kimse uymaz, diyebilirsiniz. Siemens gibi şirketlerin sözünü, ancak bizim “yerli ve milli yargımız” dinler, diye düşünebilirsiniz. Fikrinize saygı duyarım!
İşte “gizli mahkeme”de, herkese açık tutanaklarda yazanlar bu kadar. TCDD’nin aldığı 12 yüksek hızlı tren seti ihalesinde, ne olduysa, onu bilmeniz istenmiyor. Bu nedenle işten çıkarılan çalışanların davasında, gizlilik kararı alınıyor. Ben de adliye koridorunda gezen herkesin görebileceğini anlattım zaten...
Bir gün “en büyük” olmasa da, “en adil” mahkemelerimiz olacak. O gün adaletten bahsederken ne betonların ne ihalelerin konusu açılacak!
En Çok Okunan Haberler
- Hayatını kaybetti!
- Mansur Yavaş'tan TBMM'ye flaş çağrı!
- TÜİK ekim ayı enflasyon verilerini açıkladı
- 'Erken seçim' çağrısı: CHP tarih verdi
- İşte Belediye Başkanı'nı öldüren saldırganın ifadesi!
- Mardin, Batman ve Halfeti'ye kayyum atandı!
- Serdar Ortaç son malını da satışa çıkardı!
- AKP'den kayyum için ilk açıklama
- Bülent Arınç'tan dikkat çeken çıkış
- AKP’li vekilin PKK yöneticisiyle fotoğrafı gündem oldu!