Londra Moda Haftası yeşillendi!

Ortyaa konulan yeni ölçütlerle modada öne çıkmak isteyen isimler tasarımın görselliği yanında sürdürülebilirliğe de dikkat etmek zorunda olacak.

Londra Moda Haftası yeşillendi!
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 16.03.2025 - 10:00

Giysilerle karmaşık bir ilişkimiz var. Günün hangi anında olduğumuz, duygu durumumuz, inanç pratiğimiz, mevsimler gibi yaşamdaki birçok etken giyinme biçimimizi etkiliyor. Giysiler bana kalırsa bir çeşit manifesto. Aslına bakarsanız, “ben o kadar da ne giydiğimi önemsemem” demek bile giyinme biçiminize ilişkin manifestoya sahip olduğunuza işaret.

ÜÇÜNCÜ BÜYÜK KİRLETİCİ

Giyinen bir tür olan insanın bu eylemini sürdürebilmesi için moda endüstrisi yoğun çalışıyor. Bunun sonucu olarak da insan ve gezegen sağlığı için zararlı olabilecek etkiler yaratıyor. Moda endüstrin dünyanın en büyük üçüncü kirleticisi. Dünya Ekonomik Forumu ve Boston Consulting Group tarafından 2021 yılında yayımlanan rapora göre ilk sırada gıda, ikinci sırada inşaat ve üçüncü sırada ise hızlı moda geliyor. Biraz daha ayrıntıya girersem sektör dünyanın ikinci büyük su tüketicisi atık olup suyun yaklaşık yüzde 20'sini üretiyor ve ne yazık ki her yıl tekstil ürünlerinin yüzde 80'inden fazlası atılıyor. Atıklar çoğunlukla çöplüklere veya yakma tesislerine gönderiliyor. Unutmadan moda sektöründe çalışanlara etik olmayan davranışlar göstermek de yaygın bir davranıştı. Tam da bu nedenle bir arkadaşınız üzerinde bir tişört görüp çok beğendiyseniz öte yandan epey tişörtünüz de varsa gidip fiyatı uygun, indirimde ya da sezonun gözde parçası diye onu satın almayın.

Tüm bu olumsuz etkilerin yanında moda sektöründe çevresel sürdürülebilirlik kapsamında güzel gelişmeler de yaşanıyor. Londra Moda Haftası’nı geride bıraktık bırakmasına ancak hâlâ bu yıl açıkladıkları yeşil hedefleri hem sosyal medyada hem de dijital, yazılı medyada tartışılmaya devam ediyor. Geçtiğimiz ay Londra Moda Haftası’ndan sorumlu İngiliz Moda Konseyi (BFC), İskandinav ve İngiliz moda piyasasında sürdürülebilirlik eylemlerini hızlandırmak amacıyla Kopenhag Moda Haftası (CPHFW) ile işbirliği yaptığını duyurdu. 

İngiliz Moda Konseyi İcra Kurulu Başkanı Caroline Rush, "Pull&Bear ile ortaklık yaparak BFC NEWGEN genelinde Kopenhag Moda Haftası sürdürülebilirlik gereklilikleri ile uyumlu olmaktan heyecan duyuyoruz, bu adım, mevcut asgari standartlarımızı geliştiriyor ve küresel moda endüstrisinde olumlu değişimi yönlendirme taahhüdümüzü teyit ediyor. Bu ortaklık, sürdürülebilirliğin modanın geleceğinin ayrılmaz bir parçası haline gelmesinde önemli bir aşama. Birlikte, yeni tasarımcı ve moda işletmelerinin öncü olmasını ve daha sürdürülebilir, sorumlu bir endüstriye somut olarak katkıda bulunmasını sağlayan bir çerçeve oluşturuyoruz." dedi.

YENİ DÖNEME GEÇİŞ

İş birliğinin bir parçası olarak BFC, CPHFW tarafından geliştirilen “sürdürülebilirlik gereksinimleri” çerçevesini devreye sokacak. Bu, 2025'te Pull&Bear girişimiyle ortaklaşa BFC NEWGEN ile başlayacak ve burada minimum standartlar kabul için mevcut zorunlu ölçütlere uyumlanacak. Tam uygulama, bir oryantasyon ve pilot uygulama döneminin ardından Ocak 2026'da tamamen yürürlüğe girecek. Küçük bir parantez: BFC NEWGEN, 1993 yılından bu yana yükselen moda tasarım yeteneklerini destekleyen ve İngiliz moda endüstrisindeki önemli isimleri temsil eden bir tasarımcı programıdır.

Bu yıl en çok dikkatimi çeken tasarımcı sürdürülebilir modayı merkezine alarak çevre dostu malzemeler kullanan Tayvanlı RAY CHU oldu. 2025 Sonbahar/Kış seçkisi için kakao bitkisi kabuklarından üretilen Grandetex'in SECAO elyafı ve Everest Textile Co. Ltd. tarafından geliştirilen yenilikçi bir kumaş olan su kestanesi kabuğu kömür ipliği gibi öncü malzemeler tercih eden tasarımcı kavramsal odağını ise dayanıklılığı ve gücü temsil eden mavi servi ağacına çeviriyor. Tasarımcının moda gösterisi, gösterim biçimi ile ilgi odağı oldu. Pastalar, meyveler ve gümüşlerle doldurulan bir masanın çevresinde modeller yürüyüşlerini tamamlayıp heykelsi bir formda konumlandı.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK GEREKSİNİMLERİ

- Tasarımlar uzun ömürlü ve dayanıklı olmalı.

- Koleksiyonun en az yüzde 60'ı sertifikalı (pamuk için GOTS, viskon için FSC gibi) malzemelerden veya stok dışı kumaştan üretilmeli.

- Saf kürk, vahşi hayvan derisi ve egzotik tüyleri kullanmamak yasak.

- Ambalajların çevreye verdiği zararı azaltmak için çalışılmalı.

- Vitrin ve çeşitli set aşamalarında tek kullanımlık plastik kullanılmamalı.

- Müşterilere sürdürülebilirlik uygulamaları hakkında bilgi ve eğitim verilmeli.