Din, çatışmaların, siyasetin odağında

07 Mayıs 2015 Perşembe

Açılması çok kolay çatışmalar, iç savaşların, çok zor olan açılmış derin yaraların nasıl kapanabileceği sorgulamamızın 5. yazısında öncelik dinin ortaçağını anımsatan boyutlarıyla siyasetin odağına oturtulmasında... Son günlerde seçim kampanyalarında, dinin laikliğin ayaklar altına alınmış olmasının çok ötesinde, dini değerler de çiğnenerek, inanç sömürüsünün zirvesinde, sayısız suçun birden işlendiği boyutlarda kullanılmasında... Ülkenin rejimi, barış içinde birlikte yaşayabilme koşulları, Cumhuriyet, demokrasi, laiklik, hukuk devleti düzeni, insan haklarının kalıp kalamayacağı, işlerliğinde dengelerin sallandığı bir seçim sürecini yaşadığımızı seçmen olarak ne kadarı ile algılayabildiğimiz kuşkulu... Kendi kaybedebileceklerini seçim kampanyalarının odağına oturtmuş, kirli siyasetin, gözünü kaybetme korkusu bürümüş lider kadrolarının toplumda zaten çok ağır olan cepheleşme, öfke, çatışmaları körüklüyor olmaları umurları bile değil...
Halk siyasetçinin her tür kimlik ayrımcılığı üzerinden, son günlerde en çok din üzerinden, oylarını kaybetmeme uğruna liderlerin yaptıkları tahriklerin şiddet boyutuna kapılsa, seçim kampanyası sürecinde yaşanan şiddet çok daha kanlı olacak. Yine de Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu’nun hedef yapmakta öne çıkardıkları HDP’nin parti merkezleri, kürsülerine yönelik saldırılarda doğrudan yönlendirici olduklarından kuşkunuz olmamalı. Cumhurbaşkanı’nın öfke patlamaları ile bir gün Kılıçdaroğlu’nu, bir başka gün gazeteciyi hedef alan durumdan vazife çıkarmış sözde vatandaşların protesto eylemleri arasındaki günü gününe ilişkiyi izliyoruz... 1 Mayıs’ta yürümeye çalışanlara, polisin yanından taşlı-sopalı, tekmeli linç girişimleri neyse ki şiddet dozlarına göre sadece yaralanmalara yol açtı...
İktidarlarının, padişahlarının şeyhülislamı dozunda pek çok çıkışı, sabıkası olan Diyanet İşleri Başkanı da yine sahnedeler. Kürsüden Kuran sallamak, zaten başından beri inanç sömürüsü üzerinden siyasette başarısını artırmış lider, iktidarlarının bu seçimlerde katlanan tahrik suçlarının ileriye yönelik derinleştirdiği yaraları sarmak giderek zorlaşacak...

***

Günümüzde din üzerinden ortaçağı aratmayan dozdaki siyasetin hortlatılmasının olumsuz sonuçları, kan akıtılması, canların yakılmasındaki payı sanılandan çok derin... Bizi Ermeni kırımının yüzüncü yıldönümü üzerinden Papa’nın yaptığı açıklama zorladı. Diyasporanın etkin kampanyası ile, hukuksal sonuçlarına prim vermeden, yaptırımı olan sonuç almada da başarılı olmadıkları yasal yollara girmeden, siyaseten oy hesabı ile çıkışları, kararları seçen, “soykırım” kavramını kullanan ABD-AB siyasetçileri bile Papa’nın çıkışını eleştirdiler. Nedeni Papa’nın siyasete bulaşmasının sakıncaları, kaygılarıydı. Papa inanan Hıristiyanlara, milyarlara seslendiğine göre, sorgulamasız inanç üzerinden etkileme gücü büyük, bir o kadar da sakıncalı, tehlikeliydi çünkü...
Oysa en çok aydınlanma sürecini yaşamamış İslam dünyasında çatışmalara, vahşi savaşlara, katliamlara yol açan dinin siyaseti sömürüsü Ortadoğu, İslam dünyasındaki iç savaş bataklıkları, mezhepler çatışmaları kaosunu, dehşetini yarattığı gibi...
Günümüzde özgürlük, ayrımcılık kavramlarındaki küçücük algılama oyunları ile ırklar daha da çok dinler üzerinden yaşatılan ötekileştirmeler, çatışmalar, parçalanmaların boyutları, sonuçları algılanandan çok daha ağır... Hazır Papa’yı gündeme almışken Vatikan’ın birkaç sabıkasından örneklemeyle gündeme girelim... Tito Yugoslavyası’nın halkların kardeşliği çok kültürlülük temeli üzerinden yaratılmış birliğinin kırılmasında dışardan ırklar çatışmasının belirleyici olduğu sanılıyor ya... Aslında asıl çatışma odağı ırk ayrımcılığı ile iç içe din üzerinden yaratıldı... AB merkez ülkeleri kendileri ile din ve kültürel, ırk bağları güçlü Hırvatistan, Slovenya’nın çok kansız olmadan ayrılmaları, parçalanmanın ilk ateşini yaktılar, istedikleri sonucu aldılar. Petrol çıkarları Rusya ilişkileri bağlantılı Müslüman ağırlıklı Bosna ve Kosova’yı Sırplara bırakmayı öngördüler. Vatikan’ın din odaklı çok etkin kan dökülmedeki rolüne bugün yer kalmadığı için başka yazılarda deği`'6Dek üzere, bizdeki oyunu bozacak sağduyulu oy kullanabilmemiz dileğiyle...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları