Siyaset ve gençlik... İki ayrı kutup... Nasıl buluşacak?

28 Nisan 2023 Cuma

Siyaset ve gençlik... Birbirinden giderek daha da uzaklaşan iki kutup. Biri dijital dünyanın içine doğmuş, diğeri sonradan yakalamaya çalışıyor ama yetişmesi neredeyse imkânsız. Gençler dünyayı da içinde bulundukları ortamı da bambaşka bir gözle görüp algılıyorlar. Bilgiye büyük bir hızla ulaşılıp, aynı hızla tüketildiği bir dünya bu. Aynı dili hiç konuşmuyorlar, siyasetin dili onlara uzak. Bırakın onaylayıp onaylamamayı, ilgilenmiyorlar bile. 

Onların içine doğdukları dünya bambaşka, haliyle kendilerini bekleyen gelecek de... Rekabet ortamları da... Seçecekleri mesleklerin, orada nasıl ve ne kadar varlık gösterebileceklerinin artık farklı parametreleri var. Rakipleri sadece başkaları yani diğer insanlar değil: Yapay zekâ. 

Küçük bir örnek. Bir süredir yapay zekâ uygulamalarında devrim niteliğinde gelişmeler yaşanıyor. Önce OpenAl firmasının ChatGPT’si ile başladı. Ardından GPT-4 ile kritik bir eşiğe geçildi. İşin içine başka teknoloji devleri de katıldı. İnterneti, çalışma, oyun ve yaratıcılık amaçlı her tür kullanımımızı temelden değiştiriyor. Öğrencilerin ödevlerini yapan, akademik makale yazan ChatGPT’leri zaten duymuşsunuzdur. Bu, teknoloji ile ilişkimizin kökten değişeceği, birçok mesleğin sonlanabileceği büyük bir değişim. Goldman Sach firması geçen ay yayımladığı raporda yapay zekânın 300 milyon kişinin tam zamanlı işini ellerinden alabileceğini belirtmişti. 

İNSANLA REKABET EDEN YAPAY ZEKÂ SİSTEMLERİ

Konu sadece insanların işlerinin ellerinden alınması değil, başta eğitim olmak üzere her alanda, aslından ayırt edilmesi çok güç hileli uygulamaların kolaylıkla yapılabileceği bir ortam söz konusu. Tehdit mi yoksa fırsat mı olduğunu zaman ve bundan sonraki gelişmeler gösterecek. 

Zaten aralarında Elon Musk’ın da bulunduğu yapay zekâ uzmanı ve teknoloji endüstrisi yöneticisi bini aşkın kişi açık bir mektup yayımlayarak bütün yapay zekâ laboratuvarlarının GPT-4’ten daha güçlü bir sistem üzerinde yürüttükleri çalışmalarının altı ay süreyle durdurulması çağrısında bulundu. Mektupta “Ne yazık ki yaratıcılarının bile anlayamayacağı türden daha güçlü ‘dijital zihinler’ geliştirmek için kontrolü kaybedilmiş bir yarış söz konusu” denilerek “insanla rekabet eden YZ sistemleri, toplum ve insanlık için büyük riskler oluşturabilir” uyarısı yapıldı. Gençlerin önündeki geleceğin sadece bir kısmı, bu verdiğim örnek..

14 MAYIS SEÇİMLERİ VE GENÇLER

Siyasetçilere düşen görev, gençleri bu geleceğe doğru hazırlamak. Türkiye’de 14 Mayıs seçimleri hem gençler için belirleyici hem de gençler seçimleri etkilemede kritik rol oynuyor. 5 milyonu aşkın genç ilk kez oy kullanacak. 62.4 milyon seçmenin yaklaşık 13 milyonu 18-29 yaş aralığında. Kaçının sandığa gideceği bile meçhul. 

İşsizlik ve geleceğe dair umutsuzluk ortak bileşenleri. Genç seçmenin oy verme tercihlerinin nasıl şekillendiğini bilmiyoruz ama “hukuk, adalet, ifade özgürlüğü, nitelikli eğitim, ayrıştırıcı siyaset dilinin ortadan kalkması” talepleri olduğu kesin. Geleneksel siyaset kanallarının sıkışmışlığı içinde değiller. Sosyal medya ve özellikle de TikTok en fazla beslendikleri alan. Siyasetçilerin onlara bu kanallardan seslenmeleri ne kadar yeterli? Bilmiyoruz. Bildiğimiz, değişen dünyaya adapte olabilmeleri için onların da karar alma süreçlerine daha fazla katılmalarının gerekliliği. Onlar zaten “değişimin, diyaloğun, aktivizmin, katılımcılığın parçası da olmak istiyoruz. İnisiyatif almaya da hazırız” diyorlar. Peki günümüz siyasetçisi hazır mı? Şüphelerim var...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları