2. tur için sayılı günler... Büyük moral bozukluğunun ardından kollar yeniden sıvandı. Öfkeleri, yılgınlıkları, yanıt bekleyen soruları erteleme ve çalışma zamanı. Ama bunu yaparken de ilk turda yapılan hatalardan ders çıkarmak zorunda Millet İttifakı. 

İlk turda CHP sandıklarda neredeyse yalnızdı. İttifakın diğer ortakları en azından müşahit desteği verebilirlerdi. Yapmadılar. Bunun nedenleri şimdiden masaya yatırılmalı. Örneğin benim sandık görevlisi olduğum Sultanbeyli’de daha önceki seçimlerde Saadet Partisi çok aktif çalışırken şimdi yoktu. Ne saha çalışmalarında varlardı ne de seçimde. Zaten çıkan sonuçlar da daha önce Saadet Partisi’ne giden bütün oyların Yeniden Refah Partisi’ne kaydığını gösteriyor. Belli ki Saadet Partisi’nin tabanı Millet İttifakı’nı benimsememiş. DEVA ve Gelecek partilerinin daha doğru dürüst tabanı olmadığını da göz önünde bulundurursak CHP ikinci turda da yine sahada yalnız olacak. Bu bilinmeli. Sandığa sahip çıkma boyutunda mutlaka göz önünde bulundurulmalı.

Keza 1. seçimlere kendi logosu ile katılan İYİ Parti’nin de tabanındaki gönülsüzlük dikkat çekici. Yine Sultanbeyli’den örnek verecek olursam ilçedeki toplam 660 sandığın 300’üne İYİ Parti’nin seçim görevlisi gelmemiş. Bu da zaten yine sandığa MHP’nin oylarının artması şeklinde yansıdı.

Deprem bölgesindeki sonuçlar şaşırtıcıydı ama sosyal medyadan yapılan nefret paylaşımları daha da şaşırtıcı oldu. Kabul edilemez bir durum. Zaten Erdoğan da bunu kullanmaya derhal başladı. Şimdi yapılması gereken o bölgenin seçmeni olup da depremde ölmüş ancak resmi kayıtlara ölü olarak geçmemiş seçmenleri tespit etmek. Birileri o kişilerin kimlikleriyle onlar adına oy kullanmış olabilir. 

Belli ki Millet İttifakı sadece belli bir kesim için, bir ütopyanın gerçekleşebilir olma olasılığı imiş. Demokrasi, özgürlükler, ülkenin tüm mal varlıklarının değerlerinin talan edilmesine karşı çıkış, tek adam vesayetinin sona erdirilmesi, kadınların hakları, eğitimdeki ve istihdamdaki büyük tıkanıklık, neden katma değerli üretimi artıramadığımız; tüm bunlar belli ki ülkenin neredeyse yarısının umurunda değil. (Erdoğan’ın aldığı yüzde 49.52 oy.) Belli ki ekonomik çöküş, hayat pahalılığı bile etkilememiş onları. Aslında bunun da açıklaması var: “AKP’ye üye ol, sırtın yere gelmez” inancı. 21 yıllık AKP iktidarının asıl başarısı burada. Çocukların işe sokulmasından, evlere gönderilen sepetlere, gıda ve kömür yardımlarına kadar... Devletin tüm olanakların seferber edildiği, yönetimdekiler kepçe ile alırken yandaşlara kaşıkla verildiği. Onların da o kaşıktan memnun oldukları ve sürmesini istedikleri düzen. 

Tüm bunlara karşın bu seçimlerde AKP’nin 21 yıllık devri iktidarında aldığı en düşük oy olduğunu da unutmayalım. 2. turun sonucunu asıl değiştirecek olan ilk turda Sinan Oğan’a oy atan seçmen. Onların en azından bir kısmının tek adam vesayetine karşı olduğu kesin. 

CHP, Zafer Partisi’nin taleplerini kendi değerlerinden ödün vermeden değerlendirmeli. 

Bunun dışında yapabilecekleri hem kendi seçmeni ve HDP kökenli seçmeni yeniden sandığa gitmeye ikna etmek hem de Oğan’ın oylarının mümkün olabildiğince fazlasını alabilmek. Ve tabii gençler.

19 MAYIS KURTULUŞUN SİMGESİ

Kurtuluş Savaşı’ndan Cumhuriyetin kuruluşuna giden yoldaki bağımsızlık mücadelesinin simgesi 19 Mayıs. Hadi gençler Atatürk’ün emanet ettiği bu ülkeye sahip çıkmak için sandığa...