Şair Eşref saati!

02 Aralık 2023 Cumartesi

Yazı aramızda, günlük yazılarımı 20 kadar kişinin mutlaka okuduğunu düşünürüm. Bir bakıma onların öğrencisi gibi hissederim kendimi. Hepsinin adını daha sonra başka bir yazıda paylaşırım; Homeros’tan Aziz Nesin’e, Yunus Emre’den Şair Eşref’e kadar onca okurun öğrencisi olmak hayli öğretici...

Yüzde 30’u bilgi, yüzde 10’u mizah, yüzde 20’si izah, yüzde 20’si öngörü olan bir yazı, sözünü ettiğim okurlar katında bir ölçüde kabul görür. Arada sözcük oyunlarına bozulurlar ama sonuçta “Türkçenin zenginliğinden yararlanmışsın, senin yaratıcılığın falan değil” derler! “Elbette öyle” derim, bütün mesele Türkçemizin zenginliklerine ulaşabilmek.

***

Geçtiğimiz günlerde Bilkent’e taşınan Ankara Sanat Tiyatrosu’nun (AST) sahneye koyduğu “Heccav Yahut Şair Eşref’in Esrarengiz Macerası” oyununa gittik. Semih Çelenk’in yazdığı, Mehmet Ulusoy, Yıldırım Şimşek, Çağlar Deniz, Yıldız Şanlı’nın rol adlığı oyunu izlemekten öte, yaşadık! 

Şair Eşref, Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde devlet görevinde de bulunmuş ama devletin kirlenmiş, yozlaşmış yanlarını da eğip bükmeden eleştiren bir aydın. Elbet bunun bedelini de öder! Hapisler, sürgünler... Geri dönüp devlet görevine ve tabii ki devleti de sözünü dudaktan, gözünü budaktan sakınmadan eleştirmeye devam eder. Sen misin devam eden, sonrasında yine hapis, yine sürgün... Zindana atıldığında oğlu ziyaretine gelir, ona hemen son yazdığı hicvi verip gazetelere göndermesini ister. Abdülhamit’in ispiyoncularına yine gün doğar! İki hiciv metnini art arda yazdınız mı alın size gizli örgüt!

Oyunun buraya kadar olan bölümünde 20. yüzyılın başında yaşanmış olayları izliyorsunuz. Devamında zaman tüneliyle teknoloji buluşuyor, Şair Eşref 2010’lu yıllara geliyor. 

Tabii ki yine hapiste.

Tabii ki yine devleti yönetenleri eleştirir.

Şair Eşref 1900’lü yıllarda yaşadığını düşünerek sadece devlette kötü giden şeyleri anlattığını söyler. Mahkeme başkanı sorar:

-Sen kimi eleştiriyordun?

Şair Eşref de “uzun boylu biri” deyince mahkeme orada biter. Basarlar cezayı. 2010’da da uzun boylu birini eleştirmek suçtur!

Şair Eşref mahkeme başkanına “reis” deyince işler daha fena karışır!

Karşınızda bir asır sonra da devleti yönetenlerin eleştiriye tahammülsüzlüğünü ortaya koyan bir gösterim...

***

Şair Eşref yaşamının son deminde bir dörtlük yazdı, ölümünden sonra Fatiha bile istemediğini söyleyip “Yeter ki çalmasınlar mezar taşımı” diye bağladı. Mezarı Kırkağaç’ta. Ve mezar taşı iki kez çalındı!

Abdülhamit döneminden bugüne gelirsek... AST 60 yaşında. 1963’ten beri gerçekleri sahneden haykırmaya devam ediyor. AST’nin hangi zorluklardan geçtiğini çarpıcı biçimde Şair Eşref oyununda da işlemişler.

Karanlığı yarmak için en etkili güç sanattır. Otoriter, antidemokratik iktidarlar bu yüzden sanatı sevmezler. Ya da tümüyle kontrolleri altında tutmak isterler. Günümüzde kara mizah, sanat işi kadar cesaret işi oldu. Pek çok sanatçı “kara mizah” yerine “para mizah”ı seçti. Başının derde girmeyeceği, hoş ve boş konular... 

Bu bağlamda AST’nin 60. yaşını kutluyoruz. 

Sanat, içinde “tavır” varsa sanattır! 

AST’nin mücadelesine seyirci kalmamak, seyirci olmak gerekiyor!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

100. yılı yaşamak! 7 Mayıs 2024
Güven end-eksi! 2 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları