Adam asmaca

27 Temmuz 2016 Çarşamba

Cumhurbaşkanı’nın, “İdamı kaldırdık da ne oldu?” dediği gün ekranda bir profesörü astılar.
Darbe günü sokağa çağırılan halkın can güvenliği olmadığını söyledi diye...
Gözü dönmüş, silahlı darbeci askerlerin üzerine sivillerin salınmasını tehlikeli buldu diye...
Onlara kahraman değil mağdur gözüyle baktı diye...
Ölenlere “şehit” değil “insan” dedi diye...
Silahlı, bıçaklı sivillerin darbecilerle çatışmasını diğerleri gibi kahramanca bulup alkışlamadı, diye...
Devletin halkın can güvenliğini korumakla yükümlü olduğunu ısrarla öne sürdü diye...
İdeolojik endişeleri var diye...
İktidarın istediği gibi düşünmedi diye...
Kendi fikrini söyledi diye...
Diğer konuşmacılar, onu o ekranda anında astılar.
Hemen ardından profesörü kanal yönetimi kapı dışarı ederek astı.
Akabinde ders verdiği üniversite hakkında soruşturma açarak astı.
Yarın da muhtemelen devlet asacak, hukuk asacak, sokak asacak.
O profesör ve onun gibi düşüncesinin arkasında durmakta ısrar eden tüm muhalifler defalarca ve defalarca ibreti âlem için meydanlarda sallandırılacaklar.
Artık her yer fikrimize darağacı...
Bundan sora hayatta kalma derdi olanlar, ortalara çıkıp rahat rahat “O öyle değil böyledir” diye konuşamayacaklar.
Yazamayacaklar.
Hatta düşünemeyecekler bile.
Canını kurtarmak isteyen herkes kendi bildiğinden, inandığından vazgeçecek.
İktidar nasıl istiyorsa öyle düşünecek.
O rezil darbe kalkışmasını kimin, ne için yaptığı, arkasında kimlerin olduğu ya da olmadığı artık hiç önemli değil.
Önemli olan tek şey, kalkışmanın ardından ülkenin başına gelenler ve gelecekler.
İktidar tek din, tek bayrak ve tek dikta altında toplamak istediği bu ülkenin aydınlarının, sanatçılarının, bilim adamlarının, gazetecilerinin bir kısmını çoktan avucunun içine aldı.
Kalan kısmını da sindirerek, tehdit ederek, korkutarak yok ediyor.
Hukukun içini oyarak hedefine doğru hızla ilerliyor...
Kendisine gönülden ya da çıkar uğruna destek veren herkesi ufacık bir ihanet kuşkusu duyduğu anda kılıçtan geçiren bir ahlakın gölgesinde, her şeyi yeniden şekillendiriyor.
Cumhurbaşkanı’nın, “İdamı kaldırdık da ne oldu?” diyerek işaret ettiği gelecek dehşet verici.
İktidar belli ki arkasına aldığı bu rüzgârla bir yandan güle eğlene adam asmaca oynayacak; diğer yandan tek tek soracak:
Dinle devlet işlerini ayırdık da ne oldu?
Kıyafeti özgür bıraktık da ne oldu?
Kızlarla erkekleri birlikte okuttuk da ne oldu?
Hukuka saygı duyduk da ne oldu?
İnsan haklarına kıymet verdik de ne oldu?
İşkenceyi yasakladık da ne oldu?
Cumhuriyetle yönetildik de ne oldu?
Bu soruların cevapları kadar niyetleri de belli.
O niyetler yavaş yavaş açığa çıkıyor.
Neticede hukuku gizli niyetine oyuncak yapan iktidarlar tarafından yönetilen ülkelere nasıl ülkeler dendiğini kimseler uluorta söyleyemez hale geliyor.
Adam asmaca maalesef sadece herhangi bir çocuk oyunu değil.
İbretlik hamlelerle oynanıyor.
Soruyu zamanında çözememek, yersiz tahminlerde bulunmak, isabetsiz çıkarımlara varmak görüldüğü üzere bizi hızla ipe götürüyor.
Ha bir de amiral battı var...
Ama artık o konuya girmek nafile.
Bir zamanlar geleceğinden bir şekilde umudumuz olan bu ülke, şu anda hileli bir Ali Cengiz oyununda son kalelerini de hızla kaybetmekte.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yanık saraylar 4 Ağustos 2021
Patron çıldırdı 30 Temmuz 2021

Günün Köşe Yazıları